Kozmik şehir: Madrid

Kozmik şehir: Madrid
23.08.2025
A+
A-

YASEMİN ÖZKEREM / GEZİ YAZISI

İspanya, bu sene ki adresim bu sefer burasıydı. Geçen sefer Balkan topraklarını ziyaretimden sonra İspanya yolcuğu kesinlikle çok çok farklıydı. Bambaşkaydı diyebilirim hatta. Yaz tatilinde, bu özgürlükçü ülkenin neredeyse en bilindik ve sevilen şehirlerini gezdim. Hem gezmeyi seven biri olarak hem de iş dolayısıyla Kent Bursa Gazetesi’ni temsilen yapmış olduğum bu ziyarette çok güzel anılarla ülkeme döndüm. Bu güzel ülkenin en çok aklımda kalacak olan yanı ise ‘neşeli ve gürültülü insanları’…

İspanyolca çok ilginç ve güzel bir dil. Tüm gezim boyunca bu dilin bazı yönlerini de çözmeye çalıştım. Kadın ve erkek söz konusu olduğunda bile farklı telafuzların olduğunu gördüm. İspanya bir de özgürlükçü düşünce ve yaşam biçimiyle hayranlığımı kazandı. Özellikle belirtmeden edemeyeceğim; İsrail işgali altındaki Gazze’ye olan maddi ve manevi desteği kesinlikle takdiri hak ediyor.

Gotik mimari:

ALMUDENA KATEDRALİ

Madrid Başpiskoposluğu’nun merkezi olan bir Roma Katolik katedrali olan Almudena Katedrali, özellikle Cuma akşamları yapılan dini ritüelleri ünlü bir yer. Neo-Gotik bir tarzı olan katedral, aynı zamanda her yıl çok fazla ziyaretçiyi kendine çekiyor. Etkilendiğim şey aslında dışarıdan çok içerisiydi. Büyük geniş tavanı ve ince işçiliği ben de ciddi şekilde şaşkınlık ve hayranlık bıraktı.

İlginç bir hikâyesi olan:

PLAZA MAJOR

Eskiden şehrin önemli pazarlarından bir olan plazanın bulunduğu meydan birçok ilginç olaya tanıklık etmiştir. İnşaat sürecinden, yangınlar ve yeniden yapılandırmasına kadar maceraları olan bir yerdir.  Madrid için çok önemli, aynı zamanda ziyaretçi akınına baktığımızda da çok fazla merak edilen ikonik bir yer olduğunu da söylemek mümkün.

Tarih boyunca Plaza Major 3 büyük yangın görmüştür. Bunun yanı sıra çok yönlü kullanımı ile de ünlenmiş bir yerdir. Bunun yanı sıra büyük ve gösterişli kapılarıyla şehri kendine bağlayan mimarisiyle de dikkat çekmektedir. Benim en çok ilgimi çeken şey bu plaza da bir sürü kişinin dairesi olup bir yaşam alanı olarak da kullanılmasıdır. Tabii ki alan meydan standartlarında olunca. hatta ve hatta şehrin kalbi olunca, tarih boyunca bir sürü kanlı ve kötü olaylara da tanıklık etmiştir.  Bir Pazar yeri değil sadece aynı zamanda, İspanyol Engizisyonu’nun halka açık cezalandırmalarına, boğa güreşlerine, tiyatro oyunlarına, festivallere ve hatta kraliyet taç giyme törenlerine de ev sahipliği yapmıştır.

Meşhur tatlı:

PASTEL DE NATA

İspanya’nın komşusu Portekiz tatlısını da yemeden gidemezdik değil mi Madrid’den…

İsmi Pastel de Nata olan tatlıyı ben çok sevdim. Portekiz’in ulusal tatlısı olan Nata İspanya’nın kendi geleneksel tatlısı değildir. Ama İspanya’da oldukça popüler bir tatlı olmuştur. Özellikle Madrid ve Barselona gibi büyük şehirlerde, Portekiz pastanelerinde yerini alarak, birçok kişinin ilgisini çekmiştir.  Pastel de Nata, çıtır çıtır milföy hamurunun içinde kremsi bir yumurta sarısı dolgusu bulunan, fırında pişirilerek üzeri hafifçe karamelize olan küçük bir tarttır.

BUTİK TİYATRO ANLAŞIYLA MADRİD…

Madrid sanat, tiyatro, sinema ve edebiyatın merkezi haline gelmiş harika bir şehir. Her yerde neredeyse tiyatro ve sinema binası görmek ve bunun gönündeki kalabalıklara rastlamak mümkün. Müzikallerden, ünlü tiyatro oyunlarına kadar şehir insanının en uğrak yerlerinden birisi neredeyse buralar. Yeni çıkan oyunlara ve filmlere bunun yanı sıra gösterişli müzikallere büyük bir ilgi gösteriyor İspanyol insanı.

Efsane takımın stadyumu:

SANTİAGO BERNABÉU

Real Madrid, ispanyanın en başarılı futbol kulüplerinden biri… Tarih boyunca aldığı başarılar, dünyanın en başarılı futbol kadrolarını oluşturması ve köklü rekabetleriyle futbol dünyasının simgesi haline gelmiştir.

Küçük Bilgi:

“1902 yılında kurulan Real Madrid, İspanya futbolunun en üst ligi olan La Liga’da ve Avrupa’nın en prestijli turnuvası olan UEFA Şampiyonlar Ligi’nde sayısız şampiyonluk kazanmıştır. Özellikle Şampiyonlar Ligi’ndeki rekor sayıda şampiyonluğu (şu an 15) ile “Avrupa’nın Kralı” unvanını almıştır.”

Şimdi bu bilgiden sonra bir de kendi izlenimlerimi aktarayım. Stadı dolaşmak ve sahaya ulaşmak tam 2 saatimizi aldı. Kupaları, imzalı formaları, eski-yeni oyuncuların simülasyonlarını ve onların fotoğraflarını izlerken bir zaman tünelinden geçip, o meşhur sahaya ulaşmak gerçekten biraz yorucuydu fakat sonunda yeniden güzel anılarıma yenisini eklemem için önemli bir etki bıraktı.

MÜHENDİSLİK HARİKASI

Genç Türk futbolcumuz Arda Gürel’in de kadrosun da yer aldığı Real Madrid’in sahası tam bir mühendislik harikası. Zemini maç yapıldığında çim saha, konser gibi etkinlikler de (saha katlanıp alta giriyor) ve bir den bir platform oluyor. Sanırım alanın da tek. (Başarılarıyla da ünlü olan Real Madrid’in sahası da sanırım anca bu kadar konforlu ve gösterişli olurdu.)

BOĞA GÜREŞLERİ VE MATADORLAR

Boğa  güreşleri, her zaman bence tüm dünya tarafından ilgi çekerken aynı zamanda da tartışmalı bir noktadadır. Bir spor olarak değil de daha çok sanat formu ve kültürel bir ritüel olarak kabul edilmektedir. Fakat bu süreçte boğaların ve matadorların da ölümü çok ses getirmiş ve tepki görmüştür. Araplardan bu yana İspanya denilince akla tabii ki boğa ve yapılan etkinlikler akla gelir. Tehlikeli ve oldukça kritik bir olay bence. Çok da takdir etmediğim fakat bu zaman kadar İspanyol kültüründen ayrılmayan bir ritüel olduğu için de bunu anmak ve anlatmak gerektiğini düşündüm.

ETİKETLER: ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.