Soyut dışavurumcu bir dostluğun anatomisi veyahut yan yana
İnsan yaşamını etkileyen en büyük unsurlardan biri hatta en önemlisi aşk sevgi dostluk ve arkadaşlık gelir.
Amerikan sinemasında bir gelenek vardır. Seyircisi çok olan filmlerin hikayelerin devam filmi çekmek dünya da devam eder, tutan hikayeyi filmin aynısını tekrar çekmek.
Yabancı filmi yeniden uyarlamaya “remake” de denir, bir de esinlenmede vardır. Ama bire bir küçük değişlikler ile yapılan filme uyarlama/remake denir.
Yeşilçam (1960-1970′ li yıllar) döneminde telif haklarına bakılmadan yapılan uyarlama filmlere çok rastlanır. Araştırmama göre ilki 1962 yılında Cilalı İbo Rüyalar Aleminde, The Secret Life of Walter Mitty (1947) filminin uyarlamasıdır.
Hatta günümüzde ise Oscar adayı filmimiz 7. Koğuştaki Mucize (2019), Miracle in Cell No. 7 (2013), Güney Kore menşeli filmin uyarlamasıdır.
Gelelim, “Yan yana” filmine, ilk önce Fransız “İntouchable” filmi olarak çekildi, Fransız en beğendiğim Arsen Lüpen’i canlandıran Ömer SY ve Françis Cluzet oynadılar tam bir klasik film oldu. Filmde gerek Ömer Sy’nin çizdiği karakter hayatın tüm olumsuzluklarına rağmen canlı ve çare arayan akdeniz insanını canlandırdı. Film Fransa’da 2 Kasım 2011’de vizyona girdi ve Dünya çapında 426.599 bin dolar hasılat yaptı.
Amerikan “The Upside” ise gene bakıcıyı oynayan Kevin Hart’ın enerjisi ve Bryan Cranston’ın mimikleri başarılı idi, diyebilirim, Film 11 Ocak 2019’da vizyona girdi ve 125,9 milyon dolar hasılat yaptı.
Gelelim bizim Türkiye’de çekilen “Yan yana” filmine. Gerçekten her karaktere bürünebilen oyuncu Haluk Bilginer’in seçimi bence yerinde oldu. Ama orijinali ve USA uyarlamasında sakalları kesilen oyuncuları tebrik ediyorum, oyuncu demek başka kişiliğe bölünmek ve bir askı gibi kimlik değiştirmesi gerekir. Bu konuda Haluk Bilginer karakterin gereklerini yapmadığını düşünüyorum.
Gelelim, ruhsuz Feyyaz Yiğit’e, sırf beğeniliyor esprileri tutuluyor diye, ünlü bir komedyeni cast’a eklemek bir hata, Feyyaz Yiğit her oynadığı filmde Feyyaz Yiğit karaktere bürünemiyor. İnanın Halit Ergenç oynasa idi bu rolle daha heyecan katardı. Ağır aksak yürüyen karakter zaten felçli hastaya hayat katamıyor.
Cast oluştururken karaktere uyacak tip oyuncu seçilmeli, sırf takipçisi hayranı çok diye oyuncu seçilmemeli.
Hatice Aslan ve Bige Önal’ı Feyyaz Yiğit’ten daha başarılı bir karakterler sergilemişler. Feyyaz Yiğit’in karakteri tamamen boşlukta kalmış diyebilirim.
Filmin izleyecisi bol oldu ama diyeceksiniz ? o da pazarlama ve hayran ile alakalı. Gerçekten filmi 2 hafta salonda seyretmeye gittiğimde şaşırdım salonda tek kişilik yer kalmıştı. Burdan yapımcıların ve dağıtımcılara seslenmek istiyorum gerçekten iyi hikaye veya film yani emek harcanan filmin izleyicisi var. İyi filme salonlar dolar sinema ölmedi. Uykucu filmi de hala seyircinin radarında.
Filmin konusuna gelince, sıcak bir dostluk hikayesini anlatıyor. Özgünlüğü, dostların kimliklerinin farklı küfürden gelmesi, birbirine zıt kutupları birbirine bağlaması ve iki karakterin birbirinden beslenmesi ve gelişmeleri ve değişmeleri diyebilirim.
Bir kaza sonucu felç olmuş Refik bey’in, tekerlekli sandalyeye mahkum zengin iş insanı, ne yeşilçam ne de sonradan görme zengin tipi çizilmiş. Karakteri Haluk Bilginer, anlayışlı gereğinde sinirlenen ama içinde amaları olan ince zevkleri olan ama toplumdan uzak kalmamaya çalışan bir beyefendi karakteri oluşturmuş.
Yalı’da kendi özel işlerini halletmesi için bir erkek bakıcı arayışı var. Kahyası Hatice Aslan ve Sekreter Bige Önal bu işlere bakacak insanın en donanımlı olmasını istiyor ve sevdikleri bu hoş zengin patronlarına bakacak mükemmel kariyerli birini ararken, hiç bir işte başarılı olamamış ama hayat dolu, sözünü sakınmayan, küçük hırsızlıklar yapan, beceriksiz ama yaşamaktan zevk alan Feyyaz Yiğit’i işe alıyor. Feyyaz bur da gene Feyyaz gibi oynaması filmin temposunu düşürmüş. Ve filmde olaylar gelişir hayatı çalışmaktan ve sanat, müzik ve yalnızlık olan hayata darılmış adamı hayata bağlar.
Senaryoda gözüme çarpan tutarsızlıklar var, onu video çeken eleştirmenler her yerde söylüyor zaten. Ama şu var ki; hem tv’de hem sinemalarda kopyacılığı bırakalım.
Ülkemizde nice başarılı senaryo yazarları, hikaye anlatıcıları var, yeni hikayelerden filmler yapalım. Mesela Vuslat Saraçoğlu’nun son filmi “Bildiğin gibi değil” sonra Nadim güç “Mukadderat”, Can Ulkay “Uykucu” harika filmler tavsiye ederim.
İki başarılı aktörün oynadığı bu film eğlendiriyor, güldürüyor, düşündürüyor, gişesi bol olsun. İyi Seyirler…
Yönetmen : Mert Baykal
Senaryo : Mert Baykal, Aziz Kedi, Feyyaz Yiğit
Görüntü Yönetmeni : Serkan Güler
Müzik : Cem Öğet
Oyuncular : Haluk Bilginer, Feyyaz Yiğit, Bige Önal, Hatice Aslan, Şevval Sam, Nurcan Şirin
Türkiye / Dram-Komedi / 143 Dk.
