Düzce Konuralp Film Festivali ve Prof. Dr. Ceyhan Kandemir
Film festivallerinin amacı; hikayeleri ve olayları film çekmek isteyen yönetmenlere alan açmak ve her kültürden bireyin, derdini tasasını milyonlara duyurmasını sağlayan platform yaratırken yeni hikaye anlatıcılarına destek vermektir. Tabi bu bağlamda aslında en karlı olan seyircidir. Seyircinin yani toplumun bu konuda bilgisi olur belki bu konuda söz sahipleri de bu konuya eğilirler.
Bu sene (2025), Berlin film festivali dönüşünde Düzce’de ilk yapılacak olan Düzce Konuralp film festivalinin basın lansmanına katıldım, soğuk hava ve kar yağışı eşliğinde küçük bir gezide 25 yaşındaki bu şehri tanıma fırsatım oldu. Düzce Valisi Selçuk Aslan ve Düzce Üniversitesi Rektörü, Belediye Başkanı yapmak istedikleri festival hakkında bilgilendirici misyon ve vizyonları hakkında bilgi aldık.
Bu çalışmada beni en çok sevindiren İstanbul Üniversitesi, Sinema Televizyon bölüm başkanı Prof. Dr. Ceyhan Kandemir’in Festival koordinatörü olması ve basın ve PR’da ise yıllardır festivallerde basın koordinasyonu ile ilgilenen Atakan Metin’in olması beni daha çok heyecanlandırdı.
Düzce Konuralp Film Festivaline katıldıktan sonra Prof. Dr. Ceyhan Kandemir ille güzel bir söyleşi yaptık.
M. Haluk YALÇINKAYA: Hocam sizi tanımak isteriz?
Prof. Dr. Ceyhan KANDEMİR: İstanbul Üniversitesi, Radyo Tv ve Sinema bölümü ana bilim dalı Başkanıyım. Aynı zamanda uygulamacı bir akademisyenim. Yönetmenliğini yaptığım çok sayıda müzik videosu ve belgesel çalışmalarım var. “Ruhun Lekesi” ve “Karla” adlı uzun metraj çalışmam var. Bağımsız sinemayı destekliyorum ve bağımsız sinemanın daha özgür fikirler ürettiğini düşünüyorum. Aynı zamanda Üç uzun metrajlı filmim var. Festival içinde uzun metraj filmim ‘Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim’ in gösterimi yapıldı.
M. Haluk YALÇINKAYA: Bir akademisyen olarak, Sinema sanatı hakkındaki düşünceleriniz alabilir miyim?
Prof. Dr. Ceyhan KANDEMİR: Sinema gerçekten çok uzun günler ve saatleri alan meşakkatli bir süreci olan bir sanat dalıdır. Sinema, yönetmen için farklı, yapımcı için farklı, oyuncu için farklı bambaşka bir dünya oluşturur, seyirci ise bambaşka bir dünyanın içine girer.
Sinema anlamında çok daha farklı üzücü bir hikaye ya da mutluluk verici bir hikayede anlatabilirsiniz. Yani tamamen sinematografinin bütün olanaklarından yararlanarak yeni bir anlatı ve biçim oluşturursunuz. Görüntüden, ışıktan sesten doğal oyunculuktan yararlanarak yeni bir dünya yaratırsınız.
M. Haluk YALÇINKAYA: Düzce Film Festivali’nden bahsedelim Bu süreç nasıl başladı ? Festivali sürekliliği olacak mı?
Prof. Dr. Ceyhan KANDEMİR: İlk önce Düzce’den festival yapalım diye bir teklif geldi, bir kaç toplantı yaptık. ilk önce ulusal yapalım, sonra daha uluslararası çevirdik ve 2 buçuk aylık süreç içinde yapıyı oluşturduk 2025 yılının özel “Aile” yılı olması nedeniyle özel bir aile temalı filme ödül koyduk. 1312 adet film başvuruda bulundu. Festivalin başında Valiliğe ve diğer festival destekçilerinden içerik anlamında özgür olmak istediğimi belirttim ve çoğu festivalde olmaz ama Düzce Valiliği, Düzce Belediyesi, Düzce Üniversitesi, ve Düzce Sanayi Odası festivale tam destek verdi. Tabi ki senin de dediğin gibi en önemlisi festivalin sürekliliğinin olması, onu da seneye göreceğiz.
Ceyhan hocama teşekkür ederim, Ben kişisel olarak yılda en az 2 yurtdışında ve iki ülke içinde film festivaline katılıyorum. Film festivallerini bilen biri olarak anlamlı bir festivaldi.
Başarılı buldum, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum, emeğinize sağlık
Birde bana sık sık sorulan bir soru var onu da burada yazayım.
Bazı festivallerde kazananlar torpilli oluyor, kendine yakın yönetmenler ödül alıyor ama bu festivalde o film festivallerinden değil (onların hangileri olduğunu biliyorum) Yarışma konusu anlamında en iyi filmlere ödüller verildi. Uzun yıllardır hangi yönetmen hangi filmi çekiyor ve hangi filmler hangi festivallerde yarışıyor, bellidir.
İyi Seyirler…