Dijitalpark Teknokent’in temeli atıldı

Dijitalpark Teknokent’in temeli atıldı
07.07.2021
A+
A-

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ile Türk Alman Üniversitesi’nin ortaklığında yapılacak Dijitalpark Teknokent’in temel töreninde teknoparkların, teknolojik bilginin üretilmesi ve ticarileştirilmesi sürecindeki kritik rolleri dolayısıyla ekosistemin önemli bir parçası olduğunu söyledi.

Nilüfer Belediyesi

“TEKNOPARTLARDA 6 BİN 680 FİRMA YER ALIYOR”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Bugüne kadar 6 milyar 200 milyon dolarlık ihracat, 131 milyar liralık satış gerçekleştiren teknoparklarımızda 6 bin 680 firma yer alıyor ve buralarda çalışan tam zamanlı Ar-Ge personeli sayısı da 60 bine yaklaştı. Bu firmaların yüzde 45’i yazılım sektöründe faaliyet gösteriyor.” dedi.

“ÜNİVERSİTELERİN BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK YETERLİLİĞE SAHİP OLMASI DEĞERLİ BİR SONUÇ”

Bakan Varank, Ar-Ge ve girişimcilik kültürü olan bir ekosistemin ve nitelikli istihdamın oluşmasına Bakanlık olarak teknoparklar aracılığıyla aracılık ettiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Tabii, üniversitelerimizin de bilimsel ve teknolojik yetkinliğe sahip olması ve bu yetkinliğini ekosistemin yararına sunması da üzerinde durduğumuz ve teknoparklar vasıtasıyla elde ettiğimiz değerli bir sonuç. Bu doğrultuda, bugün temelini attığımız teknoparkımızın, üniversitelerimizi girişimci ve yenilikçi birer üniversite olma yolunda güçlendireceğine inanıyorum. İstanbul ve Rize’deki yerleşkeleriyle birlikte tam kapasiteye ulaştığında, 4 bin tam zamanlı Ar-Ge personelinin çalıştığı 300 girişimciye ev sahipliği yapacak önemli bir yatırımdan bahsediyoruz, hayırlı olsun.”

“AR-GE YATIRIMLARININ ÖNEMİ BÜYÜK”

2000’li yıllar ile birlikte, Ar-Ge ve yeniliğe yapılan yatırımların, kalıcı rekabet üstünlüğü kazanmadaki öneminin ortaya çıktığını anımsatan Varank, bu yarışın daimi oyuncusu olabilmek için fikri üreten, Ar-Ge’sini yapan, yüksek kaliteyle üreten ve piyasaya sunan yenilikçi girişimcilerin hızla çoğalması gerektiğini aktardı.

İNOVASYON EKOSİSTEMİ ARTIK BİR GEREKLİLİK

Varank, bunun için, iyi işleyen bir Ar-Ge ve inovasyon ekosisteminin lüks değil, şart olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı:

“İşte biz bu ihtiyaca cevap vermek üzere, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kolları sıvayarak işe giriştik. 2002 yılından itibaren ülkemizdeki Ar-Ge ve girişimcilik ekosistemini etkili hale getirmek için büyük yatırımlar yaptık. Bugün 207 üniversitemiz, 8 milyona yaklaşan üniversiteli sayımız, yaklaşık 1.600 Ar-Ge ve Tasarım Merkezimiz, 88 Teknoloji Geliştirme Bölgemiz ve 183 bin tam zamanlı araştırmacımız bu ekosistemin temel aktörleri.

“1.248 AR-GE VE 345 TASARIM MERKEZİMİZDE YAKLAŞIK 76 BİN AR-GE PERSONELİ İSTİHDAM EDİLİYOR”

Firmaların başvuru sonuçlarına bakıldığında, şimdiye kadar sadece teknopark kaynaklı 1.330 patent, 200 tasarım, 399 faydalı model ve 543 yazılım tescili gerçekleştirildiğini aktaran Varank, “Bakanlık olarak, teknoparklarımızdaki firmalarımıza yaklaşık 21 milyar liralık vergisel muafiyet tanıdık. Bunun yanında Bakanlık olarak teknoparklarımızın altyapı, idare binası, kuluçka merkezi inşası için de hibe destekleri yapıyoruz, bu zamana kadar yaptığımız hibe desteği tutarı da yaklaşık 1 milyar liraya ulaştı.” dedi.

15 MİLYON LİRALIK HİBE

Varank, bu kapsamda, Dijitalpark Teknokent’in de altyapı, idare binası ve kuluçka merkezi inşasına şimdiye kadar yaklaşık 15 milyon liralık hibe verdiklerini ve önümüzdeki dönemde de desteklemeye devam edeceklerini dile getirdi.

Ekosistemin önemli aktörlerinden birinin de Ar-Ge ve tasarım merkezleri olduğuna vurgu yapan Varank, şu bilgileri paylaştı:

“Halihazırda, 1.248 Ar-Ge ve 345 tasarım merkezimizde yaklaşık 76 bin tam zamanlı Ar-Ge personeli istihdam ediliyor. Bu merkezlerimizde yaklaşık 54 bin proje tamamlanırken, 17 bin proje yürütülmeye devam ediyor. Firmalarımızın 8 bin 302 patenti, 2 bin 417 tasarımı ve 12 binden fazla markası tescil edildi. Bakanlık olarak, kendi Ar-Ge merkezlerini yürüten firmalarımızın yaklaşık 24,2 milyar TL’lik vergisel avantajdan faydalanmalarının önünü açtık.

TEKMER DESTEK PROGRAMI DEVREYE ALINDI

Bir diğer önemli aktör ise Teknoloji Geliştirme Merkezleri (TEKMER). KOSGEB aracılığıyla 2019 yılında TEKMER Destek Programı’nı devreye aldık. Bugüne kadar 9 TEKMER’in kurulması için onay verdik ve bu merkezlere yaklaşık 18 milyon TL katkı sağladık. TÜBİTAK aracılığıyla, 2012 yılından itibaren Teknoloji Transfer Ofisleri’ne yaklaşık 313 milyon lira destek sağladık. 2019 yılından günümüze, Teknoloji Transfer Ofisleri’nin katkılarıyla doğrudan sanayi tarafından fonlanan üniversite-sanayi iş birliği projelerinin hacmi 500 milyon liraya ulaştı. TÜBİTAK’ın Patent Tabanlı Teknoloji Transferi Destekleme programımız ile teknoparklarımızda ortaya çıkan ve 2011 yılında başlattığımız Üniversite-Sanayi İş Birliği Destek Programı ile desteklediğimiz 303 projeye yaklaşık 110 milyon lira kaynak aktardık.”

“AR-GE VE GİRİŞİMCİLİK ALANINDAKİ ÇALIŞMALARIMIZIN MEYVELERİNİ ALMAYA BAŞLADIK”

Bakan Varank, Ar-Ge ve girişimcilik alanındaki çalışmaların meyvelerinin alınmaya başladığının altını çizerek, Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının 2002’de yüzde 0,53 iken 2019’da yüzde 1,06’ya yükseldiğini hatırlattı.

“İSTANBUL’U TEKNOLOJİNİN VE GİRİŞİMCİLİĞİN DE CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRMEK İSTİYORUZ”

Bakan Varank, İstanbul’un önemine işaret ederek, “İstanbul başlı başına bir marka. Biz İstanbul’u teknolojinin ve girişimciliğin de cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz.” dedi.

Girişimciliğin son dönem dünya ekonomisinin en önemli yatırım alanlarından biri olduğunu belirten Varank, Türkiye’nin girişimcilik potansiyeli hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Varank, şunları söyledi:

“Henüz 5 sene önce, 7 sene önce, sadece bir fikrin üzerine inşa edilmiş Türk firmalarının da milyar dolar üzerinde değerlemeye sahip firmalar haline geldiğini görüyoruz. En güzel örneklerden biri, Getir. Çok hızlı teslimat mantığına dayanan Getir şirketi, kurulduğu yıldan 5 buçuk sene sonra önce milyar dolar değerlemeye ulaştı, şimdi 7,5 milyar dolar değerlemeye ulaşarak, belki de Türkiye’deki en değerli şirketlerden biri oldu. Bizim amacımız, aslında gençlerimizin, bilim insanlarımızın, sahip oldukları bilgiyi, tecrübeyi girişimciliğe dönüştürerek, bu fikirlerin üzerine kurdukları şirketleriyle yeni unicornlar olmaları, yeni Turcorn’lar olmaları.

Türkiye, teknoloji tabanlı girişimlerde büyük potansiyele sahip. Son zamanda milyar dolar değerlemeye ulaşan şirketlerimizden bunu görebiliyoruz. Hedeflediğimizin de üzerinde bir performansla, çok başarılı girişimleri, önümüzdeki dönemde de Türkiye ekonomisine, dünya ekonomisine kazandırmaya devam edeceğiz.”

Temel atma törenine, Türk Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Akkanat, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Başkanı ve Dijital Park Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Bayraktar, Dijital Park Genel Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin ve diğer yetkililer de katıldı.

ETİKETLER: , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.