Little İstanbul: Tayland’da bir Türk mutfağı

Türk mutfağı, zengin lezzet çeşitliliği ve misafirperverlik geleneğiyle dünyanın dört bir yanında beğeni topluyor. Bu kültürel mirasın Tayland’daki temsilcilerinden biri olan Little İstanbul, 2014 yılında mütevazı bir döner standıyla başladığı yolculuğunu bugün Phuket’in sevilen restoranlarından biri olarak sürdürüyor. Geleneksel Türk tatlarını Uzak Doğu’ya taşıyan restoran, farklı kültürlerden insanların buluşma noktası haline gelirken, restoranın ortağı ve işletmecisi Aris Halil Caner ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdim.
İREM ERBAŞ / ÖZEL HABER
2014 yılında Tayland’ın ikinci büyük şehri olan Chiang Mai’nin Gece Pazarı’nda mütevazı bir döner stantı olarak kurulan Little İstanbul, hem yerlilerin hem de turistlerin beğenisini kazanarak beş yıl içinde, Chiang Mai’nin en popüler ve tanınmış restoranlarından biri haline gelmiş. Otantik Türk lezzetleri ve sıcak misafirperverliğiyle de ün kazanan Little İstanbul, 2022 yılında Phuket’te ikinci restoranını açarak Türk mutfağını Güneydoğu Asya’da tanıtmaya devam etmiş. Little İstanbul çatısı altında Uzak Doğu’daki ilk ve tek hazır döner servisi olan Kebap Express ile de giderek büyüyen Little İstanbul yerli halkın ve turistlerin beğenisini kazanmaya devam ediyor.
Bende, Tayland seyahatim sırasında karşılaştığım ve yemeklerini beğenerek yediğim bu restoranın işletmecisi ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdim.
“Burada saygı var, gürültü yok”
2019 yılında Tayland’a tatil için gelen ve ülkenin atmosferinden etkilenen Aris Halil Caner, pandemi sonrası tekrar geldiği Tayland’da iş imkanlarının ve yaşam koşullarının daha iyi olduğunu fark ettiğini belirtti. Caner, “Burada 1 ay kaldım ve çok beğendim. Sonra araya pandemi girdi, 1 yıl sonra bir daha geldim ve baktım burada iş imkanı, hayat şartları daha iyi. Kavga yok, gürültü yok… Saygı var” ifadelerini kullandı.
“Türk restoranları olmasa Avrupalılar bile sıkıntı yaşar”
Phuket bölgesinde 25’ten fazla Türk restoranı bulunduğunu belirten Caner, Tayland mutfağının kendine özgü yağının Avrupalılar ve Türkler için yemek yemeyi zorlaştırdığını vurguladı. “Tayland’ın kendine özgü bir yağı var yemeklerde onu kullanırlar genellikle. O yağ kokuyor ve ağır biraz. Biz onu kaldıramıyoruz. Yemek sıkıntılı bu nedenle. Türk restoranları olmasa Avrupalılar bile sıkıntı yaşar burada” diye konuştu.
Yabancılara çalışma kısıtlaması ve denetimler
Tayland’da yabancıların her işi yapamadığını ve yerel halkın ön planda tutulduğunu belirten Caner, “Buranın belirli kuralları var. Burada her işi yapamazsınız mesela. Berber dükkanı açabilirsiniz ama berber olamazsınız, kesinlikle elinize makas alamazsınız. Bu tarz işleri yabancılara vermiyorlar, yerel halkı ön planda tutuyorlar. Milliyetçiler, kendi insanlarını çok tutuyorlar. Belirli prosedürleri var yani, uymadığın sürece burada her zaman ceza yersin ve burada cezalar çok yüksek” şeklinde konuştu.
Caner ayrıca, bazı bölgelerde iş yeri sahibi olsa dahi paraya dokunmanın yasak olduğunu ve denetimlerin sivil polisler aracılığıyla yapıldığını aktarıyor. “Mesela bazı yerlerde ister çalışma vizen olsun, ister mekan sahibi ol paraya bile dokunamıyorsun. Polis yakaladığında direkt cezayı keser. Mesela ben de paraya dokunamam, masadan para alamam. Polis normal bir vatandaş gibi gidip oturuyor mekanda o şekilde denetim yapıyor” dedi.
Lezzetin anahtarı Türk aşçı
Türk yemeklerinin kendine has bir lezzeti olduğunu ve bu lezzeti Taylandlı bir aşçının tam olarak yakalayamayacağını ifade eden Caner, Türk aşçının önemine değindi. Caner, “Türk yemeklerinin belirli bir lezzeti vardır onu bir Taylandlı bilemez. Ne kadar reçeteyi verseniz de onun bir tadı ve kıvamı var. O lezzeti tutturamadığınız zaman olmuyor ama bir Türk o lezzeti biliyor. Tattığı zaman bakıyor evet bu olmuş veya olmamış diyebiliyor. Ama bir Taylandlı veya başka birisi o kıvamı o tadı tutturamayabilir. Lahmacun mesela en basit örnek. Lahmacun bize hastır, ona has bir tad, kıvam vardır o tadı yakalamak lazım. O yüzden bir Türk ustanın, Türk aşçının olması her zaman daha iyidir, bir avantajdır” şeklinde konuştu.
Avrupalılar Türk mutfağını tercih ediyor
Chiang Mai’deki ilk restoranlarını devrettiklerini ve Phuket’teki restoranlarının henüz iki yıllık yeni bir işletme olduğunu belirten Caner, son dört aydır ortak olarak işlettiği mekanın Türklere yönelik yemekler yapsa da, şu anda Avrupalı turistlerin daha çok tercih ettiğini söylüyor. “Tayland’ın kalbi Phukettir, turizm burasıdır. Biz Chang Mai’deki yerimizi devrettik. Phuket’teki restoranımız aslında yeni sayılır 2 yıldır buradayız. Bende aslında 4 aydır burayı işletiyorum ortak oldum. Türklere göre yemek yapıyoruz ama Avrupalılar daha çok tercih ediyor şu an. Çünkü yiyecek yemek bulamıyor, alternatif çok az” dedi.
Malzemeler Türk toptancıdan
Türkiye’den gelen malzemelerin temini konusunda da bilgi veren Caner, Bangkok’ta bulunan bir Türk toptancının restoranlara dağıtım yaptığını belirtiyor.
Taylandlılar dışarıda yemek yemeyi tercih ediyor
Taylandlıların yemek yapma kültürünün çok yaygın olmadığını ve genellikle dışarıda yemek yemeyi tercih ettiklerini söyleyen Caner, 24 saat açık mekanların yaygın olduğunu ve çorbanın bile poşetle satıldığını aktarıyor. Ayrıca Tayland yemeklerinin genellikle uygun fiyatlı olduğunu da sözlerine ekliyor.
Little İstanbul’un Tayland’daki başarısı, Türk mutfağının uluslararası alanda ne kadar sevildiğini ve doğru bir yaklaşımla farklı kültürlerde de kendine sağlam bir yer edinebileceğini gösteriyor.