ANKARA İZLENİMLERİM – 2

22.12.2022
A+
A-

Ankara’daki ikinci günümde ise yine daha önce birkaç kez gittiğim 1. TBMM, 2. TBMM ve Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne gittim. Yalnız arada bir yer daha vardı, orası plansızdı: Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi. Orası için ayrı bir parantez açıp anlatacağım. Gelelim 1.TBMM ve 2.TBMM’ye.

1.TBMM yani Milli Mücadele yıllarında, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı meclis diyebiliriz… Burada Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına hayran olmamak mümkün değil… Atatürk’ün önderliğinde yapılan ve Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlandırıldığını ilan eden Lozan Barış Antlaşması’nın imzalandığı masa burada sergileniyor. Ayrıca bu mecliste alınan önemli

kararları da şu şekilde sıralayabiliriz:

24 Nisan 1920 – Mustafa Kemal Atatürk meclis başkanı seçildi.

29 Nisan 1920 – Hıyanet-i Vataniye Kanunu kabul edildi.

5 Eylül 1920 – Nisab-ı Müzakere Kanunu kabul edildi.

11 Eylül 1920 – İstiklal Mahkemeleri kuruldu.

20 Ocak 1921 – Teşkilat-ı

Esasiye Kanunu (Anayasa) kabul edildi.

12 Mart 1921 – İstiklal Marşı kabul edildi.

5 Ağustos 1921 – Mustafa Kemal Atatürk’e üç ay süreyle geniş yetkiler veren Başkumandanlık Kanunu kabul edildi.

19 Eylül 1921 – Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik unvanı ve mareşallik rütbesi verildi.

1 Kasım 1922 – Saltanat kaldırıldı.

23 Ağustos 1923 – Lozan Antlaşması TBMM’de onaylandı.

13 Ekim 1923 – Ankara’nın başkent olmasıyla ilgili kanun kabul edildi.

29 Ekim 1923 – Cumhuriyet ilan edildi.

3 Mart 1924 – Halifelik kaldırıldı.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edildi.

Evkaf ve Şeriye Vekaleti kaldırıldı.

CUMHURİYET DÖNEMİNDEKİ İLK MECLİS

Ardından hemen 50 metre aşağısında yer alan 2.TBMM sizi karşılıyor. Bu da Türkiye Cumhuriyeti’nin resmen ilan edildiği meclis olarak karşımıza çıkıyor. Burada genel kurul salonunun yanında Cumhurbaşkanlığı Ofisi ve Başbakanlık Çalışma Ofisi yer alıyor. Baktığınızda şatafata yer verilmemiş bir meclis. Gayet sade ve öz.

BİR BANKADAN DAHA FAZLASI: TÜRKİYE İŞ BANKASI

Hani bir şehre gittiğinizde hemen her yeri gezmek istersiniz ya, öyle bir durum oluştu bende de. Meclislerin hemen karşısında yer alan bir bina gözüme ilişti. Daha önce çoğu kişiden duymuştum ancak böyle bir durumla karşı karşıya kalacağım aklımın ucundan geçmezdi. Nereden mi bahsediyorum? Tabii ki de Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nden. İlk girdiğimde sadece ekonomi ile ilgili ve İş Bankası’nın kendi tarihini anlatan bir yer olacağını düşünmüştüm. Görevliyle sohbet ederken nereden başlamam gerektiğini sordum. Asansörle 4’üncü kata çıkın oradan aşağıya doğru gezin, dediğinde bir müzede asansörün olduğuna bile şaşırdım. ‘Müzemiz 4 katlı ve her katında okları takip edin’ dedi görevli ve öyle de yaptım, asansörle dördüncü kata kadar çıktım. Burada ne mi vardı? Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyet’e kadar tek tek anlatan panolar mevcuttu. Şöyle ki bir çok tarih kitabında bulamayacağınız bilgiler bu panolardaydı. Hatta Osmanlı Devleti’nin işgal altındaki fotoğrafları ve hangi şehrin ne zaman kurtarıldığı da anlatılıyordu. Beni bu bölümde en çok etkileyen olay, İstanbul’daki Galata Kulesi’nde İngiliz Bayrağı’nı görmek oldu. İlk önce yanlış gördüğümü düşündüm ancak yazıyı okuduğumda doğru anladığımı gördüm ve içimden bir kez daha o günlerde bağımsızlık mücadelesi veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet ettim. Daha sonrasında işgallerin sona erdiğini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bölüme geldim. Orada şöyle bir şey yazıyordu: 1922-1923 – yeni bir devlete doğru. İşte o yüzden bence bir bankadan daha fazlası diyorum, Türkiye İş Bankası için.

SANAT GALERİSİ

Hani 4 katlı demiştim ya zaten 4’üncü katını 1 saatte bitirebildim. Hemen aşağıda sanat galerisi vardı. Burada tarihi hiçbir şey yoktu ancak burası da boş geçilecek bir yer değildi. Kağıtlardan ve seramiklerden sanatsal faaliyetler mevcuttu ve harika ötesi bir yer konumundaydı…

AMBLEM KONUSU…

Aşağı doğru iniyoruz ve 2’nci katta sergi salonu bulunuyor. Burada en dikkatimi çeken olay, Türkiye İş Bankası’nın amblemi oldu. İlk kurulduğu dönem amblemlerinde banka adının Fransızca kullanıldığı görülmüş. Türkiye İş Bankası, dünyayla bağlantıları nedeniyle, dış yazışmalarında ‘Banque d’Affaires de Turquie’ logosunu kullanmış.

‘BÜYÜK KURUCUMUZA SAYGIYLA…’

Biliyorsunuz, İş Bankası’nın kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Birçok kez de hem İstanbul’daki hem de Ankara’daki merkezi ziyaret etmiş. Çok özel bir bölüm açmış bunun için Türkiye İş Bankası… ‘Büyük kurucumuza saygıyla…’ başlığı altında. Hemen orada şöyle bir not da gözüme ilişti: ‘Yetiştirdiğin güller bugün matemdeler. Ülkemizin ve bankamızın kurucusunu saygıyla anıyoruz’.

ÇOCUKLARIN EĞİTİMİNE KATKI

Dedim ya, bir bankadan daha fazlası diye. Çocukların eğitiminden ağaç seferberliğine kadar birçok sosyal sorumluluk adı altında proje gerçekleştirmiş. Onlardan bazılarını sizlere aktarmak istiyorum. Türkiye İş Bankası, devlet okullarından gelen kitaplıkların zenginleştirilmesine yardım taleplerine Kültür yayınlarından yaş grubuna uygun olarak seçtiği kitaplarla karşılık veriyor. Her yıl ülkenin dört bir yanındaki yüzlerce okula gönderilen kitaplarla yüzü gülen öğrenciler, bankanın en güzel anıları arasında yer almakta.

81 İLDE 82 ORMAN…

Bir başka konu ise ormanların ağaçlandırılması. 81 ilde 81 orman projesi adı altında fidan dikimleri gerçekleştiren banka, sadece fidan dikimiyle de kalmayıp sonrasında bakımlarını da gerçekleştiriyor. Hatta bu durumu da, ‘Önümüzdeki 85 yılın en uzun vadeli yatırımı’ olarak adlandırıyor. 2008 yılında başlanan proje TEMA vakfı ve Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğinde gerçekleştirilmiş. 81 ile toplamda bin 500 hektarlık alana 2 milyon 205 bin adet fidan dikimi yapan Türkiye İş Bankası, bunların 5 yıl boyunca bakımlarını da üstlenmiş. Ayrıca proje kapsamında 82’nci orman ise TEMA vakfı ve Kuzey Kıbrıs Orman Dairesi iş birliğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulmuş. Bu proje için Türkiye haritasının bulunduğu büyük bir ekran sizi karşılıyor ve şehirlere tıkladığınız zaman ne kadar fidan dikildiği gösteriliyor. Ben tabii ki de Bursa’yı merak ettim ve Bursa’ya 2019’un ilkbahar aylarında Harmancık’ın Kılavuzlar Köyü’ne 45 bin adet Karaçam fidanı dikilmiş.

BİNANIN MİMARI KİM?

Binanın mimarisi gerçekten çok hoş. Tam görevliye mimarı kim diye soracaktım ki o da karşıma çıktı. Binanın mimarı, İtalyan kökenli Giulio Mongeri imiş. Hani araştırınca bilgi diğer bir bilgiyi de tamamlar ya hani, Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin mimarı aynı zamanda Bursa’da bulunan Çelik Palas Oteli’nin de mimarı olarak karşımıza çıktı.

MUTLAKA GİDİLMESİ GEREKEN YER: ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ

Yaklaşık 2 saatin ardından İş Bankası müzesinden de çıkarak Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne gitmek için yola çıktım. Daha önce belki de 10 kere geldiğim yere 11’nci kez tekrar geldim. O tecritler, koğuşlar ve zindanlar… Her geldiğimde büyülenmeden çıkamıyorum. Hafta sonu olduğu için bayağı bir kalabalıktı. Bir arkadaş grubunun şöyle dediğini duydum: ‘Düşünseniz hepsi yazar, şair, eğitimli insanlar. Dönen muhabbeti düşünebiliyor musunuz? Ne kadar kültürlü bir ortam.’ İşte orada gözlerim doldu. Gençlerin hayattan ümitli olması, kültürün, bilgi birikiminin ne kadar önemli olduğunun farkına varması ne güzel bir şey değil mi? Burası hakkında çok fazla bir şey anlatamayacağım, çünkü o ortamı, seslendirmeyi ve ambiyansı yaşamadan anlatmak mümkün değil.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.