DEPREMDE 2000 ÖNCESİ YAPILAN BİNALARA DİKKAT!

TÜBA AÇIKEL

Alpiş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Karaalp, olası bir Marmara depreminde Bursa’yı bekleyen tehlikeyi açıkladı. Yapılan bina eğer 2000 yılından sonraysa ve ihmalkârlık yoksa çökme riskinin çok az olduğunu söyleyen Karaalp, 2000 yılından önceki binaların ise depreme karşı dirençli olmakta zorlanacağını vurguladı.

Alpiş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Karaalp ile konut sektörü, deprem ve ekonomiye ilişkin konuştuk. Ekonomiyi bir bütün olarak görmek gerektiğini ifade eden Karaalp, “Bir süre devam eden uluslararası finans piyasasındaki bolluk; kamu harcamaları, bireysel harcamalar ve ticari yatırımlarda ölçüsüzlükler doğurdu. Bu da ekonomide dengesizlik oluşturdu. Uluslararası piyasalarda oluşan daralmaya, iç ve dış bir takım siyasi gelişmelerle komşu ülkelerimizdeki problemler eklenince ekonomide sıkıntılar oluşmaya başladı” şeklinde konuştu.

“FAİZ KONUSU, BİR SARMALA DÖNÜŞTÜ”

İş dünyasının faiz sarmalının içine girdiğini söyleyen Sertaç Karaalp, “Dünyada akaryakıt fiyatları düşerken, ülkemizde özellikle son günlerde akaryakıta zam geldi. Yanı sıra faiz konusu da bir sarmala dönüştü” ifadelerini kullandı.

“MALİYETLER HER GÜN ARTIYOR”

Konut fiyatlarının bu gidişle düşmeyeceğini ifade eden Karaalp, “Hiçbir müteahhit inşaat sektöründen para kazanamıyor. Kayapa-Hasanağa gibi bölgelerde 3-4 milyona daire satılıyor ve buna rağmen para kazanılamıyor. Çünkü maliyetler durmuyor. Her gün artıyor” şeklinde konuştu.

“İNSANIN OLDUĞU YERDE YAŞAM ALANI OLMALI”

Bursa’daki inşaat çalışmalarına da değinen Karaalp, “Türkiye’nin nüfusu genç bir nüfus. Hızla artıyor. Dışarıdan da göç alıyoruz. Konut ihtiyacı da giderek artıyor. Uzmanların yaptığı araştırmaya göre nüfus artış hızımız 2050’ye kadar bu hızla devam edecek. Bu yıllardan sonra nüfus yaşlandıkça, düşüşe geçebilir. İnsanın olduğu yerde yaşam alanı oluşturmak gerekiyor. Bursa diğer büyükşehirlere bakıldığı zaman yapılaşmanın en az olduğu şehirlerden biri” ifadelerini kullandı.

“DEPREM KUŞAĞINDAYIZ, ÖNLEM ALINMALI”

Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığını ve Bursa’nın da deprem konusunda yüksek riskli şehirlerden biri olduğunu hatırlatan Karaalp, yönetmeliklere dikkat çekti. Önlemin baştan alınması gerektiğini söyleyen Karaalp, “Önlem almak hem devlete, hem üreticiye, hem de tüketiciye düşüyor. Birinci derece deprem kuşağındayız. 2000 yılından sonra yapılan yapıların yüzde 99’una teknik olarak bir şey olmaz. Çünkü 1999’dan önce kullanılan en kaliteli beton türü C14 iken şuan en düşük C25-C40 arası. Beton sınıfı değişti, demir sınıfı değişti, zemin etütleri yapılmaya başlandı. Çok ciddi bir ihmalkârlık olmazsa kolay kolay yeni yapılan yapılara bir şey olmaz. Bina eğer 2000 yılı öncesinde yapıldıysa da o binanın, yıkıcı bir depremde ayakta kalma ihtimali çok az. Belediyeler de özellikle plan değişikliklerinde biraz daha katı olmalı” dedi.