Bursa artık kırmızı rengiyle anılacak

Sezona ‘Emin’ ellerde başlayan Bursaspor’un hali artık içler acısı. Sahasında Tuzlaspor’u ağırlayan Bursaspor’un motivasyonunu tamamen kaybettiğini bir kez daha görmüş olduk. 2 kırmızı kart gören rakibinin dezavantajını avantaja çevirememesi, ruhsuz bir oyun sergilemesi de bunun kanıtı oldu.

Şampiyonluğa kadar yükselmiş bir takımın bu kadar amatörce bir oyun sergilemesinin başka hiçbir anlamı olamaz! 9 kişiye karşı tam takım oyunu sürdüren yeşil-beyazlılar nasıl oldu da sahadan mağlup ayrıldı anlamak mümkün değil…

Sürekli başkan ve teknik direktör değiştiren Bursaspor oyuncularının birlik çağrısının işe yaramadığı da bariz ortada. Peki bu utanç tablosunun sorumluluğunu kim alacak? Bursaspor’un yönetimini iş adamları da ya bürokratik isimler değil, acilen sporla ve futbolla yetişmiş isimler devralmalı. Yoksa sahadan kırmızı rengiyle ayrılmaktan kurtulamayacak takımımızı kendi ellerimizle amatör seviyesine iteceğimiz çok açık.

Hani emin ellerdeydik?

Kendine çok güvenerek takımın başına geçen başkanların, Bursaspor’a sevdalıyız söylemlerinden ötemeye gitmediğini görmek kadar üzücü bir durum yok. Kendi takımına bizim kadar sahip çıkamayan başka bir şehir de yok. 2009 yılında aldığımız Süper Lig Şampiyonluğu ile 5 Büyükler’den biri olarak anılan Bursaspor’u bugünkü durumuna getirenlerin hesap vermeden arkalarını dönüp gittiğine şahit olduk.

Kendi sahasında ağırladığı ve 2 kırmızı kartla 9 kişiye düşen rakibi Tuzlaspor’un oyuncusu Ezeh’in 40. dakikada attığı golle yenilen Bursaspor’un neden direniş sergilemediğini, neden bu kadar kötü oynadığını, rakibi oyun vermeye gönüllü bir performans sergilerken nasıl bu kadar kolay yenildiğini Bursalılar unutmasın!

Futbol tarihine geçecek bu yenilginin esas sorumlularının tez vakitte ellerini Bursaspor’dan çekmelerini diliyorum. Ve şehrin takımına gerçekten futboldan ve spordan anlayan birileri sahip çıkmazsa olacakları anlatmaya gerek yok diyorum. Sonumuz hayra çıksın!