BİAT: OĞUZ

29.03.2022
A+
A-

Öncelikle partizan fikirlerimizi bir kenara bırakalım ve yazılarımın sonuna yazdığım ‘Devletimize Güvenin’ sözünü açmaya çalışalım.

Lütfen! Bu yazıyı, fikirlerinize pranga vurmuş siyasi parti ideolojilerini bir kenara bırakıp okuyun. Devletimize Güvenin!

Yeni Dünya Düzeni; üzerimize freni boşalmış kamyon gibi gelirken, ulus devletleri ve küreselci takımın karşısında bir nevi hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Ukrayna-Rusya krizi çerçevesinde ortaya konan tabloda, danışıklı olduğu belli olan bir çok mevzu gözlerimizin önünde sergilenmektedir. Rusya, ben olmazsam yeni bir dünya olmaz tehdidinde bulunurken, karşı cephede ise sürekli Rusya’ya gel gel diyen devletler ile ayrı bir köşede Türkiye durmaktadır. Sürekli tahrik edilen Rusya, kaynağı belli olmayan haberler ile saçma sapan beyanlar veren Ukrayna. Savaşın ortasında kalan Türkiye.

Hal böyle iken ve dünya yeni düzene evrilirken her devlet yeni düzende, çok kutuplu dünya stratejisini kabul etmiş görünüyor. Mısır ile Babil kanadının karşısında, mazisi 2000 kusür yıla dayanan ve asırlardır bu iki lânet ile savaşan Kadim Türk ekolü çıkmaktadır. Ve devletler aidiyet hissettikleri ekole geçiş için her gün farklı bir adım atmaktadırlar. Uzun uzun ekolleri yazmayacağım. Burada bizi bağlayan Kadim Türk Ekolü’dür.

Bazı yazar çizer analist kesimi (ben onlara ekol sever diyorum) yazılarında sürekli devletimizi Mısır yada Babil ekolüne yakın gösterme veyahut mutlaka bir tanesine intisap edeceğini iddia etmelerine, terbiyem müsaade ettiği şekilde ‘GAFLET’ deyip geçmek istiyorum. Bu kesim ya kendi tarihine yabancıdır yada bilerek başka seçenek yokmuş gibi davranarak insanları saptırmaktadır. Herkes bilir ki ‘Tarih bizimle yazıldı ve yarın tarih yine bizi yazacak!’

ABD Başkanı Joe Biden’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamasına dikkat çekmek istiyorum. Biden:

“Artık değişme vakti geldi, dünya ekonomisinde dönüm noktasındayız. Yeni bir dünya düzeni olacak ve buna öncülük etmeliyiz. Tüm egemen uluslar, küresel olarak temsil edilen tek bir oluşumda birleşecek. Hepimiz tek bir HÜKÜMDARA boyun eğmek zorunda kalacağız” diyerek bence çaresizce biat etme vaktinin geldiğini gösterdi. Ve biat edeceği yegâne güç ‘OĞUZ’dur. Oğuz bizim boyumuz, atamız, töremiz, dünyaya adaleti tesis ettiğimiz şanlı tarihimizdir. Düzenin kurucusu ise Kadim Türk Devlet Aklıdır.

Aklınızdaki tonlarca soru sizleri, belki içinde bulunduğunuz müşkül durumlar, nasıl olacağı hakkında karamsarlığa itiyor olabilir. Eğer biz aç karna yaptığımız Çanakkale Savaşından, alnımızın akıyla çıktıysak, yeni dünya düzeni savaşını da kazandığımızı rahatlıkla söyleyebilirim.

Kâh teknoloji, kâh savunma sanayi, kâh dünyadaki nüfuz alanımız, kâh diplomaside durduğumuz yer olsun, Afrika’dan Sibirya’ya, Çin’den ABD’ye, Orta Doğu’dan tüm mazlum coğrafyalardaki etki alanımız ile tüm emareler bizi göstermektedir.

Ürettiğimiz uluslararası politikalar ile kolay yenilecek lokma olmadığımızı defalarca gösterdik. Göstermeye devam ediyoruz.

Bir düşünün. Ne oldu da dünya devletleri kapımızı aşındırmaya başladı?

Defalarca bu satırlarda sizlere anlatmaya çalıştım. Hatta Kadim Akıl, Türk Devletleri Teşkilatı manifestosunu verdiği zaman yazdığım “Öyle Bir Geliyoruz ki” başlıklı köşe yazımı yeniden okumanızı tavsiye ederim.

Dünya huzur istiyorsa, İslâm’a, Oğuz’a, Türk’e biat etmek zorunda. Bizler adaleti, düzeni, nizamı alemi tesis etmek için tarih boyunca çok ağır bedeller ödedik. Şimdi ise bedel ödetme zamanı!.. Az kaldı. Sabrımızın sonunda selâmete ereceğiz.

Devlet-i Ebed Müddet. Devletimize Güvenin!

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.