KÜRESEL FAŞİZM KORONA VİRÜS

Çin’nin  Vuhan kentinde 2 Aralık 2019 tarihinde başlayan CAVİD-19 Koronavirüs 2020’den itibaren hızlı bir şekilde yayılmasıyla birlikte tüm dünyayı sardı.

Çağımızın en büyük faciası olaraktan tanımlayabiliriz.

Virüsün nereden nasıl, doğal mı yoksa laboratuvar ’da mı çıktı?

Koronavirüs vakasının yaşanacağına dair DSÖ tarafından 2018 yılında ülkeler uyarıldığı yönünde bilgiler var.

Böylesine büyük bir virüs saldırısının olabilme ihtimalini sanırım hiçbir dünya ülkesi ciddiye almadı.

Gelişmiş kapitalist ülkeler dahil olmak üzere bu süreçte aldıkları önlemler her anlamda tartışmaya açık oldu.

Koronavirüs belasında kurtulmak için görünürde çareler aranıyormuş gibi algı yaratılırken, diğer taraftan küresel sömürü katmerleştiriliyor, korku politikalarıyla halklar sindiriliyor.

Tabi kapitalizm bu süreci her daim olduğu gibi fırsata çeviriyor.

Çin başta olmak üzere Almanya, Amerika, Rusya, İngiltere Koronavirüs’den  korunmakiçin aşı üretmeye başladılar.

Kimilerine göre aşı bana göre, ise niteliği belli olmayan sıvıyı aşı diye piyasaya sürerek ,toplumları birer denek olarak aşılmaya başladılar.

Fakat bu aşılama sürecinde, insanların aşı olması için her türlü algı propaganda aygıtlarını kullanıyorlar.

Aşı karşıtı olmayan, tereddütleri olan insanlar aşı olmamayı yeğliyor.

Aşı konusunda tereddütlü olan bazı bilim insanlarının seslerini duyurmamak için her türlü yaptırımlar gündeme getirildi.

Dünyaca ünlü akademik anlamda ödüller almış, hatta Nobel ödülü alan bilim insanları aşıların insanlar üzerinde oluşturduğu tahribatları bilimsel olarak ortaya koyuyorlar.

Tabi işin kötü tarafı saygın olarak bildiğimiz bazı bilim insanları ise, köpekler gibi 10 kez aşı olacaklar diyerek sosyal medya üzerinden paylaşımlar yaptığını gördük.

Hatta aşı olmak istemeyen insanlara, insani olmayan bir şekilde yaptırımlar uygulamak gibi her türlü yöntemler deneniyor.

Gerçeklerin ortaya çıkması için, aşıyı savunan ve aşı konusunda tereddüttü olan bilim insanları toplumlara açık bir platformda  toplumlara açık bir şekilde gerçekleri ortaya koymak için karşılıklı olarak tartışınlar…

Küresel sermaye yapay bir şekilde laboratuvarlarda üretilen virüsün ölümcüllüğü üzerinden korku salarak, yanlış tedaviler uygulatarak, insanların ölümlerine sebep olarak, karlarına kar katıyorlar.

Bununla birlikte yeni dünya düzeninde sözde  demokrasisi gelişmiş ülkeler, küresel olarak yeni dünya düzeninde küresel faşizmi adım adım dünyaya yaymayı hedefliyor.

Toplumların tüm genetiksel yapılarını çözümleyerek, bir merkezden toplumları kontrol altına almaya çalışıyorlar.

Eski Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bir toplantıda yaptığı konuşmayla küresel faşizmin neyi hedeflediğini gayet açık şekilde ortaya koyuyor.

Selçuk, dünyanın çiplendiğini, bizlerinde hızlı bir şekilde bu sürece uyum sağlamamız gerektiğini ifade ediyor.

Sizlere sadece bir kitap önereceğim, George Orwell’ın 1984 kitabı her ne kadar Sovyetler Birliği Rusya’sının baskıcı dönemine dair gönderler de bulunsa da,modern çağda yaşadıklarımızla örtüşen uygulamaları da kurgusallamış.

Küresel faşizme karşı direnenler ve teslim olanların yaşandığı bir çağı yaşıyoruz.