Ağız ve diş sağlığı, ruh sağlığını da etkiliyor

Ağız ve diş sağlığı, ruh sağlığını da etkiliyor
09.09.2025
A+
A-

Uzmanlar, ağız ve diş sağlığının yalnızca çürükler ya da diş kayıplarıyla sınırlı olmadığını, kalpten böbreğe, bağırsaklardan ruh sağlığına kadar tüm vücudu doğrudan etkilediğini vurguluyor.

Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar ağız florasının bağırsak sağlığı, bağışıklık sistemi ve mutluluk hormonu serotonin salgısıyla güçlü bir bağlantısı olduğunu ortaya koyarken uzmanlar, ağız ve diş sağlığının yalnızca fiziksel değil, ruhsal iyilik hali üzerinde de doğrudan etkili olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, düzenli diş bakımının yalnızca hastalıkları önlemediğini, aynı zamanda mutluluk hormonunun salgılanmasını artırarak insanın kendini daha iyi hissetmesini sağladığını ifade ediyor.

Ağız diş sağlığının öneminin gün geçtikçe arttığını belirten Necmettin Erbakan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Rıza Tunçdemir, “Ağız diş sağlığının veya ağız diş sağlığıyla alakalı sebebiyet verdiği hastalıkların kalp, böbrek, romatoid artrit, hamilelikte bazı problemler olduğunu biliyoruz. Ama özellikle son yıllarda yapılan çalışmalarda ağız diş sağlığının çok daha vücut sağlığıyla ilgili olduğunu öğrendik. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı tanımlarken ruhsal, bedensel ve sosyal iyilik hali olarak belirliyor. Yani sadece sağlığın, vücudun iyi olması değil, ruhsal olarak da iyi olma hali olarak tanımlıyor. Bu yüzden aslında mutluluğun ağız diş sağlığı ile alakalı bir bağlantısı olduğu da son yıllarda yapılan çalışmalarda ortaya konmuş durumda. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz ki bağırsak florası ikinci beyin olarak adlandırılıyor ve vücut sağlığıyla bağışıklık sistemi ile alakalı çok ciddi bir önem taşıyor. Fakat yeni yapılan çalışmalar ağız içerisindeki bakterilerin, virüslerin ve mantarların direkt mide bağırsak florasıyla bağlantılı olduğu ve onu ciddi manada etkilediğini ortaya koyuyor. O yüzden şu çok çok önemli. Gerçekten mutluluğun ağız diş sağlığıyla bir ilgisi var. Yani bunun üzerinde durmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü biz kişisel bakımımıza, vücut sağlığımıza, spor yaparak, çok ciddi vakitler ayırarak, masraflar ederek daha sağlıklı olmak için çalışıyoruz. Vakit ayırıyoruz, para harcıyoruz. Sadece sabah 2 dakika, akşam 2 dakika ağız ve diş sağlığına önem vererek, diş fırçalayarak, diş ipi kullanarak hem ruhsal olarak, hem sosyal olarak, hem de bedensel olarak çok daha iyi konuma gelebiliriz. Fakat maalesef bunu ötelediğimiz, önemsemediğimiz için hem ağız diş sağlığı problemleri yaşadığımız gibi hem de aynı zamanda ağız mikrobiyotasını, ağız florası, bağırsak florasını direkt olarak etkilediği için vücut sağlığımızı da negatif yönde etkiliyoruz” dedi.

“Ağız ve diş sağlığına dikkat ettiğimiz takdirde serotonin hormonu çok daha fazla salgılanacak”

Son yapılan çalışmaların dikkat çekici olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ali Rıza Tunçdemir, “Ağız florasındaki bakterilerdeki değişiklik kolon kanserine sebebiyet verdiğini, otizmli hastalarda bazı ağız içi bakterilerin çok yüksek sayıda olduğu halde bazı bakterilerin ağız içerisinde hiç olmadığını yine yapılan bir çalışmada 200 öğrenci üzerinde bir çalışma yapılmış. Bunlardan 100 tanesine ağız içi probiyotik verilmiş. 100 tanesine hiçbir probiyotik verilmemiş. Bu ağız içi verilen probiyotikler stres miktarını azalttığı için o öğrenciler sınavda çok daha başarılı olurken probiyotik verilmeyen hasta öğrenciler çok daha başarısız bulunmuş. Yani bu bile gerçekten ciddi manada üzerinde durulması gereken bir durum. Serotonin adı verdiğimiz hormon, mutluluk hormonu bağırsaklar üzerinden salgılanmakta. Tabii bağırsakları da direkt ağız florası etkilediği için bu anlamda da yine serotonin hormonunun fazlaca salgılanması için biz ağız ve diş sağlığı bakımına dikkat ettiğimiz takdirde bu hormon çok daha fazla salgılanacak. Çok daha mutlu bir halde etrafta dolaşır hale geleceğiz. Kendimizi çok daha iyi hissedeceğiz. Hatta ben bunu kendim de aynı şekilde denedim. Akşamları dişimi fırçalayıp diş ipi kullandığım zamanlarda gündüz çok daha rahat, çok daha ferah, çok daha mutlu uyanırken fırçalamadığım diş ipi kullanmadığım zamanlarda sabahleyin maalesef ona göre çok daha gergin veya tam uykusunu alamaz vaziyette uyandığımı hissettim” ifadelerini kullandı.

“Diş ipini mutlaka kullanmamız gerekiyor”

Genel sağlık üzerine ileride çok daha yeni bilgiler edinileceğini, ağız ve diş sağlığının aslında vücudun genel sağlık üzerine çok daha etkili olduğunu ortaya koyacağını kaydeden Prof. Dr. Ali Rıza Tunçdemir, “Sabahleyin 2 dakika, akşam 2 dakika ağız ve diş sağlığını ne olur önemseyelim. Dişlerimizi etkili bir şekilde fırçalayalım. Çünkü genel olarak yapılan en büyük hata sadece ön dişler fırçalanıp arka dişler fırçalanmıyor veya diş ipi kullanılmıyor. Biz günde 10 seferde dişimizi fırçalasak diş ipini kullanmadığımız takdirde o ara dişlerin arasını temizlemediği için diş fırçasının hemen hemen hiç etkisi olmuyor. Ağız ve diş sağlığı üzerinde etkili olması için diş ipini mutlaka kullanmamız, öğrenmemiz gerekiyor. Bunlar bizim için gerçekten çok etkili. Hastalarımızın tedavilerinde bazen antibiyotik ilaçlardan faydalanıyoruz. Antibiyotik kullandığımız zaman vücuttaki zararlı olan bakterileri öldürdüğü gibi aynı zamanda faydalı bakterileri de Öldürüyor. Bu dönemlerde aslında probiyotik kullanımı gerçekten vücut içerisindeki, ağız içerisindeki faydalı bakteri miktarını artırması adına da çok çok kıymetli. Buna da önem gösterirsek bence çok daha iyi olur” diye konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.