‘10. Yargı Paketi’ ile infaz

Son dönemde Türkiye’nin gündeminde taslağı artık tamamlanmış olan 10. Yargı Paketi var. Bu taslağın en çok merak edilen konularından biri ise infaz yasasında yapılacak olan değişiklikler.

Değişecek olan kuralları anlamak için, önce mevcut duruma bir bakalım. Yürürlükte olan Ceza İnfaz Kanunu’na göre suç işleyenin cezası belli olduktan sonra, bu sürenin yarısını yatınca koşullu salıverilmeden yararlanabiliyor. Ayrıca bahsettiğimiz bu sürenin yarısının dolmasına bir yıldan az kalan suçlular ise denetimli serbestlikten yararlanarak yine çıkabiliyor. Bu detayları anlayabilmek için gerçek rakamlar üzerinden gidelim.

CEZA VAR İNFAZ YOK

Bir kişi adi bir suçtan yani kanunda özellikle sayılmış olan kasten öldürme, cinsel saldırı, uyuşturucu ticareti gibi ağır suçlar hariç herhangi bir suçtan 8 yıl hapis cezası almış olsun. Bu kişinin koşullu salıverilmesi için 4 yıl hapiste kalmış olması gerekir. İşte bu 4 yılın dolmasına bir yıl kala da denetimli serbestlikten yararlanabiliyor. Yani 8 yıl hapis cezası almış bir kişi 3 yıl hapiste kaldıktan sonra serbest bırakılıyor.

Ancak bu noktada bir kural daha devreye giriyor: Açık ceza infaz kurumları. İlgili Yönetmeliğe göre, verilen ceza 10 yıldan azsa ve koşullu salıverilme için 7 yıldan az bir süre kaldıysa, suç işleyen kişi bir ay kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık ceza infaz kurumuna naklediyor. Yani sonuç olarak, az önce bahsettiğimiz 8 yıl hapis cezası almış olan bu kişi, sadece bir ay kapalı hapiste kalarak kalan süresini açık ceza infaz kurumunda geçiriyor.

Tüm bu anlattıklarımızı şimdi 2 yıl hapis cezası almış bir kişi için düşünelim. Bu kişinin normalde koşullu salıverilmesi için bir yıl hapiste kalması gerekirken, denetimli serbestlik kuralından ötürü bu kişi bir gün dahi hapiste kalmadan doğrudan serbest bırakılmış oluyor. Yahut 3 yıl alan bir kişi ise 1 ay kapalı, 4 ay da açık ceza infaz kurumunda kaldıktan sonra serbest kalıyor.

YARGI PAKETİ BUNA DUR DİYECEK!

Meclis önüne gelecek olan yargı paketi taslağında en çok önemsenen hususlardan biri, denetimli serbestlik kuralında yapılacak olan değişiklik. İlgili taslak şayet meclisten geçer ve kanunlaşırsa, suç her ne olursa olsun toplam cezanın 1/5’i mutlaka hapiste geçirilecek.

Yani diyelim ki bir kişi örneğin hakaret gibi bir suçtan sadece 30 gün hapis cezası almış ve bu cezası paraya çevrilmemiş olsun, buna göre bu kişi 6 gün hapiste kalacak. Az önce bahsettiğimiz 2 yıl hapis cezası alan ancak hiç hapse girmesi gerekmeyen kişi ise 5 ayını hapiste geçirdikten sonra denetimli serbestlikten yararlanabilecek.

KAMU VİCDANI RAHATLAYACAK

Yargı Paketinin bu kuralı getirmesindeki en büyük amaç, Adalet Bakanı’nın da belirttiği üzere vicdanlara su serpmek ve zihinlerdeki “suç işlese de hapse girmez” algısını yıkmak. Gerçekten de vatandaşın aklının bir köşesinde nasılsa yatarının çıkmayacağı düşüncesi var. Bu düşüncelerde de ne yazık ki gerçeklik payı var. Bu da haliyle suç oranlarını arttırarak, insanlardaki hapis korkusunu yıkıyor. Bu nedenle Yargı Paketindeki bu değişiklik oldukça önemli. Meclisin de onaylaması halinde yasalaşacak olan bu değişiklik ile suç oranlarının düşmesi, herkesin en büyük temennisi.