DOLAR/BAE/ZAYED’İ KİM GÖNDERDİ?

27.11.2021
A+
A-

Uzunca bir süredir gergin olan ve hatta 2012 yılından bu yana liderler seviyesinde görüşme yapılmayan BAE ile tam da dolar kurunun zirve yaptığı dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine icabet etmesi analize değer konulardan biridir. 15 Temmuz hain kalkışmasının finansörü olarak görülen hatta bir çok medya kuruluşu tarafından da manşetlerde bir nevi lanetlenen BAE için bugünlerde ılımlı mesajlar verilmekte. İngiliz devlet adamı Lord Palmerston’un meşhur bir sözü ile devam etmek istiyorum. “Devletlerin dostları yoktur, çıkarları vardır”. Bu söz aslında bu durumun özetidir.

Erdoğan ile BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan arasında yapılan görüşmeden sonra basın açıklaması yapan Abu Dabi Kalkınma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Hassan El Suwaidi, “Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye’de yatırım yapmak üzere 10 milyar dolarlık bir fon ayırmıştır” diyerek dolar kurunun ateşini şimdilik almış görünüyor. Beklenen etkiyi yapmasa da hatta kısa vadede kurun yeniden yükselişe geçeceğini düşünsemde ‘adım adımdır’ minvalinde iyimser yaklaşmaya çalışıyorum bu konuya.

Türkiye ve BAE arasında kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile BAE Merkez Bankası arasında işbirliğine yönelik, Abu Dabi Menkul Kıymetler Borsası ile Borsa İstanbul arasında da bir mutabakat anlaşması, iki ülkenin gümrük ve çevre konularında işbirliğine dair mutabakat anlaşmaları imzalandı. Medya tarafından terör ve terör örgütleri ile bu kadar içiçe sokulan BAE ile bu anlaşmaların işler hale gelip gelmeyeceğini önümüzdeki dönemlerde göreceğiz. Yatırımlar geldikçe kur dalgalanması normal seyrine dönecektir. Tabi normal seyrini düşüş olarak yorumlamamak gerekir.

İsrail ile tam anlamıyla normalleşme anlaşmasını 2020 yılında yapan BAE’nin Türkiye ile yakınlaşacağını geçen yıl öngörü olarak yazmıştım. İran ile ilgili olduğunu tahmin ettiğim bu yakınlaşmanın, Yemen’de direnci kırılan BAE’nin müttefik ihtiyacına yönelik bir adım olduğu kanaatindeyim. Belki de devletimiz, BAE’nin bu ihtiyacını bir koz olarak da kullanmış olabilir. İsrail’in İran karşıtı bir blok oluşturmaya çalıştığı için bu normalleşme anlaşmaları yaptığı ve bir sonraki hedefin Türkiye ile normalleşmek olduğunu düşünüyorum. Tabi bu adımlar hemen hemen 2 yıldır İsrail tarafından atılıyor ancak tam bir yazılı metine dökülüp imzalanmış bir karar yok. Çünkü Türkiye’nin Libya ile MEB yapması ile İsrail’in Esat-Med projesini rafa kaldırtması, Avrupa’ya gidecek olan İsrail doğalgazının alternatifsiz Türkiye üzerinden gidecek olması gibi durumlar İsrail’i de Türkiye’nin yanına itiyor. Haliyle İsrail’in normalleştiği her ülke Türkiye’ye yakın olmak zorunda. Bu durumda bölgede bizim elimizi güçlendiriyor. Bu satrancın kazananı devletimiz olacaktır.

Makalenin başlığındaki sorunun cevabını aldınız sanırım.

Devletimize Güvenin.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.