ANALİZ: İDLİB’TE NELER OLUYOR

Suriye’de bitmek bilmeyen kavganın en kritik eşiklerinden biri Türkiye açısından İDLİB’tir. Rusya’nın ve Esad’ın ısrarla tamamına hâkim olmak istediği ve sürekli olarak bombardımana tuttuğu bölge, Türkiye’nin Hatay iline sınır olduğu için ülkemiz içinde büyük önem arz etmektedir

Öyle ki; hali hazırda 5 milyon mülteciye ev sahipliği yapan ülkemizin, İdlib’ten elini çektiği anda yeni bir göç dalgası ile karşı karşıya kalacağı kaçınılmazdır. Sivil nüfusun yaklaşık olarak 3 milyon olduğu İdlib’de başta Heyet Tahrir El Şam olmak üzere El Nusra ve IŞİD bağlantılı birçok grubun binlerce militanı bulunuyor ve sayısı tam olarak bilinmeyen muhalif grupta bölgede aktif halde faaliyet gösteriyor. Rusya ise Esad’a hem siyasi hemde askeri anlamda tam destek vermektedir. Aslında Esad demek Rusya demektir ve Türkiye bölgede Rusya ile karşı karşıyadır. Türkiye bölgede terörist gruplar ile muhalif grupların ayrılmasını isterken Rusya Esad karşıtı olan tüm grupları terörist olarak nitelendirmektedir. Hatta Rusya dış işleri bakanı Sergey Lavrov, İdlib’deki grupları ayırt etmekte zorlanıyoruz diyerek yaptığı ve yapacağı saldırıları meşru hale getirmeye çalışıyor diyebilirim.

Esad güçleri ise İdlib’te saldırılarını yoğunlaştırmış görüntüsü vermekte. Hatta rejim güçleri, İdlib kırsalında işgal ettikleri köylerdeki evlerin kapılarını, pencerelerini ve eşyalarını çaldıktan sonra şimdi de evlerde kalmış kışlık erzakları çalarak savaş ahlakını da ayaklar altına almış durumda. Aslında bu durum rejimin acziyet içerisinde olduğunu da gösterir. Kendi halkını yağmalayacak kadar ayağa düşmüş demek ki.

Genel olarak Türkiye de Rusya da İdlib’deki grupların çokluğundan rahatsız olduklarını dile getirebilirim. Aslında iki ülkede bölgede silahsızlanma ve çatışmasızlık istiyor ama Esad bu konuda rahat duracağa benzemiyor. Daha önceki SOÇİ zirvesinde Türkiye ve Rusya gerginliği azaltmayı başarmışlardı. Bu ay sonu yine SOÇİ’de düzenlenecek zirvede aynı sonucun çıkmasını bekliyorum. Ancak ne Rusya ne de Esad çatışmayı azaltma çağrıları yapsalarda, saldırılarını durdurmamaktadırlar. Teknik olarak İDLİB’te çözüm şu an için yok gibi.

Bu arada Suriye Milli Ordusu (SMO) çatısı altında faaliyet gösteren 5 askeri grup, Suriye Kurtuluş Cephesi adıyla birleşti. Suriye’nin kuzeyindeki Bab ilçe merkezinde düzenlenen törende, Türkiye destekli SMO çatısı altındaki Hamza Tümeni, Mutasım Tümeni, Sultan Süleyman Şah Tümeni, 20. Tümen ve Kuzey Şahinleri Tugayı’nın Suriye Kurtuluş Cephesi adı altında birleştiği açıklandı. Bu gelişmeyi birbirinden bağımsız hareket etmekte olan grupların düzenli ordu çatısı altında birleşmesi şeklinde değerlendirebiliriz. Suriye’de oluşacak her olumsuz hareket ülke sınırlarımızı tehdit edeceği için düzenli orduların bölgede faaliyette olması, sınır güvenliğimiz için önemli bir gelişmedir. Tabi bu gelişmelerin arkasında Türkiye’nin olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Devletimize Güvenin.