Film önerileri: The Game (Oyun)

İnsanların evlere kapandıkları bu dönemde özellikle ilk başlarda kendilerini film izlemeye verdiler. Pandemi sürecinin ilk 3 ayında, pek çok dizi ve filmi gece gündüz izlediler. Hayatın gerçeklerinden biride, bir iş, sürekliliğe döndüğünde sıkılma, monotonlaşma başlar. İnsanlar da farklı deneyimlere yönelir. Bir çok insan da öyle yaptı. Artık film izlenecekse seçkin ve önerilen filmleri izlemeyi tercih etmeye başladılar. Bende köşemde zaman zaman sizlere film önerileri sunmak istiyorum. Bugün sizlere bazen kafanızı yoracak bazen şaşırtacak film önerim olsun.

The Game (Oyun)

Film, Amerikan sinemasının son döneminin en önemli yönetmenlerinden biri olarak kabul edilen David Fincher’ın ilk filmlerinden biri. The Game, Michael Douglas, SeanPenn ve DeborahUnger’li kadrosuyla da ayrıca dikkat çekiyor.

Filmin konusuna gelince; Tüm hayatını kontrol ederek yaşayan Nicholas Van Orton, engel olunamaz bir kontrolsüzlük ile karşı karşıya gelmek üzeredir. Hayatındaki başarıları, insanlarla ilişkileri ve huzurlu hayatı alacağı bir doğum günü hediyesi ile beraber değişecektir. Kardeşi Conrad, Nicholas’a sonunda çok büyük bir ödülün olduğu bir oyun hazırlar. Bu esrarengiz oyun bir süre sonra oyun olmaktan çıkacak ve Nicholas’ın tüm kararlarının tamamen gerçek bir şekilde yansıdığı bir ölüm kalım mücadelesine dönüşecektir. Orton oyuna başlarken, tüm bunlardan habersizdir.

Film aslında çok durağan başlıyor. Hayatı sıradan ve monoton olan karakterimizin ruh hali filmin ilk sekansından itibaren kendini hissettiriyor. Daha önce babaları intihar etmiş olan ve kardeşi ile ilişkisi de sınırlı olan karakterimizin bu durumu onu seven kardeşini üzmekte. Kardeşi de abisinin bu durumundan çıkması için ona yardım etmek istiyor.  Onu bir oyuna dâhil ediyor. Oyun ilk başlarda karakterimizin hayatını renklendirse de sonrasında adeta kâbusa dönüşüyor. Hayal ile gerçek iç içe geçiyor. Karakterimiz adeta ihanete uğruyor. Film zaman zaman sıkıcı gibi ilerlese de sonuna kadar seyredilmesi gerekiyor. Bence filmin sonu ile bu alanda adeta bir başyapıt olmayı hakediyor. Filmi izlerken tam evet şimdi böyle olacak dediğiniz anda öyle olmuyor. Tahmin edilebilecek yerlerde adeta sizi şaşırtıyor. Filmi izlerken çok hareketli bir film izleyeceğiniz beklentisine girmeyin. Sadece sonuna kadar seyredin. Çünkü filmi tamamladığınız da hadi ya iyiymiş diyeceksiniz.