PAKİSTAN : İMRAN KHAN

12.04.2022
A+
A-

Geçtiğimiz gün Pakistan meclisinde Başbakan İmran Khan‘a yönelik yapılan güven oylaması sonucunda Khan görevden alındı. Daha önce direneceğini söyleyen Khan, destekçilerini sokaklara çağırıp direnmeye davet etmişti. Bu sıralar Pakistan sokakları hareketleri günler yaşamaktadır. Ülkemizde yaşanan 15 temmuz girişimine benzetilen bu duruma, İmran Khan’ın kim olduğuna ve Pakistan fetösü olarak bilinen Tahir-ül Kadri cemaatine yönelik kısa bir analiz yapalım.

Tahir-ül Kadri cemaati dünyada bir çok örneğine rastlanacağı türden bir cemaattir. Abd ve Çin’de etkili olan Moon tarikatı uzantılarından biri diyebileceğimiz Tahir-ül Kadri, ülkemizde hain Fetö oluşumu, Irak’ta Kesnizani olarak, dinler arası diyalog safsataları ile karşımıza çıkmaktadır. 2014 senesinde eski başbakan Navaz Şerif’e karşı da ayaklanan Tahir-ül Kadri, sokak olaylarını organize etmekte epey bir mahir olmakla birlikte, ülke bürokrasisinde de söz sahibidir. Öyle ki Navaz Şerif’e yapılan yargı darbesini, Tahir-ül Kadri mensubu savcı ve hakimlerin yaptığı bilinmektedir. Peki Şerif’ten sonra başa geçen kim diye soracak olursanız, İmran Khan derim.

İmran Khan her ne kadar daha önceleri Kadri tarikatı ile yol yürümüş olsada, henüz bilinmeyen bir nedenle ayrı düşmüşlerdir. Bu ayrılık Navaz Şerif’in yargı darbesiyle indirilmesinden sonra gerçekleşmiş olduğunu anlamışsınızdır sanırım.

İmran Khan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pakistan ziyaretinde yapacağı meclis konuşmasını o dönem muhalefette olduğu için protesto edeceğini duyurmuştu. Protesto nedeni ise Türkiye Maarif Vakfına devredilen 22 adet fetö okulları idi.

Yerine gelecek isim konusunda eski başbakan Navaz Şerif’in oğlu Şahbaz Şerif’in adı geçmektedir. Şahbaz Şerif ise Türkiye dostu olarak bilinmektedir. Hatta görevi sırasında fetö okullarını kapattıran isim yine Şahbaz Şerif’tir.

Şimdilik bize Khan hain Şerif vatansever demek düşmez. İşin içinde fetövari bir yapı olunca ve devlet kademesinde bu kadar güçlü olunca sapla samanı birbirinden ayırmak güç oluyor. Ancak bu zamana kadar Pakistan, Türkiye ile her zaman yakın ilişkiler içerisinde olmuştur.

 

Şimdi de teorimizi yazalım:

İmran Khan bir şekilde bu yapıya entegre edilmiş olabilir. Gördüğüm kadarıyla iktidarda olduğu süreçte sürekli bu yapıyla mücadele etmiş, verdiği beyanlarda ise  ABD’ye yakın duranlara karşı savunmasız kaldığını söylemiştir. Bu tip yapıların tasfiyesi zor oluyor. Pakistan belki bu kan değişimi ile içeriye çöreklenmiş bu yapıya karşı daha güçlü ve etkin bir mücadele etmeye başlayabilir. Gelişmelerin takipçisiyiz.

1 Nisan 2022’de yaptığı konuşmasında Khan, bugün yaşadığı sürecin başlarına geleceğini anlatmıştı. Ve üstü kapalı bir şekilde ABD’yi işaret ederek ülkesi adına tehdit edildiğini, eğer güven oyu sorgulamasını Khan kazanırsa Pakistan için felaket olacağını da sözlerine eklemişti.

Yaşanan süreçte doğrudan doğruya budur.

Allah C.C kardeş Pakistan’ın yardımcısı olsun.

 

Selam ve Dua ile…

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.