6 ŞUBAT 2023’TEN SONRA… HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMADI

6 ŞUBAT 2023’TEN SONRA… HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMADI
12.03.2023
A+
A-

HIDIRCAN KAYA

Kahramanmaraş merkezli depremin ardından 1 ay geçti. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin daveti üzerine Bursa’da görev yapan basın mensuplarıyla günü birlik deprem bölgesine ziyarete gittik. Gitmeden önce durumun kritik olduğunu biliyorduk ancak yıkımın bu denli fazla olduğunu tahmin etmemiştik, belki de idrak etmek istememiştik, içimize sindirememiştik… Hatay Havaalanı’nda sohbet ettiğim bir ağabeyin sözüyle yazıma başlamak istiyorum: ‘Hatay artık medeniyetler şehri değil…’

TEK YÜREK NURDAĞI

‘Hatay artık medeniyetler şehri değil’ sözü aslında her şeyi özetleyici biçimdeydi. Yazıma en son karşılaştığım olaydan başladım ancak bu ziyarette beni en çok etkileyen olayların başında bu söz geliyor. Uçak aracılığıyla saat 08.30 civarı Gaziantep Havalimanı’na vardık. İlk durağımız Gaziantep’in Nurdağı ilçesi oldu. Burada devlet ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından hazırlanan konteyner kenti ziyaret ettik. Kent deniyor çünkü normal yaşantıda ne varsa burada da o denli her şey düşünülmüş. Berberden marketine, çocukların kafasını dağıtıp at bindikleri alana kadar her şey burada vardı. Çocuklara psikososyal desteği –ki bence en önemlisi- imkanı da tanınıyordu. Konteynerdan anaokulu, bankalara kadar her ihtiyaç burada görülebiliyordu. Bu alana da ‘Tek yürek Nurdağı’ Meydanı ismini vermişlerdi. Evet çünkü Nurdağı tek yürek olmuştu…

‘KONTEYNER’ DEYİP GEÇMEYİN

Orada öğrendik ki konteyner ve çadırın da kriterleri varmış. Mesela evi yıkılan veya ağır hasarlı binalardaki vatandaşlara konteyner hakkı tanınıyormuş. Diğer gruptakilere ise çadır imkanı tanınıyormuş. Oradan vatandaşla konuştuğumda konteyner kentin 1 günde yapıldığını söyledi. Konteyner deyince insanın, ‘ne var ki bunları koymakta’ diye düşünebilir ancak durum öyle değil. Mesela tuvalet, lavabosu kesinlikle olması gerekiyor, bunun için altyapının oluşturulması lazım. Çevre düzenlemesi gibi durumlar da olmazsa olmazlardan… Hal böyle olunca da konteyner getirip yerleştirmekle de olmuyor.

HASSA’DA TANIDIK İSİM

İkinci durağımız Hatay’ın Hassa ilçesi oldu. Burada Yozgat Valisi Ziya Polat görevlendirilmişti. Aslında Bursa açısından tanındık bir isim. 2017-2020 yılları arasında Kestel Kaymakamlığı yapmış. Oradaki çalışmaları da Vali Polat’tan dinledik. Bursa’nın bölgeye desteklerinin çok fazla olduğunu söyleyen Polat, sistemin gayet güzel işlediğini belirtti. Mesela depolarda eksik bir ürün olursa bu durumun sistemden görülebildiğini söyledi. Polat, “Paylaştıkça üzüntüler azalacak. Konteyner kentin bir tanesi bitme aşamasında. Altyapısı tamamlandı. Enkaz kaldırma ve acil yıkılması gereken binalara başladık. İftar buluşmalarını köylerde yapmayı planlıyoruz” diye bilgilendirmede bulundu. Vali Polat, aynı zamanda depremin ardından yağma görüntülerine ilişkin Hassa’da hiç böyle bir durumla karşılaşmadıklarının altını çizdi.

KERPİÇ EVLERE KAÇAK KAT ÇIKMIŞLAR

Hassa ilçesinde dikkatimi çeken bir durumla karşı karşıya kaldık. Hani hep deriz ya ovadaki yapılaşma deprem açısından riskli, dağlık bölgelerde zemin sağlam diye. Bir vatandaşla konuştuğumda bunun aksine, ovadaki binaların sağlam kaldığını dağlık bölgelerde ise yıkımın daha fazla gerçekleştiğini söyledi ancak şöyle de ekleme yaptı: ‘Dağlık alanlarda kerpiç evlere kaçak kat çıkmışlar’

KURTULUŞ CADDESİ’NDE GÖZLERİME İNANAMADIM

Hassa’dan sonra ise acının en fazla yaşandığı yere doğru yola çıktık. Hatay’ın Antakya ilçesine… Evet, çok fazla yıkımın olduğu söyleniyordu ancak kimse ihtimal vermiyordu. Kurtuluş Caddesi’nden geçtik. Sağlam bina yoktu. Her yer yerle bir olmuştu. Gözlerimize inanamadık. Araçlar enkazın altında, tam bir savaştan çıkmış bir kent gibiydi. Sağlı sollu tüm binalar yıkılmıştı. Orayı o halde görmek bana çok farklı duygular yaşattı. Kendi ailemi, tanıdıklarımı ve sevdiklerimi düşündüm derken Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş bu konuya dikkat çekti: ‘Empati yapmadıysanız, aileniz gözünüzün önüne gelmediyse bile bence düşünün…’

BAŞKANDAN SİTEM…

Öğle yemeği için BURFAŞ’ın kurduğu mobil tesise gittik. Orada Başkan Aktaş’la bir görüşme gerçekleştirdik. Aslında dün yazdığım haberde hemen hemen her noktaya değinmeye çalıştım ancak yine de bazı önemli yerleri vurgulamak istiyorum. Aktaş, kentsel dönüşümden konteynerlara kadar birçok konuda bilgilendirme yaptı. Tabii ki de gündeminde 1050 konutlardaki kentsel dönüşüm çabaları vardı. Çaba diyorum çünkü maalesef bir türlü anlaşılamayan bir bölge. Başkan Aktaş, 30-40 yıllık dairelerin yerine birden fazla daire, üstüne de para istediklerini vurguladı. Benim şahsi fikrim insan hayatı hiçbir şeyden önemli değil. Sonuçta bir bina bir depremde yıkılınca malın mülkün bir önemi kalmıyor. Şahsen böyle bir durumla ben karşılaşsam 100-150-200 bin, ne kadar istenirse istensin, veririm. Çünkü hiçbir şey insan hayatından önemli değil. Bir diğer konu da BTSO’nun konteyner desteğini geri çekmesi durumuydu. Bu konuya da Başkan sitem etti. Öncesinde 2 bin 500 konteynerın yapılacağını bunlardan binini Çilek Mobilya’nın, binini BTSO’nun, 500’ünü ise kendi çabalarıyla yapmayı planladıklarını söyledi. Sonrasında ise tahmin etmedikleri bir durumla karşı karşıya kalındığını vurguladı. BTSO Başkan Vekili’nin arayıp, konteynerları başka yere göndereceklerini, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin konteyner kentine göndermeyeceklerini söylemiş. Bu duruma da biraz öfkeliydi başkan…

YENİDEN AYAĞA KALKACAĞINA İNANCIM TAM…

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş başta olmak üzere, Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Ahmet Bayhan’a ve Basın Danışmanı Bahar Özgün’e teşekkür ediyorum. Son olarak da umarım 11 şehir kısa zamanda ayağa kalkar ve Hatay yeniden medeniyetler şehri olarak anılır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.