Ayhan Alptekin

28.07.2021
A+
A-

6 Temmuz 2021’de vefat eden Ayhan Alptekin için, Karadeniz Müziği’nin Michael Jackson’ı denilmişse de bu ilişkilendirmenin sorunlu olduğunu vurgulamak gerekir çünkü hem Alptekin Jackson gibi popüler kültür ikonu olmamıştır, hem de Karadeniz’den dünyaya açılmak gibi bir derdi yoktur.

Ümit Besen, Nejat Alp, Cengiz Kurtoğlu gibi tavernacıların anlayışını Karadeniz Müziği ile buluşturan Alptekin’i, Erkan Ocaklı’nın izini süren bir müzisyen olarak konumlandırmak mümkündür. Bilindiği gibi Ocaklı, elektronik bağlamayla bu türün ezgilerini seslendirmiştir. Alptekin de sözü edilen enstrümanı da dâhil ettiği bir orkestra oluşturarak bu coğrafyanın ezgilerini seslendirmiştir.

Bir orkestra oluşturmuşsa da Alptekin’i, Karadeniz Müziği’ni devrim düşüncesiyle canlandıran tek kişilik orkestra olan Kâzım Koyuncu ile ortak paydada sadece samimiyeti buluşturabilir çünkü Alptekin, Koyuncu gibi politik bir alan açmamakla birlikte; İsmail Türüt gibi milliyetçi hatta ırkçı bir yörüngede ilerlememiştir.

Sadece Türkçe ezgiler seslendirmemesi onun, Koyuncu gibi enternasyonal perspektif geliştiren bir isim olmasını beraberinde getirmemiştir. Bu ezgileri, daha çok isme ulaşmak amacıyla repertuarına dâhil ettiği bellidir.

Çocukluk yıllarında melodika ve mandolinde yoğunlaşarak müziğe adım atan Alptekin, Grup Yıldızlar adını verdiği bir grup kurmuş, bu grupla, Rize ve Artvin’de düzenlenen düğün ve festivallerde sahne almıştır.

Alptekin’in grubunu, Koyuncu’nun sesini ilk kez duyurduğu; Grup Dinmeyen  veZuğaşiBerepeile karıştırmamak gerekir çünkü amacı sadece eğlendirmektir, politik bilinç aşılamak gibi bir düşüncesi yoktur.

Karadeniz Müziği’ni, Türkiye’ye özgü popüler hatta popülist bir noktaya getirenler, cinsiyetçi bir söylem geliştirirlerken Alptekin’in böyle taraklarda bezi olmamıştır çünkü Koyuncu kadar olmasa da bu müziğin kaynağını algılamaya çalışan Alptekin, kaynakta cinsiyetçilik değil, birliktelik görmüştür.

Ezgiler, doğal olarak hikâyeler anlatmış ancak tavernanın kullanılması hikâyeyi yapaylaştırmıştır. Yapaylığı, doğallık olarak servis etmemesi, kendisini olduğundan farklı göstermemesi Alptekin’i, popüler hatta popülist refleks geliştirenlerden ayırmıştır.

Karadeniz Müziği ile özdeşleşen Tulum ile Karadeniz kemençesi, popüler hatta popülist isimlerin çalışmalarında ses kirliliğine neden olurlarken, Alptekin’in tavernayı hâkim kıldığı müziğinde, dejenerasyona uğramadan kendilerini gösterebilmişlerdir.

Ezgi seslendirirken şapkasını çıkarmayan, bu hâliyle, Mazhar- Fuat- Özkan üçlüsünün yıllar öncesinde oynadıkları reklam filmindeki Şapkasız çıkmam abi!sloganının kulaklarda çınlamasına vesile olan Alptekin, çağın İmaj Çağı olduğunu bilen ancak, her kavramı imaj çatısı altında toplamayan bir müzisyendir.

Böyle bir özelliğe sahip olduğu içindir ki vefatının ardından, bu müzik adına nitelikli işlere imza atmaya devam edenler, bıraktıklarının önünde saygıyla eğilmeyi ihmal etmemişlerdir.

Hayatı, İmaj hiçbir şeydir, samimiyet her şey! sloganının özeti olan Ayhan Alptekin, yıllar sonra, samimiyeti baş tacı eden müzisyen olarak belleklerde canlanacaktır. Bu da ona yetip artacaktır çünkü başka bir isteği yoktur.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.