Bulgaristan sineması, Vasil Gendov

03.08.2025
A+
A-

Bulgaristan ile gerek komşu oluşumuz, gerek Osmanlı zamanında bir bütün olmamız yani  ortak coğrafya paylaşmamız sonucu halkları ve kültürleri birbirine bağlamıştır. Bende gerek yaşadığım coğrafyanın yakın oluşu, gerek Bulgaristan’da yaşayan Türklerin anavatana göçü ile gelen bir çok Bulgar vatandaşı Türk ile tanıştım ve arkadaşım oldular. Bulgaristan’a sık sık gitmem, insanları ve kültürü kendimi yakın hissetmemi ve sevmemi sağladı.

En son Haziran / 2025 ‘de  Varna, Golden Sands’e deniz tatiline gittim. Deniz kenarlarının hala villa ve site yapılmaması beni şaşırttı, orda müteahhit yok galiba?  Bu arada Golden Sands ve Varna’ya  ikinci gidişim, bu sefer daha dikkatli analiz yaptım. Ve hala yeşil bir coğrafyaya sahip olması çocukluğumun yeşil Bursa’sına götürdü. Bulgaristan gerçekten yeşil bir ülke.

Bulgaristan’a duyduğum ilgi, Bulgaristan sinemanın gelişimini merak etmemi bu konuya eğilmemi sağladı.

Bulgaristan sineması tarihinde sinema sanatının başlangıcı 1896 yılı olarak baz alınır. Fransa – Paris’ten gelen sinemacılar büyük ilgi görmüştür.

İlk film gösterimi başkent Sofya’da yapılmıştır. Lumiere Kardeşler’in sinema makinaları ile çektikleri kısa filmleri daha doğrusu hareketli sahneleri gösterimleri yaptılar.                           13 Kasım 1896 yılında, Sofya, Modern Tiyatro binasındaki salonda gösterim yapılmıştır. Tahmini O zamanlar İstanbul’da Spoken meyhanesinde de ve Yıldız sarayında gösterilen filmler gösterildi. “Trenin Gara Girişi” ve “Bir Fabrikadan Çıkan İşçiler” filmleri idi.                                                    İlk çekilen Bulgar filmine gelince, 1915 yılında çekilen yılında “Bulgaran e galant” (The Bulgarian Gallant) adlı film, Bulgaristan tarihine geçen film oldu. Tabi ki o zamanki şartlarda çekilen filmin şu andaki çekilen filmler ile karşılaştırmak mümkün değil ama  Charlie Chaplin esintileri, olan bir sessiz film. Hem yönetmenliğini yapan hemde başrol oyucusu Vasil Gendov ve diğer oyuncular ise  Mara Miyateva-Lipina Angelov’dir. Film 60 dakika süren gayet zamanının filmdir. Film 13 Ocak 1915 Sofya’da ilk gösterimini yapmış gayet başarılı bir filmdir. İnternette bulunan filmi seyrettim, çok başarılı olduğunu düşünüyorum.

1900’lü yıllarda Bulgaristan’da gezici sinema ile ülkede yabancı filmler ve az sayıda olsa da yerel film gösterimleri ile sinemaya ilgi artmıştır.

Bulgar sinemasının erken dönemi (yaklaşık 1910–1945) hem teknik olarak sınırlı hem de toplumsal olarak şekillenmekte olan bir sinemadır. Bu dönemde hem yerel hem de diasporadan etkilenmiş az sayıda sinemacı, Bulgaristan’da sinema sanatının temelini atmıştır.

1915 yılında çekilen “Bulgaran e galant” filmi ile Bulgaristan sinemasında erken dönem  sineması olarak adlandırılan sinema başladı. Aslında önemli filmler çekildi.

“Bulgaran e galant” (1915) filminin hem yönetmeni hem başrol oyuncusu yönetmen  Vasil Gendov (1891–1970) Bulgar sinemasının kurucusu kabul edilir.Bulgar sinemasının babası olarak kabul edilir.Her yıl düzenlenene Altın Gül (Golden Rose) film festivalinde adına her yıl ödül veriliri. Vasil Gendov, Bulgar sinemasının dilinin gelişimi sağlayan bir çok maddi ve manevi zorluklar çeken zaman zaman sansüre uğrayan başarılı bir sinema sevdalısıdır. Bir dahaki yazımda, ayrıntılı yazmayı planlıyorum.

Gelelim erken dönem olarak kabül edilen diğer film ve yönetmenlere:                                          “Lyubovta e ludost” (Love Is Madness, 1917), filminin yönetmen: Vasil Gendov filmini çekmiştir. : Film bugün kayıptır ancak dönemin en iddialı melod-ramlarından biri olduğu kabul edilir.

“Bezkrustni grobove” (Graves Without Crosses, 1931), filminin yönetmen: Boris Grezov 1889–1967 yıllarında yaşamıştır.                                                                                       

“Gibelta na Durvenitsa” (The Fall of Durvenitsa, 1937), filminin yönetmeni Konstantin Kisimov (1897–1965) filmi dönemin en önemli filmdir.                                                  

“Izvinitelna belezhka” (Doctor’s Excuse Note, 1930’lar), Yönetmen: Vasil Gendov çekmiştir ama ilerki yıllarda  Atanas Georgiev Belgesel ve haber filmlerinde öncülük yaptılar.

Erken Dönem Sinemasının Özellikleri ise Sessiz filmler, Ulusal kimlik arayışlarını filmlerde görebiliriz ama özellikle köy halkına mesaj veren konular işleniyordu.Erken dönem Bulgar filmlerinin büyük çoğunluğu günümüze ulaşamamıştır. 1940’lardan sonra sosyalist rejimin kurulmasıyla sinema devletleşmiş, içerik denetime girmiştir. Bu yeni dönemde farklı yönetmenler (örneğin Rangel Vulchanov, Zahari Zhandov) öne çıkacaktır.

Bulgar sinemasını incelemeye devam edeceğim. Bulgaristan tatiline giderken kaleme aldığım yazımı gelişimde tamamladım ama tatildeyken Büyük Bursa yangını haberleri beni üzdü.

Bursa’da Gürsu yangını herhalde büyük Bursa yangının ertesi en büyük yangın olduğunu düşünüyorum. Tüm ülkemize ve geçmiş olsun diyorum.

İyi Seyirler…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.