Isang Yun-2

03.08.2022
A+
A-

1965’te hazırladığı Der Traumdes LiuTung (LiuTung’un Rüyası) ve bir yıl sonra dinleyicisiyle buluşturduğu Réak, Yun’un, Kore saray müziğinden beslendiğini belgeleyen eserleridir.

İsminin kitleselleşmesini sağlayan bu eserlerde Bak adı verilen bir kamçıyı ve Ağız orgu olarak bilinen shengi kullanan, onları avangartla halleştiren, Asya enstrümanlarının sesini, tahta üflemeli enstrümanlarla elde eden Yun, geleneğin avangarttan farklı bir yerde durmadığını, birbirlerini beslediklerini gözler önüne sermiştir.

Bu çalışmalarıyla Cage’i ne kadar özümsediğini belgeleyen, ülkesinin demokratikleşmesi ve ikiye bölünmüş toprağın birleştirilmesine önayak olan, 1967’de; karısı, iki çocuğu dışında bazı yurttaşlarıyla Güney Kore Gizli Servisi’nce Seoul’e kaçırılan Yun, Kuzey Kore için casusluğa soyunduğu gerekçesiyle ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştır.

Demir parmaklıklar ardındaki günleri işkenceyle geçen Yun, uluslararası protestolar sayesinde serbest bırakıldıktan iki yıl sonra Almanya’ya dönmüş ve müzik çalışmalarına kaldığı yerden devam etmiştir.

Yaşadığı trajediden doğal olarak etkilenince,  notalarına politik elbiseler kuşandıran Yun, 1976’da yazdığı Çello Konçertosu’ndan itibaren gelenekle ilgilenmeyi bir süreliğine tozlu rafa kaldırmıştır.

Çelloda kendisini, orkestrada dış dünyayı konumlandıran, günlerinin, yaşadığı trajediyi unutmakla geçtiğini anlatmaya çalışan Yun, Kore’nin birleşmesi düşüncesinden vazgeçmediğinin altını çizmeyi ihmal etmemiştir.

Güney Kore’nin metropollerinden Gwangju’nun dinleyicinin gözlerinin önünde canlanması için ete kemiğe büründürdüğü eserinde Güney Kore’de gerçekleşen ayaklanma önünde düğme ilikleyen Yun, 1980’lerden itibaren Batı’nın enstrümantal müzik türlerinde yoğunlaşma mesaisini başlatmıştır.

Müzikal bağlamda farklı yörüngeleri takip etseler de politik mesaj vermekten vazgeçmeyen senfonilere imza atan ve insanları kendilerinin neden oldukları felaketlere zemin hazırlamamaları için uyaran, 1990’ların başında obua ve orkestra için bir konçerto,  keman ve küçük orkestra için yazdığı konçertosunu dinleyicisiyle paylaşan, 3 Kasım 1995’te Berlin’de vefat eden Yun’un notaları, Türkiye’de yeterince tanınmayan Amelia Umuhire’nin 2016’da çektiği, yedi dakikalık deneysel kısa filmi Mugabo’da kullanılmıştır.

Sadece Umuhire değil, onun, müziğinden istifade ettiği Isang Yun, Türkiye’ye yabancı isimlerdir.

Bunun nedeni, söz Çağdaş Klasik Batı Müziği’nden açılınca akla sadece Avrupalı kompozitörlerin gelmesi ve bu müziğin diğer kıtalarda da benimseneceğinin hesaba katılmamasıdır.

Yun, Fransa ve sonrasında Almanya’da kendisini kabul ettirse de Güney Kore’den geldiğini unutmamıştır ama Türkiye’deki, sıradan olmakla itham edilen şöyle dursun, profesyonelliğini göze sokan müzik takipçisi, Güney Kore’yi neoliberal düzeneğe destek veren, kulak tırmalayan parçalarla tanıdığı için, Çağdaş Klasik Batı Müziği’nin Güney Kore’de de uç vereceği ve oradan bu müziğe gönül veren bir kompozitörün çıkabileceğini düşünememiştir.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.