“Her şey var hiçbir şey yok!”

Arda EKİNER

Projesiyle ilgili detaylı bilgileri veren Doç. Dr Kurtuluş Kaymaz, “Bu aynı zamanda kendi öğrencimle yürüttüğüm bir doktora tezi ve daha sonra bunu bir Valilik projesine dönüştürdük, proje Ekim ayında başlayacak ve 7 aylık bir süreçte tamamlanacak. Projeden beklentimiz, Bursa’da faaliyette bulunan sivil toplum örgütlerinin ekonomik, sosyal, eğitsel, çevresel vb. alanlarda toplumu ne yönde etkilediklerini tespit etmek.  Örneğin STK’ların çevre duyarlılığını arttırma yönündeki hassasiyetleri ve hayata geçirdikleri eylemler ne durumda?” dedi.  Sonrasında Doç. Dr. Kaymaz, Toplumdaki bireylerin STK’lara ne kadar değer atfettiklerini de merak ettiklerini belirtti. Kaymaz ayrıca, belirli bir misyon çerçevesinde kurulan STK’ların sosyal etki gücü ve toplumu harekete geçirebilme yetenekleri var mıdır? sorularına yanıt bulmayı amaçladıklarını ifade etti.

ZORUNLU İŞLERİN DIŞINDA NE VAR   

Tüm STK’ların kendi içinde bir bürokrasisi olduğundan bahseden Doç. Dr Kaymaz, dernek faaliyetlerinin çoğunlukla yönetim kurulu üyeleri düzeyinde yürütüldüğünü ve faaliyetlerin üyelere, diğer bir deyimle tabana yayılmasında sorunlar yaşandığını belirtti. Aktif yönetim kurulu üyelerinin ise yönetim kurulu üyelikleri sona erince, pasif bir üye karakterine dönüştüklerini söyledi. Bireysel edinimler dışında çoğu zaman geniş kitlelere yayılan faydanın yaratılamadığını belirten Kaymaz, dernek faaliyetlerinin dar bir çerçevede icra edildiğini sözlerine ekledi.

TOPLUMA DÖNÜK SOSYAL FAYDA GEREK

Sanayici çatısı altında kurulan derneklerin bu anlamda çok daha etkili projeler yapabileceğini aktaran Doç. Dr Kaymaz, SİAD’lara dikkat çekerek, sanayici iş adamları derneklerinin ekonomik bağlamda ticari işbirlikleri yaratma potansiyeline sahip olduklarını söyledi.  Kaymaz öte yandan SİAD’lar bünyesinde faaliyetlere katılan girişimci ve profesyonellerin daha fazla proje üretme becerisine sahip olduklarını da  ifade etti.

BAŞARILI DERNEKLER DE VAR ELBETTE!

Süreci çok iyi takip edip projelere titizlikle yaklaşılması gerektiğinden bahseden Doç. Dr Kaymaz, “Fiilen çalışan ve dernek faaliyetlerini çok yakından takip eden bir kadronun olması şart. Sadece dernek sekreteri üzerinden tüm faaliyetlerin takip edilmesi ve etkinlik takvimi hazırlanması mümkün değil. Yönetim Kurulu bir karar alıyor tek bir kişiye o kararla ilgili sorumluluk yüklüyor ve burada tıkanıklık başlıyor, o tek kişi dernek faaliyetlerini mi takip etsin, yeni üye kaydı mı yapsın yoksa proje üretmede üzerine düşeni mi yapsın. Burada iş disiplinleri ve çalışma mekanizmaları olarak pozitif ayrımcılık oluşturması adına BUSİAD, KALDER gibi derneklerin adını rahatlıkla verebilirim. İstihdam edilen iş bilinci yüksek personel ve proje odaklı bir ekiple, uzun dönemde farkındalık yaratabilecek projeler çıkıyor” diye konuştu.

BURSA’DA ATALET VAR

Bursa özelinde STK değerlendirmesine devam eden Doç. Dr Kaymaz, “Bursa’nın yerel düzeyde ekonomik, politik, kültürel, teknolojik alt yapısının proje üretmeye yeter düzeyde gelişmiş olduğunu ancak sanayi-üniversite-kamu işbirliği mekanizmalarının istenen düzeyde işletilemediğini belirtti. Bilhassa sivil örgütlenmelerin, üniversiteyle daha yoğun ilişkiler geliştirmesi gerektiğini ifade eden Kaymaz, üniversitenin akademik bilgi birikiminden daha fazla yararlanılması ve projeler için ucuz işgücü niteliğindeki 70 bini aşkın üniversite öğrencisinin daha etkin kullanılması gerektiğine işaret etti.