Hukukun taşıyamadığı kira yükü

20.05.2025
A+
A-

Ülkemizde son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon, kiracı ve ev sahipleri arasında büyük çatışmaları da doğurdu. Ancak bu ani patlamaya hazırlıklı olmayan hukuk sistemimiz, giderek büyüyen bir çığın altında kalmak üzere…

Kira uyuşmazlıkları hukuk sistemimize göre Sulh Hukuk Mahkemelerinin ihtisas alanında. Adalet Bakanlığı’nın 2024 yılına dair paylaştığı resmi verilere göre Sulh Hukuk Mahkemelerinde 2020 yılına kadar yılda ortalama 800 bin civarı yeni dava açılırken, 2020 yılından sonra bu sayının katlanarak arttığı ve 2024 yılında 1.6 milyona ulaştığı görülüyor. Bu veriler, tüm hukuk mahkemeleri arasında Sulh Hukuk Mahkemelerini birinci sıraya koymakla birlikte en yakın rakibi olan Asliye Hukuk Mahkemeleri ile arasında 200 bin adet dava farkı var. Elbette ki bu devasa dava sayısının sebebi, kira uyuşmalıkları.

Hakim başına her yıl yeni 1.200 dosya!

Hal böyle olunca, iş yükü hızlı bir şekilde iki katına çıkan Sulh Hukuk Mahkemeleri çaresiz bir duruma düştü. Her yıl yeni hâkim alımı yapılsa ve hızla yeni mahkemeler açılmaya çalışılsa da bu sefer adliyelerin altyapıları yetersiz kaldı. Bu durum da haliyle yeni duruşmaların aylar sonrasına verilmesine, bir gün içerisinde üçer dakika arayla duruşma günü verilmesine ve duruşmasına gelen vatandaşların saatlerce mahkeme kapılarında beklemesine sebep oldu.

Hâkim Savcılar Kurulunun paylaştığı son verilere göre, Sulh Hukuk Mahkemelerinde toplam 980 adet hâkim bulunuyor. Buna göre hâkim başına her yıl yeni 1.200 dosya açılıyor. Önceki seneden devreden dosyaları da düşünürsek bu durumda bir hâkimin bir dosyaya duruşmalar, inceleme, karar verme süreçleri de dahil toplamda sadece bir saatini ayırabileceği anlamına geliyor.

Zorunlu Arabuluculuk Getirildi

Adalet Bakanlığı bu durumu çözebilmek adına dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk başvurusunu getirdi. 1 Eylül 2023 tarihinde getirilen bu zorunlulukla amaçlanan, uyuşmazlık yaşayanların sorunlarını arabulucu huzurunda çözüme kavuşturması ve böylece dava açmaktan vazgeçmesiydi. Adalet Bakanı tarafından yapılan açıklamaya göre, kira uyuşmazlıklarının %55’inde arabulucu huzurunda anlaşma sağlandı. Bu tabloya bakıldığında, şayet arabulucu kurumu getirilmeseydi açılacak olan dava sayısının 3 milyona yaklaşmış olması beklenecekti.

Fakat arabuluculuk kurumunun da pek çok tartışmaları bulunuyor. Özellikle kişilerin adalete erişiminin önüne bir engel daha konulmuş olması en çok eleştirilen husus. Zira bir vatandaş dava açmak istediğinde arabulucu görüşmesi yapmadan direkt davasını açamıyor, şayet açarsa dava görülmeden doğrudan reddediliyor. Bu durum da haliyle vatandaşların adalete erişimi önüne bir engel konulması anlamına gelmekte.

Ancak avantajları da oldukça fazla. Özellikle dava masraflarının yapılmayacak, yıllarca süren bilinmezlik ve duruşmalarla uğraşılmayacak olması ve en önemlisi uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözüme kavuşturularak toplum barışına katkı sağlaması bu avantajların başında geliyor. Dolayısıyla avukatlar da vatandaşları arabuluculuğa teşvik etmekten geri durmuyor.

İşin özeti ise şu: Şayet kiracınızla veya ev sahibinizle anlaşamıyorsanız, bir yolunu bulup uzlaşmak sizi daha az yoracaktır. Ancak bu mümkün değilse, elbette yargı mağduriyetinizi geç de olsa çözecektir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.