Önemli olan sağlam bina yapmak

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile ilçenin depremselliği, ne kadar hazırlıklı olunduğu, bu konuda neler yapıldığı, alınan ve alınması gereken tedbirlere yönelik konuştuk. Erdem, önemli olan ana konunun, sağlam binalar yapmak olduğunu belirterek, insanları yıkılan binaların içinden nasıl daha çabuk çıkarırız tartışmasının ise hiç yapılmaması gerektiğini vurguladı.

Önemli olan sağlam bina yapmak
11.08.2019
A+
A-

Türkan GENÇ

Turgay Erdem, Nilüfer’in yeni yerleşim yeri olduğunu söyledi. Erdem, “Nilüfer’i şöyle değerlendirmek lazım; Nilüfer yeni bir yerleşim bölgesi. Diğer bölgelere göre daha şanslı. Geçtiğimiz yıllarda İMO ile yaptığımız çalışmalarda çok da olumlu sonuçlarla karşı karşıya kalmadık. İlk başlarken yapılan kooperatifleşmenin yoğun olduğu, 80!li 90’lı yıllarda elle atılan betonlarla yapılan bir süreç çok sağlıklı yürümedi.Ataevler, İhsaniye gibi mahallelerde bu tür yapılar yoğun olarak yapıldı. Bu da tabi şu anda yeni yapılan deprem yönetmeliğine uygun değil ve sıkıntı yaratıyor.  Deprem yönetmeliği de o kadar çok değişikliğe uğradı ki, biz de hangi standartlara göre işlem yapacağımızı şaşırdık. Yine hala bazı şeyler değişiyor. Dolayısıyla bz Nşlüfer olarak şanslıyız. Ataevler ile ilgili bazı binaların risk tespitlerini yaptık. Bunları da vatandaşa duyurduk, söyledik. Vatandaş biraz endişeye kapıldı ama tabi bu süreci yerel yöentimler, merkezi hükümet ve finans sektörüyle yürütülmesi gereken bir çalışma.  Kentsel dönüşüm ile ilgili, Bayındırlık Bakanlığı’ndan alınan bir yetkiyle depremsellik açısından yenilenme için bir çaba gösterildi ama kötü kullanıldı. Amacına hizmet etmedi, ranta yönelik bir çalılşma oldu. Bu durum sağlıklı şekşlde sürdülebilseydi faydalı olurdu. Ama olmadı, bizim bölgemizde birçok insan mağdur durumda şu anda. Hala çözüm arıyoruz ciddiyetle.  Dolayısıyla çok hazırlıklı değiliz depreme. Bununla ilgili ciddi bir çalışma ekibinin oluşması lazım. Merkezi idare, yerel yönetimler ve vatandaş işbirliği i,çinde olmalı. Başka türlü çıkış yolu yok bu konudan” dedi. Erdem,sonrasında şunları söyledi; “En son yapılması gereken, yıkılan binaların içinden insanları nasıl çabuk çıkaracağımız tartışmak hiç yapılmaması gereken bir şey. Öncelikle binaları nasıl yıkılmaz, sağlam yaparız onu halletmeliyiz. Ana konu sağlam bina yapmak, kimseyi onun içinde öldürmemek.Erken uyarı isitemi bunlar. Türkiye’de bir çalışma başlatıldı, İTÜ’deki hocalar vasıtasıyla. Belirli noktalar tespit ettik. Sğrekli veriler alınıyor, bir merkezde toplanıyor. Orada herhangi bir etkinlik varsa veriler değerlendiriliyor. Depremi daha önceden tespit edebilir miyiz çalışması ki, bununla ilgili çok önemli veriler elde etmeye başladık. Uzmanlar arıyor bazen, bir deprem uyarısı yapıyorlar, şu tarihler içinde olma ihtimali var deniyor ve gerçekten oluyor.1855 depremi var, Bursa’nın tarihinde çok büyük bir deprem. Bursa’nın merkezinden geçen İnegöl’den Manyasa’a kadar uzanan bir hat. Biz geçen yıl bir üniversiteyle yaptığımız çalışmada Alaaddinbey Ovası içerisinden geçen bir fay hattının tespitini de yaptık. Bunun devamıyla ilgili olan kısmında diğer ilçe belediyeleri de işin içine girerse, en azından Bursa’nın bütününde kırılma noktasını belirlemiş oluruz. Malesef deprem konusu hep öteleniyor, ihmal ediliyor. Ne zaman akıllara geliyor, olduğu zaman”

Alınması gereken tedbirlerden bahseden Erdem, “Yayınlarımız, bildirilerimiz var. Vatandaş bilinçli artık. Ama depreme karşı alınması gereken tedbirler maliyetli. Yapabilecek bir şey yok. İnsanlarımız zaten ekonomik kriz içerisinde geçimlerini sağlamanın telaşı içindeler. Bir de bizde kat mülkiyetleri var. 20 daireden bir daire bu işe sıcak bakmazsa, apartmanlarda malesef olamıyor, yenileme yapılamıyor. Bu iş sadece vatandaşa bırakılacak bir iş değil. Merkezi hükümet ve yerel yöneticiler ile vatandaşın ortaklaşa yapması gereken bir proje. Bunun da yasal dayanaklarının olması lazım. Vatandaşı endişeden kurtarabilmemiz için onlara finansal destek sağlanmalı, kredi desteği sağlanmalı. Kimseye hibe verin demiyoruz. Ama kredi desteği verilebilir. Emlakbank’ın ya da TOKİ’nin yapmış olduğu uygulamalar var. Bunları kent içerisinde bir organizasyonla yapmasını tavsiye ediyoruz. Devlet kanalıyla yapılmalı. Kişiye bırakıldığında çok sağlıklı bir gelişme olmuyor.

Yeni planlama bölgelerimiz, yeni yapılaşma alanlarımız bizim şansımız. Osmangazi, Yıldırım gibi kısıtlı bir alan içinde değiliz. Biz yeni planlarımızı daha çağdaş ve teknoloji normlarının yüksek olduğu yapılaşmalarla sağlamaya çalışıyoruz. Zaten teknoloji süreki yenileniyor. Yeni alanlar çok daha şanslı. Daha sağlam binalar yapıldığı, yapılacağı yerler olacak. Daha güvenli olacak, daha huzurlu olacak” şeklinde konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.