BARIŞ GÜNÜ MÜ DEDİNİZ?!!

Her yılın 1 Eylül’ünde Dünya Barış Günü kutlaması yapılır.

Merak edenleriniz için, bilginizin tazelenmesi için 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün nereden çıktığını bir anımsayalım.

“Dünya Barış Günü olarak kutlanan 1 Eylül, aynı zamanda 1939 yılında Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesiyle başlayan İkinci Dünya Savaşı’nın da ilk günü. … 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak 1981 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edildi.” 1982 1 Eylül Barış günü olarak her yıl dünyanın dört bir yanında barışa susayanlar tarafında kutlanır oldu.

Köleci toplumdan bu yana sömürüye baskıya karşı verilen sınıfsal savaşımlarda insanlar insanca barış içerisinde bir yaşam için mücadele vermişlerdir, vermeye de devam ediyorlar.

Dünya kapitalizmi hiç zaman barıştan yana olmadı olmayacak!

Tarihin derinliklerine inmemize gerek duymuyorum.

Kapitalizm yaşadığı bunalım dönemlerinde, bunalımlardan çıkmanın tek çaresi olarak savaştır.

Emperyalizmin 1 ve 2.Bunalım dönemlerine baktığımızda azgelişmiş ülkeleri savaş yolu ile işgal ederek sömürge haline dönüştürmüştür.

Sadece o ülkelerin yerüstü ve yeraltı kaynaklarını talan etmekle yetinmeyip, her anlamda toplumsal kimliklerini de yok ediyor.

Afrika, Asya, Ortadoğu’daki pergelle belirlenen ülkelerebaktığımızda işgalcilerin lisanını ana dilleri gibi konuşuyorlar.

Dünya kapitalizmi her açık savaş döneminde barbar, vahşi katliamcı yüzünü acımasızca göstermiştir.

Küresel kapitalizmin oluşturduğu Birleşmiş Milletler topluluğunun barıştan yana olduklarına inanıyor musunuz?

Öncelikle ABD AB kapitalizm gerçekten barış diyorlarsa, her türlü silah üretimine son vermeliler.

Bu mümkün mü?

Hiçbir zaman mümkün olmadı, olmayacak da!!!

Çünkü emperyalizm, kendi halklarının nispi refahını, sömürgelerinin yeraltı yerüstü zenginliklerini gasp ederek sağlıyorlar.

Aksi durum ise hızlı bir şekilde çöküşleri demektir.

Emperyalizm 3. Bunalım döneminde sömürü stratejisini daha güçlendirerek fizik olarak birebir kendi ordularıyla işgal etmek yerine, önce finans kapital yoluyla, daha ötesinde silah tekellerinin ölüm kusan makinalarının satılması için 3.Dünya ülkelerinde kendilerince desteklenen yerli işbirlikçi diktatörlerle veya sözünü dinleyen diktatörlere karşı ise halklara demokrasi getireceğiz yalanıyla iç savaş çıkarttırarak ölüm kusmaya devam ediyorlar.

Çok uzak tarihlere gitmemize gerek yok, 2010 yılında Tunus ile başlayan “Arap Baharı” teranesiyle ezilen yoksullaşan halklara demokrasi özgürlük hipnozuyla Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Yakın Doğu’da bulunan ülkeler emperyalizmin yerli işbirlikçileri ve paramilliter, katillerle yoksul halklara acı gözyaşı ve ölümü sundular.

Irak, Suriye, Libya Tunus, Yemen gibi sıralayabileceğimiz ülkeler, Bahar yerine emperyalizmin ölüm kusan silahlarının kasırgasını gördüler…

Tabi yaşananların en acı tarafı aynı ülkede aynı inanç sahibi görünen kendilerini Müslüman olarak tanımlayan işbirlikçiler kafir diyerek kendi dindaşlarını boğazlıyorlar, boğazlamaya da devam ediyorlar.

Hala sizler “1 Eylül Dünya Barış Günü” mü diyorsunuz?

Barış sadece kulağa hoş gelen cümleden öteye bir şey değil.

O nedenle olmayan bir günün kutlaması da olmaz!!!

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Her ölüm erken ölümdür…

Salgın sürecinde toplum olarak büyük sarsıntılar yaşıyoruz.

Korona’dan veya salgından dolayı bağışıklık sisteminin göçmesi nedeniyle yakın çevremizde bulunan başka şehirlerde yaşayan birçok dost arkadaşlarımız bu süreçte art arda kaybediyoruz.

Bu ansızın gidişler bizleri derinden yaralıyor.

Dün yine Bursa’nın gülen yüzü olan “Gülen Adam” şehrimizin sevilen renkli simalarından biri olan Fahrettin Çakan abimiz, ilet hastalığa karşı büyük direnç göstermesine rağmen, kurtulamayarak yenik düştü. Güldüren adam bizleri ağlattı.

Devri daim olsun, yattığı yere gül gülistan olsun, ışıklar içinde uyusun

Bir diğer acı haber kendisiyle tanışmaya güzel sohbet etme onuru yaşadığım Türk tiyatrosunun güldürürken düşündüren güzel insanı, büyük usta, Ferhan Şensoy’da bizleri zamansız terk edenlerden oldu.

Bugüne kadar bizlere elveda diyerek sonsuzluğa göç eyleyen tüm sevdiklerimizin yattığı yer gül gülistan olsun, tanır katında günahları af ola, haklarım helal olsun….