Thomas Mann -29

25.07.2022
A+
A-

Gounod’nunFaust’una eserinde yer vererek Goethe’yi alter egosunda ağırlamaya devam ettiğini belgeleyen ve yirminci yüzyılın piyano virtüözlerinden Arthur Rubinstein aracılığıyla piyanonun modernizmle yaşadığı sorunlu ilişki üzerinde duran Mann, keman özelinde enstrüman üreticileri AntonioStradivari ve GuiseppeAntonioGuarneri’yi de anarak; enstrümanların sosyokültürel ilerlemeye etkilerini ayrıntılandırmıştır.

Ortaçağ ve skolastik anlayışı, bu anlayışın zeminini hazırlayan AquinoluThomas’ı  esere buyur ederek sorgulayan ve eskiçağa, okurunu şaşırtmak amacıyla, Thomas’ın etkilendiği Aristo’yla değil de Arşimed’le dümen kıran Mann, Türkiye’de, Osmanlı Türkçesine Yusuf Kamil Paşa’nın Tercüme-i Telemakadıyla çevirdiği, LesAventures de Télemaque’ıyla tanınan Roma Katolik başpiskoposu, ilahiyatçı, şair ve yazar François Fénelon ve eserinden ilhamla ulus- devlet yöneticilerinin eksilerini gözler önüne sermiştir.

Fénelon’un mistisizmin altını özellikle çizdiğinin bilincinde olan Mann’ın eserini okuyan okur, Musevilik ve Hıristiyanlığın kutsallarıyla da karşılamış ama Mann’ın onlardan söz etse de, diğer eserlerinde olduğu gibi, teolojiyle modernizmi ayrı yerde konumlandırdığını ve birini diğerine yeğlemediğini idrak etmekte gecikmemiştir.

Buddenbrooks: VerfalleinerFaimillie’de İttihat ve Terakki’nin varlığından haberdar olduğunu, altmetin okumaya vâkıf okuruna söyleyen Mann, bu eserinde de Jön Türklerin faaliyetleriyle ilgilenen bir edebiyatçı olarak kendisini göstermiştir.

9 Haziran 1908’de, Tallin’de, İngiltere kralı VII. Edward’la Çar II. Nikola’nın görüşmesinden söz etse de tarih romanı yazmadığı için ayrıntı vermeyen Mann, sömürgeci iki yöneticinin karşılaşmasının hayra alamet olmadığını okurla paylaşmayı ihmal etmemiştir.

Kemal Tahir’in, ayakları yere sapasağlam basan gerekçeler eşliğinde İnkılap olduğunu vurguladığı Fransız İhtilali öncesi ve sonrasında yaşananlarla eski ve ortaçağlarda gerçekleşen olayların benzerliğine; Kimmerler ve Cengiz İmparatorluğundan, yine derine inmeden örnekler veren Mann, ırkçılıktan nemalanan antropologlar gibi köken araştırmasına girişmeden dönemler arasında bağlantı kurmuştur.

Çağrışıma yöneticileri de dâhil eden Mann, Cengiz Han’a Stepkurdudiyerek, kendisiyle aynı yıllarda eserler kaleme alan HermannHesse’in eserini anımsatmıştır.

Orijinal adı DerSteppenwolfolan ve entelektüel birikimlerini hayata aktaramayanlara yüklenen eserden Mann, Cengiz Han ve maiyetinin sorunlarına ışık tutmak için faydalanmıştır.

Türkiye’de Marx ve Engels kadar bilinmeyen Ferdinand Johann GottliebLassalle ve onun sosyalist aktivistliği karşısında düğme ilikleyerek burjuvazi ve aristokrasiyle ironide kantarın topuzunu kaçırmadan hesaplaşan, Mann’ın bu eseri;  görüldüğü gibi sadece, bir sanatoryumda tedavi edilen babasını ziyarete gittiğinde, onun gibi klinik bir vakaya dönüşen gemi mühendisi HansCastrop’a ve burada tanışır tanışmaz canciğer kuzu sarması olduğu tıp doktoru ve sanatoryumun diğer vakalarıyla yaşadıklarına odaklanmamıştır. Bu eser, aynı zamanda  Søren AabyeKierkegaard’un vurguladığı anlamda okuru Baştan Çıkarma girişimidir.

Mann, okurun, modern, rasyonel klişelerin olabildiğince uzağında durması ve baştan çıkması gerektiğine inandığı için bu eseri gün yüzüne çıkarmıştır.

Sözü edilen klişeleri ironi ummanında kulaç atmaya okurunu davet ederek un ufak etmesiyle Kierkegaard’dan ayrılan Mann, BekenntnissedesHochstaplersFelixKrull Der MemoirenersterTeil (Dolandırıcı FelixKrull’un İtirafları, Anıları)’da okuru şaşırtmaya devam etmiştir.

 

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.