ESDER’den yerel yönetimlere çağrı

ESDER’den yerel yönetimlere çağrı
20.10.2025
A+
A-

Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Şube Başkanı İbrahim Özacar, şehirde düzenlenen “yöresel ürünler” temalı çadır festivallerinin, sabit esnaf ve sanatkarlar üzerinde ciddi ekonomik baskı yarattığını açıkladı. Özacar, festival ve geçici satış etkinliklerinin kültürel katkısını kabul etmekle birlikte, çoğunlukla yerel olmayan ürünlerin satılması nedeniyle haksız rekabet ortamı oluştuğunu ve esnafın ayakta kalma mücadelesini zorlaştırdığını vurguladı.

ESDER Bursa Şube Başkanı Özacar’ın açıklaması şu şekilde;

“ESDER (Esnaf ve Sanatkarlar Derneği) olarak, yerel yönetimlerimiz tarafından zaman zaman düzenlenen veya izin verilen “yöresel ürünler” temalı çadır festivalleri ve benzeri geçici satış etkinliklerinin, şehirlerimizin ekonomik can damarı olan sabit esnaf ve sanatkarlarımıza verdiği büyük zararı derin bir endişeyle dile getirmek istiyoruz.

Festivallerin, kültürel zenginliğimizi artırma, toplumsal yaşamı canlandırma ve şehirlerimizi tanıtma potansiyeli taşıdığını kabul etmekle birlikte, son dönemde artış gösteren ve çoğunlukla “yöresellik” adı altında, gerçek anlamda yerel olmayan ürünlerin satıldığı bu geçici stantların, yerleşik esnafımızı haksız bir rekabet ortamına sürüklediği aşikardır.

Sorun Nedir? Neden Endişeliyiz?

1. Haksız Rekabet: Sabit esnafımız, dükkan kirası, stopaj, gelir vergisi, sigorta primleri, elektrik, su gibi aylık sabit giderlerle boğuşurken, bu geçici satıcılar minimum maliyetle, çoğu zaman vergi ve diğer yasal yükümlülükleri göz ardı ederek veya düşük beyanlarla faaliyet göstermektedir. Bu durum, alın teriyle işini sürdüren esnafımız için kabul edilemez bir haksız rekabet ortamı oluşturmaktadır.

2. Ekonomik Kayıp: Festival dönemlerinde, yerleşik dükkanlara yönelen müşteri trafiği ciddi oranda azalmakta, esnafımızın cirosu düşmekte, bu da onların ayakta kalma mücadelesini daha da zorlaştırmaktadır. Azalan ciro, personel giderlerinden kira ödemelerine kadar tüm ödeme dengelerini altüst etmektedir.

3. Yerel Kimliğin Bozulması: Yöresel adı altında, çoğu zaman markasız, seri üretim veya başka bölgelerin ürünlerinin sunulması, hem tüketicide güven sorununa yol açmakta hem de şehirlerimizin kendi özgün el sanatları, zanaatları ve ürünlerinin değerini düşürmektedir. Gerçek yöresel kimlik, yıl boyunca o şehirde üretim yapan, o kültürü yaşatan esnafımızın dükkanlarında bulunmaktadır.

4. Uzun Vadeli Zararlar: Kısa süreli geçici kazançlar uğruna, şehir ekonomisine yıl boyunca katkı sağlayan, istihdam yaratan, vergisini ödeyen ve yerel ekonominin sürdürülebilirliğini sağlayan esnafımızın yıpratılması, uzun vadede şehirlerimizin ticaret ve üretim kapasitesine onarılamaz zararlar verecektir. Kapanan her esnaf dükkanı, bir ailenin geçim kaynağının sona ermesi ve şehir dokusunun kaybolması demektir.

Yerel Yönetimlerimize Çağrımız ve Taleplerimiz

Bu hassas konuda, şehirlerimizin gelişimine yön veren yerel yönetimlerimizi, Esnaf ve Sanatkarlar Derneği olarak acilen harekete geçmeye ve aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmaya davet ediyoruz:

1. İzin Süreçlerinin Gözden Geçirilmesi: Geçici satış etkinlikleri ve çadır festivalleri için verilen izinlerin, sabit esnafa zarar vermeyecek şekilde yeniden düzenlenmesini, sayı ve sıklıklarının sınırlandırılmasını talep ediyoruz.

2. Yerel Esnafın Önceliklendirilmesi: Gerçekten yöresel ürünler satan ve o bölgenin kimliğini yansıtan sabit esnafımıza öncelik tanınmasını, bu tür etkinliklerde onların katılımının teşvik edilmesini ve adil bir rekabet ortamı sağlanmasını bekliyoruz.

3. Denetimlerin Artırılması: “Yöresel” adı altında yapılan satışlarda ürünlerin gerçekten yöresel olup olmadığı, kalitesi ve yasal standartlara uygunluğu konusunda etkin denetimler yapılmalıdır.

4. İstişare ve Ortak Akıl: Yerel yönetimlerin, bu tür kararları almadan önce ilgili sivil toplum kuruluşları, özellikle de esnaf odaları ve dernekleri ile istişare masasına oturmasını ve ortak akılla hareket etmesini önemsiyoruz.

Unutmayalım ki, güçlü ve ayakta duran bir esnaf topluluğu, o şehrin sosyal dokusunu zenginleştirir, istihdam sağlar ve ekonomiye canlılık katar. Kısa vadeli çözümler yerine, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir yerel ticaret yapısı için sabit esnafımızın desteklenmesi ve korunması elzemdir.

Bu vesileyle, tüm yerel yönetimlerimizi, sabit esnafımızın sesine kulak vermeye ve adil bir ticaret ortamı sağlamaya davet ediyoruz.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.