Tanınmış ve zengin olmak gerçekçi bir hedef mi?

23.10.2021
A+
A-

 

İnsanlar, yaşamları boyunca bir hedef belirler. Aslında belirledikleri hedeflerinde, bir kısmı pekte farkında değildir. Ancak, hemen hemen her insan, hayatta belli bir konumda ve belli bir ekonomik özgürlüğe kavuşmak ister. Yani çok parasının olmasını, birçok insanın, onu takdir etmesini ve tanımasını ister. Hal böyle olunca da hedefi büyük tutar. Kendince belirlediği ve olmak istediği alanda kişileri, rol model olarak belirler. Oysaki herkes kendi kaderini belirler. Hayat, senin belirlediğin hedefe gitmene, çoğu zaman izin vermez. Çünkü belirlediğin hedef, ya seninle örtüşmüyordur ya da en önemlisi nasibin değildir.

Allah(c.c.) – ‘’Ben ilmi isteyene zenginliği istediğime veririm.’’ demiş. Zira zengin olmak senin elinde değil. Nasip işi. Ayrıca zengin olunca, tanınmış olunca mutlu olacağını zannetmek çok gerçekçi değil. Belki birçoğumuza klasik bir laf olarak gelecektir. Ancak hastalıkla boğuştuğumuz şu günlerde en büyük zenginliğin sağlığımız olduğunu umarım hepimiz görmüş ve anlamışızdır.

Geçenlerde bir televizyon kanalında eski futbolcu ali Güneş’in bir röportajı vardı. Orda yaşadığı bir olayı anlatırken bana, aslında hedeflerimizin bazen bizi nasıl yalnızlaştırdığını hatırlatmış oldu.

“Her şeyden bıktığın ve futbolu bırakmayı düşündüğün bir an oldu mu? Şeklindeki soruya cevap veren Ali Güneş, duygu dolu şu açıklamayı yaptı:

“Kavanozun içine para ve şeker koydum, hiç kimse bayramlaşmaya gelmedi”

“Bucaspor’daydım. Buca’da üç katlı villada oturuyorum. Dışarıda lüks aracım var, ünlüyüm, Ali Güneş’im. Cebimde param var. Herkes beni tanıyor, seviyor. Benim düşüncem bu. Bayramlarda her zaman büyüklerimin, akrabalarımın elini öpmeye giderim. Öyle büyüdüm. Yine bir bayramdı. Bayram namazına gittim, eve geldim. Bir kavanozun içine para koydum, bir de şeker koydum. Çocuklar gelecek bayramlaşacağım. Telefon çaldı, annem ve babamla bayramlaştım. 13 yaşında babama ‘Kaç yaşındasın?’ dedim. Babam ’35 yaşındayım’ dedi. Ben de dedim ki ‘Ne kadar yaşlanmışın.’ 13 yaşından sonra zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Çok çabuk geçti. Hiç kimse bayramlaşmaya gelmedi. O gün oturdum düşündüm; ‘Villada oturuyorsun, dışarıda lüks bir aracın, cebinde para var. Ali Güneş’sin, zenginim, herkes seni tanıyor diye düşünüyorsun’ dedim. Hâlbuki o gün ne kadar yalnız ne kadar fakir olduğumu anladım.”

Ne kadar iç acıtıcı bir cümle. Çok zengin ve tanınmış birisi, aslında çok fakir ve yalnız olduğunu üzülerek anlatıyor. Demek ki hedefimiz, aslında tanınmış olmak, zengin olmak değil, insanlara faydalı bir birey, Allah’ın sevgisini kazanacak, iyi bir kul olmak olmalı. Zira ölüm; zengin, fakir, tanınmış, ya da tanınmamış olarak kimseyi ayırmıyor. Önemli olan gideceğimiz yere heybemiz dolu olarak gitmek. Rabbim heybesini burada doldurup alanında buradakilere faydalı bir şeyler bırakan, gidince de heybesini orada işine yarayacak olanlarla dolduranlardan eylesin. 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.