Thomas Mann -28

18.07.2022
A+
A-

1685 ile 1759 arasında ömür süren Georg Friedrich Händel, romanda ağırlanan bir başka kompozitördür, Mann ona sayfalarında Largo’suyla yer vermiştir.

Müzikte hız terimi olarak kullanılan ve Çok ağır anlamında gelen Largo’nun eserin katalizörü olduğunu söylemek mümkündür.

Offenbach’ın ruhunu Buddenbrooks: Verfall Einer Famille’de şenlendiren Mann, bu romanında, üvertüründen istifade ederek onu yeniden saygıyla anmıştır.

Il barbiere di Siviglia ossia L’iniutile precauzione (Sevil Berberi veya Yararsız Ölüm) dâhil olmak üzere, kıymeti es geçilemeyecek birçok esere imza atan Mösyö Kreşendo olarak yâd edilen opera kompozitörü Gioacchino Rossini, ismiyle değil, sözü edilen eserin ana karakteriyle romana misafir olmuştur.

Librettosı, on parmağında on marifet olan Pierre Beumarchais’in, merkezine komediyi alan tiyatro oyunu La Berbier de Séville (Sevil Berberi)’den uyarlanarak Cesare Sterbini tarafından kaleme alınan eser, ilk temsilinde, sahnelenme sorunları dolayısıyla şimşekleri üzerine çekmiştir.

Bu eser aslında, Mozart’ın bestelediği ve librettosu şair ve opera yazarı Lorenzo Da Ponte tarafından hazırlanan Le nozze di Figaro, ossia la folle giornata (Figaro’nun Düğünü veye Delilik Günü)nın devamıdır.

Viyana’daki ilk sahnelenişinde alkış toplamasına rağmen, bu operanın ilham aldığı tiyatro eserine, Fransız İhtilali’nden on sene önce, aristokratları sarakaya aldığı gerekçesiyle Muzır Neşriyat etiketi vurulmuş ve sahnelenmesine izin verilmemiştir.

Eserin ana karakteri olan Sevil Berberi Figaro, hizmetçisi Susanna’yla evlenmeyi hayal etmiş ancak, aristokrasi, bu hayalin gerçekleşmesini engellemiştir.

Romanının ironiyle ilerlemesi için alın teri döken Mann, bu eseri, Almanya özelinde Avrupa aristokrasisiyle yıllar sonra yeniden hesaplaşmak için gündeme getirmiştir.

Guiseppe Verdi’nin kompoze ettiği, Librettosu Francesco Maria Piave’nin elinden çıkan, Alexandre Dumas’nın La Dame aux camélias (Kamelyalı Kadın) romanından hareket eden La traviata da okura opera karnavalı yaşatan bir başka eserdir.

Yeşilçam’ın yıllarca çiğnemekten ve çiğnetmekten bıkmadığı sakızın, yüzyıllar önce Fransa ve daha sonra da İtalya’da ağza atıldığını belgeleyen eser, zengin kızı Violatta’yla şans eseri tanışan yoksul aile çocuğu Alfonso’nun dramatik ilişkilerini odağına almıştır.

İroninin resmini abartmadan çizen Mann’ın, dramatiğe direksiyon kırdığı anda gün yüzüne çıkardığı La traviata, aristokrasiyle hesaplaşma araçlarındandır.

Dramatik kurguyu, Franz Peter Schubert tarafından notaya alınan, Johann Ludwig Wilhem Müller’in yazdığıZitronenbaum (Ihlamur Ağacı)liediyle zenginleştiren Mann,  daymonik ve Mikhail Bakhtin’in vurguladığı anlamda karnavalesk bir eseri okuruna hediye etmiştir.

Lied zaten, sözü edilen bağlamda karnavala uzak bir tür değildir, Mann, kendisini daha çok liedleriyle kabul ettiren Schubert sayesinde karnavala giden yolu hem açmış, hem de genişletmiştir.

Daha çok Faust başlıklı operasıyla tanınan ve eserde soyadıyla çağrıştırılan Charles Gounod’yu Mann, eserinin daymonik boyut  kazanması için yardıma çağırmıştır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.