Aziz Aydın Doğan

26.07.2021
A+
A-

12 Temmuz 2021 tarihinde sonsuzluğa uğurlanan Aydın Doğan, ilk adı Aziz’i kullanmayı tercih etmediği için, iş adamı oldurulmuş adaş ve soyadaşıyla sıklıkla karıştırılmıştır ama unutulmaması gereken, bu karıştırmanın mantıklı bir açıklamasının olmadığıdır çünkü bir tarafta, dişiyle, tırnağıyla kazıyarak bulunduğu yere gelmiş bir emekçi, diğer yanda da iş adamlığına gökten zembille indirilmiş bir emek hasıraltı edicisi var.

1947 yılında Elazığ’ın Keban ilçesine bağlı Lorikan’da dünyaya gelen, Yaba Yayınları’nın sahibi Doğan, Sosyalist Yazar olarak kabul edilmişse de, sosyalistliğinde, bağnazlığın her türlüsüne karşı mücadele etmek fiili hâkimdir.

AntoninArtaud gibi, Türkiye’de henüz, tam anlamıyla algılanamamış bir imzanın derlenip toparlanmış metinlerini Yaşayan Mumya adıyla yayımlayan Doğan’ın ilk adı, Jean- Paul Sartre’ın, Jean Genet için kullandığı Aziz’i akla ister istemez getirmektedir çünkü o da Genet gibi, dışlanmışlığı, ötekileştirilmişliği umursamadan, kalıpları un ufak etmeyi sürdürmüştür.

Yayımladığı kitaplarda, basımdan kaynaklı hataları görenler, hem, Doğan’ı

n Türkiye’de ilklere imza attığını es geçmişler, hem de bu arada, adaş vesoyadaşının kurduğu yayınevinin sırtını sıvazlamaktan imtina etmemişlerdir.

Doğan, sosyalistliğini, içeriden eleştiriler getirerek yaşamaya devam ederken, meydanı boş bulduklarında sosyalizm adına nutuk atanlar, iş adamı oldurulmuş Doğan’ın kurduğu yayınevinde bir araya gelmek için taviz üstüne taviz vermişlerdir.

Türkiye’ye özgü oligarşinin bir dediğini ikiletmeyen bu sözümonalar, Doğan, ön planda durmayı istemediği için, sosyalistliklerini, katıldıkları, daha doğrusu kendilerini davet ettirdikleri etkinliklerde her göze sokarak yerlerini sağlamlaştırmışlardır.

Doğan; Kemal Tahir, Orhan Kemal, Kemal Bilbaşar, Reşat Enis Aygen gibi kalemlerin izlerini takip ettiği için, içeriden eleştiri onunla bütünleşmiştir.

Bir yayınevi sahibidir ama bu sahip, ağadan değil, ırgattan yanadır. Irgattan yana olmakla birlikte, ProleteryaDiktatörlüğü’ne sıcak bakmamaktadır. Bu yüzden onu, her taraflarından lümpenlik akan Köylü Devrimcileriyle ortak paydada buluşturmamak gerekir.

Lümpenlikle mücadele ederken, elitist kaygı koleksiyoncularını da unutmayan Doğan, sosyalistliği lafta bırakanların sımsıkı tutundukları obskürantizm ve meritokrasi illetlerinden de olabildiğince uzakta durmuştur.

Sosyalistliklerini üstlerindeki etiketle yaşayanlar, yola yeni çıkanlara, abilik taslamayı kendilerine görev bilirlerken, Doğan, abilik yapmakla, abi olmak arasındaki nüansın bilinciyle, amatör kalemlerle bağ kurmuştur.

Amatörlük, onun nazarında ziynet eşyasıdır; bu yüzden profesyonellerle arasına aşılması mümkün olmayan engeller yerleştirmiştir.

Yerelliğin laubaliliğindense, yerliliğin, antipatiklik tuzağına düşmemiş ciddiliğini kuşanan; nitelik düzeyi yüksek, kalıcı kurgusal eserler de kaleme alan Aziz Aydın Doğan; iş adamı oldurulmuş Aydın Doğan’ın hafsalasının alamayacağı kavramları, sadık takipçilerine hediye ederek bu dünyadan göçmüştür.

Onun hakkını hakikaten teslim etmek için, hediye ettiği; haslet, onur, emek gibi kavramların içlerinin, layıkıyla doldurulup doldurulamadığına bakılmalıdır.

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.