Ernst İngmar Bergman-12

25.02.2022
A+
A-

Vargtimmen’deWolfgandAmadeus Mozart’ın 1791’de gün yüzüne çıkardığı, librettosu, EmanuelSchikaneder tarafından yazılan Sihirli Flüt operasından yararlanan, Persona’da, herhangi bir psikiyatrik sorunu olmadığı hâlde köşesine çekilme hakkını kullanan kurgusal bir kadın opera sanatçısını izleyicisiyle buluşturan Bergman, Skammen’de yine müzikle organik bağı olan kurgusal karakterleri bir araya getirmiştir.

Evli ve aynı zamanda savaş karşıtı olan bu çift, İsveç iç savaşından paylarına düşeni almamak için kapağı Fåröadasına atmıştır.

Türkçeye Koyun Adası olarak çevrilebilecek Fårö, Bergman’ın 1966 ile 1969 yılları arasında çektiği filmlerin başrol oyuncularının başında gelmektedir.

Türkçede Utanç dışında; Utanma ve Yüz Karası gibi karşılıkları da olanSkammen, Bergman’ın, bugünün moda deyimiyle sadece Kırmızı Çizgisi değildir. Aynı zamanda çok boyutlu muhasebenin perdesini aralayan bir araçtır.

Bergman’ın amacı sadece dünyaya gözlerini açtığı ülkedeki iç savaşı veya başka coğrafyalardaki silahlı çatışmaları analize tâbi tutmak değildir. İngeborgBachmann’ın metinlerinden haberdar olduğu anlaşılan Bergman, bu filminde çatışmanın daha doğrusu faşizmin iki insan arasında başladığının altını çizmek için, aynı zamanda evli olan iki savaş karşıtını bir araya getirmiştir.

Bergman için Utanç; çiftin, iç savaştan önce, evlilik gibi neresinden tutulsa dökülecek, çatışma üretmekten, boyutlandırmaktan başka bir işlevi olmayan  bir kurumla hesaplaşmamalarında uç vermiştir.

Ada, onların hem birbirlerini, hem de kendilerini, benliklerini iğneli fıçıya oturtmaları için tercih edilmiştir.

Skammen’den önce, savaşı, lafı dolandırmadan protesto eden sinema filmlerinin çekildiğini bilenBergman, bu eseriyle;  izleyicisine bir değil, iki iç savaşın izini sürdürmüş ve biri ıskalandığında diğeriyle hesaplaşmanın, mücadele etmenin kâr elde ettirmeyeceğini hatırlatmıştır.

Skammen,Bergman’ın,Bachmann kadar,  Peter Weiss’a ve onun Türkçeye, Çağlar Tanyeri ve Turgay Kurultay’ın ellerinde Direnmenin Estetiği başlığıyla kazandırılan DieÄsthetikdesWiderstands’ına da vâkıf olduğunu gözler önüne sermektedir.

Tezer Özlü’nün; İtaloSvevo ve Franz Kafka’yla birlikte yere göğe sığdıramadığı kalemlerden biri olan Weiss’ın tercih ettiği iki kelime, Bergman’ınSkammenözelinde filmografisinin alametifarikasıdır.

Karakterlerinin modernizmin anaforuna nasıl tutulduklarını ve onunla nasıl baş etmeye çalıştıklarını anlatırken, izleyicisini modernizmin rahminden düşen sorunlarla mücadele etmeye davet eden Bergman için estetik ilk sırada gelmektedir. Akla önce GeorgLukács ve onun selef ve haleflerini değil, sözü edilen eseriyle Weiss’ı ve yine Freud’u ve Freudçu olmayan psikanalistleri getirecek olan estetik merkezden uzaklaştırılmadığı için izleyici; direnme, mücadele, çatışma fiillerini gözüne sokmayan bir yönetmenin eserini izlemekten haz almıştır.

Ülkelerindeki iç çatışmalardan uzaklaşmak için, tası tarağı toplayıp, başka diyarlara direksiyon kıran müzisyenlerin yaşamak zorunda kaldıkları travmaları da sinema kadar müzikte de yoğunlaşan izleyiciye anımsatan  Skammen, JorgeLuisBorges’in vurgusuyla Alçaklığın Evrensel Tarihi’ni yüzleri kızarmadan kaleme alanların kirli çamaşırlarının doğal olarak göze sokulmadan sergilendiği bir sinema filmidir ve Bergman, 1969’da çektiği Riten’de bu fiili pratiğe dökmeyi sürdürecektir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.