Doğanın kalbinde bir lezzet yolculuğu

MELİKE TİMUR / ÖZEL HABER
Sosyal Medyada “Lezzet Doğada Gizli” hesabıyla tanınan Süleyman Ateştepe, izleyenlerine sadece yemek tarifleri sunmuyor; onlara doğanın kokusunu, kuş seslerini, rüzgârın uğultusunu da hissettiriyor. Videoları, hem doğa sevgisini hem de çevre bilincini ekranlardan milyonlara ulaştırıyor. Ateştepe, bir yandan doğanın kalbinde yemek yaparken diğer yandan orman yangınlarına dikkat çekiyor, fidan dikme seferberliğine öncülük ediyor. Bursa’dan Libya çöllerine, Rize’nin karlı manzaralarından Uludağ’ın zirvesine uzanan bu yolculuğu, kendisinden dinledik.
“DOĞA BENİM ÇOCUKLUK ARKADAŞIM”
– Doğada yemek yapma fikri nasıl doğdu?
Ateştepe, sorumuzu gülümseyerek yanıtlıyor:
“Aslında çocukluğumdan beri doğayla bağım çok güçlü. Doğanın sesi, kokusu, sessizliği beni hep büyülemiştir. Şehir hayatının koşuşturmasından uzaklaşıp kendi kendime kaldığım bu alanlarda yemek yapmak benim için bir terapiye dönüştü. Sonra kendi kendime ‘Bunu neden paylaşmayayım?’ dedim. Kamera karşısında doğanın ortasında basit ama lezzetli yemekler yapmaya başladım. Kısa sürede büyük bir ilgi görünce bu benim için bir tutkuya dönüştü.”
YEMEK VİDEOLARI, HUZUR VİDEOLARINA DÖNÜŞTÜ
Ateştepe’nin sosyal medyada paylaştığı her video, izleyenlerde sadece açlık değil huzur duygusu da uyandırıyor.
“Gelen geri dönüşler inanılmaz derecede pozitif. İzleyenler sadece tariflere değil, doğanın huzuruna da odaklanıyor. ‘Videolarınızı izlerken içimiz açılıyor, stresimizi atıyoruz’ diyen çok kişi var. Hatta birçok takipçim, ‘sayenizde doğaya çıkmaya başladım’ diyor. Bu tür yorumlar beni motive ediyor. Lezzet kadar doğa sevgisini de aktarmak benim için çok kıymetli.”
ORMAN YANGINLARI: “SADECE AĞAÇLARI DEĞİL, İÇİMİZİ DE YAKIYOR”
– Orman yangınları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ateştepe, yüzündeki ciddiyetle anlatıyor:
“Orman yangınları sadece ağaçları değil, içimizi de yakıyor. Göz göre göre yok olan bir yaşam alanı izliyoruz. Bu felaketlerin önüne geçmek için bireysel farkındalık çok önemli. Ateşsiz piknik kültürü, izmaritlerin doğaya atılmaması, orman girişlerinin denetlenmesi gibi birçok basit ama hayati tedbir alınabilir. Ayrıca gönüllü yangın ekipleri ve yerel eğitim çalışmaları artırılmalı. Ben elimden geldiğince bu konuda hem uyarıcı hem de örnek olmaya çalışıyorum.”
YEŞEREN UMUT: FİDAN DİKME SEFERBERLİĞİ
Yanmış ormanlık alanlar karşısında hissettiği üzüntüyü, harekete dönüştüren Ateştepe, fidan dikmeyi bir görev olarak görüyor:
“Yanmış bir ormanlık alanı gezdiğimde içim parçalanıyor. Ama o kül olmuş topraklara bir fidan diktiğimde umut yeşeriyor. Bu fikir bir tepki değil, bir sorumluluk. Her kaybedilen ağacın yerine bir yenisini kazandırmak istedim. Ayrıca bu davranışın başkalarına da örnek olabileceğini düşündüm. Sosyal medyada fidan diktiğim anları paylaştıkça birçok takipçim de bu yola katıldı. Bursa Bölge Orman Müdürümüz Erdal Şahan bize fidan desteği vererek çalışmalarımıza katkı sundu. Bu beni son derece mutlu etti.”
Ateştepe, ayrıca Bursa eski Valisi Mahmut Demirtaş ile gerçekleştirdiği anlamlı bir anıyı da paylaşıyor:
“Ziyaretimizde, anısına bir fidan dikmek için kendisinden müsaade istedik. Ziyaretimizin ardından fidan diktik. Sosyal medyada paylaşınca Sayın Valimiz de kendi hesabından paylaştı, bizi onurlandırdı.”
10 NİSAN POLİS GÜNÜ’NE ÖZEL FİDAN
Polis Teşkilatı’na olan vefasını, doğaya armağan ettiği bir fidanla gösterdiğini söyleyen Ateştepe, bu girişimin Emniyet Genel Müdürlüğü’ne kadar ulaştığını aktarıyor:
“Polis Teşkilatımız, güvenliğimiz için gece gündüz demeden çalışıyor. Bu anlamlı günün anısına bir fidan dikmek istedim çünkü doğaya bırakılan her fidan, bir vefa göstergesidir. Polis gününde diktiğimiz fidan, Emniyet Genel Müdürlüğü görevine getirilen eski Valimiz Mahmut Demirtaş’ın da dikkatini çekti. Videomuzu kendi hesabından paylaştı. Bizim de Emniyet Genel Müdürümüze bir sözümüz var: fidan dikmeye devam edeceğiz.”
BURSA’DAN LİBYA ÇÖLLERİNE UZANAN LEZZET HİKÂYELERİ
Ateştepe, mutfak maceralarında hem Türkiye’nin hem de dünyanın farklı noktalarına uzanmış:
Bursa’da çektiği yemek videoları, Türkiye’nin dört bir yanından izlenerek kentin tanıtımına katkı sağladı.
Libya çöllerinde Osmanlı mutfağından Mutancana yaptı, yoğun ilgi gördü.
Bir takipçisi Kars’tan deve kuşu yumurtası gönderdi, o da Uludağ’ın zirvesinde pişirdi.
Kütahya’dan gelen sazan balığı videosu 1,5 milyon görüntülendi.
Muş Malazgirt’ten gelen kaz tam 3,5 saatte pişti, büyük beğeni topladı.
Kayseri’den gelen talep üzerine Kayseri mantısı yaptı.
Bir Rizeli olarak hayalini kurduğu, köyündeki asırlık evi karlı Rize manzarasında belgesel olarak çekti, yoğun ilgi gördü.
DOĞA DOSTU DESTEKÇİLER
Ateştepe, bu yolculuğunda kendisine destek olan isimleri unutmuyor:
“Bursa Kent Gazetesi Yazı İşleri Ailesine teşekkür ediyorum. Doğa dostu Basın İlan Kurumu eski Bursa Bölge Müdürümüz Osman Başeğmez’e ve İhlas Haber Ajansı Bursa Bölge Müdürü İhsan Altıkardeş’e de ayrıca teşekkür ederim. Osman Bey, ormanlık alanlarda çöp toplama çalışmalarımda yanımda oldu. Kendisi de en az benim kadar doğa tutkunu.”
BRONZ MADALYALI KAN BAĞIŞÇISI
Ateştepe, sadece doğayı değil insan hayatını da önemsiyor. Kızılay’a düzenli kan bağışında bulunuyor ve bu nedenle bronz madalya sahibi:
“Doğayı sevmek ve korumak kadar, insanlığa da faydalı olmak gerektiğine inanıyorum. Bir ünite kanın üç kişinin hayatına dokunabildiğini bilmek, insanı gerçekten motive ediyor. Bronz madalya almak elbette gurur verici ama asıl ödül, bir yerlerde hiç tanımadığınız insanların sizin sayenizde hayata tutunması. Bu nedenle imkânı olan herkesi düzenli kan bağışçısı olmaya davet ediyorum.”
“DAHA YEŞİL BİR GELECEK İÇİN…”
Süleyman Ateştepe’nin doğadaki lezzet yolculuğu, yalnızca bir mutfak deneyimi değil; aynı zamanda yeşeren bir umut, büyüyen bir farkındalık. Onun örnek davranışlarıyla daha temiz, daha yeşil ve daha bilinçli bir gelecek mümkün.