Mükemmel olmak zorunda değilsin
Sınavdan Önce En Büyük Yük: Mükemmel Olma Baskısı
Sınav dönemlerinde gençlerle yaptığımız görüşmelerde en çok karşılaştığımız duygu, “ya yeterince iyi olmazsam?” korkusu. Ancak bu korkunun kökeninde genellikle sınavdan değil, mükemmel olma zorunluluğundan beslenen bir iç baskı yatar. Oysa insan olmak, hata yapmayı da kapsar.
Kaygı, Mükemmelliğe Açılan Kapı Değildir
Birçok öğrenci sınav öncesi kaygı yaşar. Bu normaldir. Fakat bazıları için bu kaygı, işlevsel olmaktan çıkar ve zihni kilitleyen bir baskıya dönüşür. Çünkü zihin “başarısız olursam sevilmem, değerim azalır” gibi irrasyonel düşüncelerle doludur. Halbuki başarı, değerin tek ölçütü değildir.
Toplumun ve Ailenin Rolü
Mükemmeliyetçilik genellikle sadece bireysel değil, toplumsal olarak da pekiştirilen bir kalıptır. “En yüksek puanı al”, Bu sınav senin her şeyin.” Sen yapamazsan kim yapar?” “Sakın hata yapma.” “Başarısızlık kabul edilemez.” “İyi not getirirsen seni herkes alkışlar.” “Kardeşin bile senden daha iyi yapıyor.” gibi cümleler, niyet iyi olsa da çocuğun zihninde tehdit gibi yer eder. Anne babaların burada yapabileceği en değerli şey: “Ne olursa olsun seni seviyorum ve sana inanıyorum.” diyebilmektir.
Kendine Alan Aç: Kusursuzluk Değil, Gelişim Hedefle
Sınav, bir dönüm noktası olabilir ama kimliğini, değerini ya da tüm geleceğini belirlemez. Bazen hatalar, insana kendi yolunu gösterir. “Yeterince iyi” olmak, çoğu zaman mükemmel olmaktan daha sağlıklı ve gerçekçidir. Kendini sadece sonuçlara değil, gösterdiğin çabaya göre değerlendir.
Unutma: Hayat Bir Maraton, Tek Bir Koşu Değil
Mükemmelliği hedeflemek yerine denemeye, gelişmeye ve öğrenmeye odaklan. Hedefin insanlara kendini ispat etmek değil, kendinle barışık bir şekilde yol almak olsun. Sınavlar geçer, sonuçlar unutulur, ama içsel huzurun seninle kalır.
Bu sınav döneminde kendine şunu hatırlat:
“Mükemmel olmak zorunda değilim. İyi olmak, çaba göstermek ve kendimi sevmek yeterli.”