Bir Film Platosu: Oylat Mağarası

Filmleri özel ve güzel yapan birkaç unsur vardır. İlk önce iyi bir senaryo olacak. Sonra İyi bir yönetmenin elinde iyi oyuncularla harmanlanmış olacak. Filmler görsel bir nevi görsel şölendir. O yüzden filmin çekileceği mekânın görselliği çok önemlidir. Ülkemiz de pek çok il gibi Bursa da film çekecekler için kültür bakanlığınca doğal plato olan illerden biri seçilmişti.  Bursa, kendi doğal yapısı ile dağı, denizi, ovası, ormanı, gölü ile tam bir doğal plato ve set ortamı oluşturmakta. Bursa sadece Türkiye için değil tüm dünya için doğal bir set ortamı.

Ülkemizin pek çok yeri gibi Bursa’da da yer alan bu doğal güzelliklerin çok iyi tanıtılmadığını ve yeterince faydalanılmadığını düşünüyorum. Burada sadece belli bir kesime iş düşmüyor. Bunun için gerek kamu ve gerekse sivil toplum örgütlerinin birlikte hareket etmesi ile tanıtılabilir.

Tanıtılması gereken yerlerden birisi de İnegöl sınırları içerisinde yer alan oylat mağarası.  İnegöl’de yapılan çalışmalarda irili ufaklı 56 adet mağara bulunduğu tespit edilmiş. Bunlardan 12 tanesi Kültür ve Turizm Bakanlığınca değerli bulunup tescil edilmiş. Mağaralardan bazılarında eski dönemlere ait yaşam izlerine rastlanmış. Oylat mağarası, İnegöl’ün 20 km. güneydoğusunda bulunan Hilmiye köyü ile Oylat Kaplıcalarının arasında ve Oylat kanyonunun sona erdiği noktada yer almakta. Birbirine bağlı iki kattan oluşan oylat Mağarası’nın toplam uzunluğu 750 metre. Bu uzunluğu ile Türkiye’nin sayılı büyük mağaralarındandır. Mağarada bol miktarda sarkıt, dikit, sütun, duvar, perde damlataşları ve damlataş havuzları bulunmakta. Mağaraya girdiğiniz de dik adeta doğal bir klimaya girmiş gibi oluyorsunuz. Merdiven çıkmayı seviyorsanız tam size göre bir yer. Mağaranın içerisinde uçan yarasalar sesleri ve görüntüleri ile size eşlik ediyor. Mağara bize, adeta görsel bir şölen sunuyor. Mağaraya biraz daha fazla ışıklandırma yapılması sanki daha iyi olur. Ayrıca ziyarete gidenlerin bu doğal güzellikleri duvarlara yazılar yazarak yerlere çöp atarak adeta bozmaya çalışmaları anlaşılacak gibi değil.

Bu kadar güzellikler barındıran böyle muhteşem doğal güzelliklerin tam anlamıyla tanıtılamaması, bizim eksiğimiz.  Bundan daha basit ve sade yerleri yabancılar, muhteşem yerler gibi tanıtması ve turizmlerine kazandırması ders alınması gereken bir konu olmalı.

Bu tarz yerleri hem gezi turizmine hem de film turizmine kazandırılması gerekir. Bunun için hem yerel de hem de genelde birlikte hareket etmek önem taşımakta.

   Filmler bir yerin tanıtılmasında ve turizminde önemli yer tutar.  O yüzden oylat mağarasının herhangi bir film de yer alması hem buranın tanıtımına hem de turizmine katkı sağlar.