Atatürk’ün emaneti: Cumhuriyet

Her 29 Ekim sabahı güneş biraz daha farklı doğar bu ülkeye.

Sokaklarda dalgalanan bayraklar, evlerin pencerelerine asılan kırmızı beyaz umutlar, çocukların yüzlerindeki gülümseme, yaşlıların gözlerindeki gurur… Hepsi aynı duygunun yansımasıdır: Cumhuriyet coşkusu.

Ama bu coşkunun ardında, yalnızca bir bayram değil, bir dirilişin, bir yeniden doğuşun hikâyesi vardır. Bir milletin, küllerinden yeniden doğarak var olma mücadelesi… Ve o mücadelenin öncüsü: Mustafa Kemal Atatürk.

Cumhuriyet, Atatürk’ün yalnızca bir yönetim biçimi olarak değil, bir yaşam felsefesi olarak bizlere bıraktığı en büyük armağandır. Çünkü o, savaş meydanlarında kazandığı zaferi kalemle, fikirle, akılla taçlandırmıştır. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” derken, aslında bir çağın kapılarını kapatıyor ve yepyeni bir çağın eşiğini aralıyordu: halkın kendi kaderine sahip çıktığı bir çağın.

Cumhuriyet, eşitliğin, özgürlüğün ve adaletin temelleri üzerine kurulmuş bir umuttur.

Atatürk, o umudu yalnızca kendi dönemi için değil, gelecek nesiller için inşa etti. Kadınların seçme ve seçilme hakkına kavuştuğu, çocukların özgürce eğitim aldığı, gençlerin fikirleriyle ülkesine yön verebildiği bir Türkiye hayal etti.

Ve biz bugün, o hayalin meyvelerini topluyoruz.

Ancak her emanet gibi, Cumhuriyet de korunmak, yaşatılmak ister.

Bugün bizlere düşen, bu emanete sadece yılda bir gün değil, her gün sahip çıkmaktır.

Daha çok okumak, daha çok üretmek, daha çok sorgulamak, bilimi, sanatı, düşünceyi rehber edinmek… Çünkü Atatürk’ün “muasır medeniyetler seviyesi” dediği hedef, bir varış noktası değil, bitmeyen bir yolculuktur.

Cumhuriyet, bir milletin onuru, bir liderin mirası, bir halkın diriliş hikâyesidir.

O hikâyenin her satırında cesaret, fedakârlık ve inanç vardır.

Ve biz, o hikâyenin gururlu devamıyız.

Bugün, geçmişin kahramanlarına minnetle, geleceğe umutla bakma günüdür.

Bugün, Atatürk’ün “Benim en büyük eserimdir” dediği Cumhuriyet’e layık olma günüdür.

Yaşasın Cumhuriyet!

Yaşasın 29 Ekim!

Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk!