ETİYOPYA’DA BİR İMZA

28.12.2021
A+
A-

Habeşistan olarak bilinen Etiyopya ile Türkiye arasındaki ilişkiler 16. yüzyıla dayanmakta. Osmanlı Devleti’nin hükümdarı olan Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı ve Arap yarımadasını fethetmesiyle bölgede küresel güç olmasıyla başlar dersek yanlış olmaz.

Nilüfer Belediyesi

Etiyopya etnik çoğulculuğun fazla olduğu bir bölgedir. Çok uzun yıllardır iç savaşlarla mücadele etmektedir. Son 1 yıldır da merkezi hükümet güçleri ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında yaşanmaktadır. Türkiye ise Etiyopya’da en çok yatırımı bulunan 2 ülke konumundadır. İnşaat, tekstil, sanayi, turizm ve hizmet alanı başta olmak üzere Etiyopya’nın hemen her bölgesinde yatırımları bulunan iş adamlarımız sayesinde ülkemiz bu konuma yükselmiştir. Tabi sadece bu saydığımız sektörlerde değil, hava ve demir yollarını da Türkiye ve Çin birlikte inşaa etmişlerdir. Sadece Türk Firmalarının bölgede 30 bin kişiye yakın istihdamı bulunmaktadır. Ülkede 2014 yılında demir yolu hattının inşasına başlayan Türk şirketi Yapı Merkezi devreye alınan hat sayesinde ülkeyi dünyaya bağlayacak. 2012 yılında Etiyopya hükümetiyle 1,7 milyar dolarlık anlaşma yaparak projeye başlayan Yapı Merkezi, iki aşamalı projenin şu an yüzde 93’ünü tamamladı. Haziran ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunda kabul edilen son önergeye göre petrol ve doğalgaz araması da yapacağız. Haliyle ülkede istikrar adımları bu denli hızlı atılırken, kan kokusu almış köpek balığı gibi küresel devletlerin saldırıda bulunması maalesef olağan hale gelmiştir.

Asıl büyük olay 15 gün önce gerçekleşti.

ABD ve Fransa destekli, İsyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi başkent Addis Ababa’yı ele geçirmek üzere taarruza kalktığı sırada, GÖKYÜZÜNDE birden beliren 22 adet SİHA savaşın kaderini değiştirdi. ABD hükümeti Türkiye ve Çin’i iç savaşa müdahale etmekle suçladı. Türkiye bu ithamları reddetti. ABD yinede Türkiye’ye yaptırımları gündemine aldı. ABD ve Fransa destekli olduğunu nereden biliyoruz peki? Tigray cephesi lideri Debretsion Gebremichael iç savaş süresinde bir çok kez ABD ve Fransa’ya teşekkür etmişti.

Asıl sorunda burada başlamakta aslında. Kendileri okyanusun bilmem neresinden gelip Afrika’da ki illegal örgütlenmeye istedikleri desteği vererek  demokrasi ve barış meleği olurken, Türkiye gibi adını tarihe altın harflerle kazımış bir kültür, adalet, barış imparatorluğu gittiği zaman, hemen ellerindeki tüm kozlarla devletimize saldırmaya başlarlar. Dünya medyasını takip ettiğinizde medya devlerinde bile bu konuda Türkiye karşıtı onlarca haber, onlarca makale bulabilirsiniz. Ancak ülkemizde maalesef parmakla gösterecek kadar olan insanlar bu konulara eğilmekte, analizler yapmaktadır.

Kendi tasarrufuma düşen; Devletimi hiç bir dış güce ezdirmemek, Devletimin vizyonunu dünyaya yansıtırken, hakkı ile hakkettiği şekilde yazmaktır. Bugün Afrika kıtasında elinizi uzattığınız yerde Türkiye’yi göreceksiniz. Kalemim kırılmadığı müddetçe, devletimin icraatlerini, korkmadan yazmaya devam edeceğim.

Son Söz

Bu bir İddia değildir. Mısır yeniden bizim yönetimimize geçecektir.

Devletimize Güvenin.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.