6’LI İTTİFAK MODELİ

Malumunuz geçtiğimiz hafta sonu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun daveti üzerine, muhalefet partileri liderleri 6’lı zirve yaptılar. Katılımcılar arasında İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu vardı. HDP’nin davet edilmediği toplantı basına kapalı olarak gerçekleştirildi. Yapılan açıklamada “yarının Türkiye’sini inşa etmek için önemli bir adım atıldığı” vurgusu yapıldı.

HDP davet edilmediğine içerlemiş olacak ki Eş başkanı Pervin Buldan “Bizi yok sayanları, yeri zamanı geldiğinde bizde yok saymasını iyi biliriz” diyerek tepkisini gösterdi. Buradan Pervin Buldan’a seslenmek istiyorum. Sanırım onursal eşbaşkanınız Kemal Bey, size açılan kapatma davasının sonucunu öngöremedi ve bu yüzden sizi davet etmedi. Olurda partiniz kapatılırsa, zaten yasaklananlar hariç aktif siyasete CHP’den devam edersiniz olur biter.

Güçlendirilmiş Parlementer Sistem konusunda mutabakata vardıklarını söyledikleri 6’lı ittifak, seçim yasasındaki değişikliklere göre hareket edeceklerini beyan ettiler. Ortak aday konusunda henüz bir karar vermediklerini söyleyen liderlerin, kavga gürültü çıkarmadan ortak bir aday çıkarabileceklerini düşünmüyorum. İyi parti genel başkan yardımcısı Bahadır Erdem “Partimizin Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda en ufak bir itirazı yok” diyerek Kemal Bey’in aday olabileceğinin sinyalini vermiş oldu. Geçmişi seçim mağlubiyetleri ile dolu olan Sayın Kılıçdaroğlun’un, gelecek seçimlerde millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı olma ihtimalinin bile, Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi garanti etmesi için bile yeterlidir diye düşünüyorum.

Ülkemizin yegâne Milli duruşu olan Muhalefet Partisi olarak gördüğüm Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Sayın Fatih Erbakan’ın, toplantıdan günler önce yaptığı açıklama resmin sonucunu bizlere gösteriyor aslında. Sayın Erbakan; “6 değil 16’nız bir araya gelse bir şey yapamazsınız” diyerek hislerimize tercüman oldu her zamanki gibi. Sayın Erbakan’ın bu çıkışı, bazıları için doğrudan cumhur ittifakına göz kırpma gibi değerlendirse de, kendisinin beyanlarından da anladığımız kadarıyla herhangi bir ittifakın Milli Görüş prensiplerine uymadığını söylemektedir ve bende aynı şekilde düşünmekteyim. Tabi sonuçta siyaset yapıyoruz ve seçimlere doğru siyasi gelişmeler bize ne gösterir bilemeyiz. Rahmetli Erbakan hocamızın geçmişte sol bir partiyle ittifak halinde hükümet kurmak zorunda kaldığını unutmamak gerekir. Bu söylemim böyle olacağı anlamına gelmez. Şu an ki durum, Fatih Erbakan liderliğinde Yeniden Refah Partisinin, tek başına gireceği yönünde şekillenmektedir.

6’sı bir arada ittifak seçime bu şekilde girermi? bilinmez. Ancak şimdiden bir oluşum içerisine girdikleri belli. Bu arada Erdoğan’ın aday olup olmayacağı hala tartışıladursun, seçim hesapları yapılmaya çoktan başladı.

Yasaya göre 2 dönem kuralı vardır. 2 dönem cumhurbaşkanlığı yapan kişi 3. kez aday olamıyor. Yani Sayın Erdoğan olağan hallerde 2023 seçimleri için aday olamıyor.

Bir Soru?

Sadece erken seçim ile Sayın Erdoğan yeniden aday olabiliyorsa, muhalefet neden erken seçim çağrısı yapar?

Cevaben;

Tabi bir erken seçim kararı alınırsa yeniden aday olabilir. Ülkemizdeki muhalefetin de sürekli erken seçim çağrısı yapması, ya kendilerine olan aşırı özgüvenlerinden ya da ekonomik sıkıntılar ışığında kesin kazancaklarını düşünmelerinden ve yahut Erdoğan’ı seçimle alt etmek isteme heveslerinden kaynaklanmaktadır. Şu an için muhalefet baskısıyla alınacak bir erken seçim kararı, eğer aday olacak ise Sayın Erdoğan’ın işine yarar.

Selam ve Dua ile…