Filmler ve Gerçekler 

26.09.2021
A+
A-

 

Uzaydan gelen Fırtına Filmi – Space x

Filmler, gerçeklerin ya da gerçekleşebilecek olaylarınön hazırlıklarıdır. Geçen zamanda Dünyanın dört bir tarafında, yangınlar ve iklim olayları çıkmıştı. Hatta ülkemiz de bundan oldukça fazla etkilenmişti. Özellikle Türkiye’nin dört bir yanın da çıkan yangınlar ile sel ve su baskınları oldukça gündem olmuştu. Dünyanın bazı bölgelerinde hortumlar, depremler ve tsunamiler oluşmuştu.

Son yıllarda gerek iklim değişiklikleri gerekse kaynakların tüketilmesi ile ilgili kötü senaryolar, bol bol dillendiriliyor. Bazı olayların, gerçek olabilme olasılığı olsa da bu tür senaryoların, bilinçli çıkartıldığını düşünenlerdenim. Bunu planlayanlar, sürekli pompalanacak bu tarz haberlerin ardından farklı yerlerde gerçekleşecek afetlerle bu argümanlarını destekleneceklerini bildiklerinden çözüm önerilerinin de kabul göreceğini ön görmekteler. Peki, bu düşüncelerini hayata geçirmeden önce sizce ne yaptılar? Evet doğru. Önce filmlerini yaptılar. Ayrıca bu filmlerinin içinde kendilerince bir çözüm önerisi de yer almakta. 

Gelelim yazımızın konusu olan filme. Tamolarak bir Hollywood felaket filmi olan “Uzaydan Gelen Fırtına” (Geostorm), iklimin uzaydan uydularla kontrol edildiği bir gelecekte geçiyor. Ama kötü adamların devreye girmesiyle sistem, dünyayı yok edebilecek bir silaha dönüşüyor.

Dünya’nın önde gelen liderleri, eşi benzeri görülmemiş bir dizi doğal felaket dünyayı tehdit ettikten sonra, küresel iklimi kontrol etmek ve herkesi güvende tutmak için karmaşık bir uydu ağı oluşturmak üzere bir araya gelirler. Fakat bir şeyler ters gider ve Dünya’yı korumak için yapılan sistem ona saldırmaya başlar. Dünya çapında bir geostrom yaklaşmaktadır ve dünyadaki her şeyi silip süpürmeden önce bir çözüm yolu bulunmazsa her şey yok olacaktır.

Hollywood, küresel ısınmanın sonuçlarına 2004’te “TheDayAfterTomorrow” adlı felaket filmiyle çekmişti dikkatimizi. “Uzaydan Gelen Fırtına” ise küresel ısınmanın birkaç adım sonrasına bakıyor. Açılış sahnesinde, bir kız çocuğu önce küresel ısınmaya bağlı doğal afetlerin dünyayı nasıl yakıp yıktığını; sonra da ulusların bir araya gelip dünyayı nasıl kurtardığını anlatıyor. ABD ve Çin önderliğindeki bilim insanları, uzayda uydularla iklimi kontrol eden, “Hollandalı Çocuk” adı verilen bir savunma sistemi kuruyorlar. Sorun çözülüyor ama açılışı takip eden sahnede, sistemin fikir babası ve kurucusu JakeLawson’un (GerardButler) ABD’li politikacılar tarafından tasfiye edildiğini görüyoruz. Birkaç yıl sonra ise iklim felaketleri yeniden yaşanıyor ve Jake göreve çağrılıyor.

“Uzaydan Gelen Fırtına” Felaket fikrini, iklimin kontrol edilmesi ve bir kitle imha silahına dönüşmesi üzerinden kuruyor. Senaryoyu Paul Guyot ile yazan yönetmen Dean Devlin, küresel felaketler karşısında politikacıların değil, bilim insanlarının ipine tutunmamız ve hiç bırakmamamız gerektiğini ima ediyor. Ayrıca soykırımcılığa kadar uzanabilecek milliyetçiliği eleştiriyor ve dünyanın şu halinde biraz komik kaçsa bile “tek gezegen tek halk” (ki burada küreselcilerin sıklıkla kullandığı tek devlet tek millet argümanı)benzeri iyi niyetli (!) sloganlar dahi atıyor kendince.

 

Space x – Starlink uyduları

Starlink, Amerikan uydu şirketi SpaceX tarafından uydu interneti erişimi sağlamak üzere inşa edilmiş bir uydu takımyıldızıdır. Takımyıldızı, yer istasyonları ile birlikte çalışacak ve seri olarak üretilen binlerce küçük uydudan oluşacak. SpaceX firması ayrıca bazı uydularını keşifler ve bilim amaçlı kullanmakla birlikte bazı uydularını ise ordulara satmayı da planlamakta.Starlink’in ilk aşamasında her biri 66 uydudan oluşan 24 yörünge düzleminde 1584 uydu yazılı dünya görüntüsü.

Starlink uydu takımyıldızının ilk aşaması ve kabuk yörüngede (550 km): yaklaşık 1.600 uydu
2020 yılı Eylül ayı itibarıyla SpaceX 775 uyduyu konuşlandırdı. Toplamda ise 12.000 uydu konuşlandırılarak, ardından toplam uydu sayısının 42.000’e çıkarılması planlanmakta.

 

Nedense bu film ile Space X firmasının çalışmaları arasında bir benzerlik görülmekte. Her ne kadar firma bu uyduları sadece dünyanın her bir yanına internet götürmek istemesinden dolayı yerleştirdiğini söylesede uyduları ayrıca askeri amaçla da kullanılabileceğini belirtmekten çekinmiyor.

İsterseniz siz komplo teorisi olduğunu söyleyin. Bu düşünce, Dünyanın birçok bölgesinde meydana gelen olayların artması ile uzaya gönderilen uyduların sayısının artması arasında doğru orantı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Şu unutulmamalı ki küresel güç planladıklarını hayata geçirmeden önce fragmanını tüm insanlara gösteriyor. Bunun ilk gösterimi de çektikleri filmler ile oluyor. Bu yüzden filmleri önemseyin. Bilmem anlatabildim mi?

YORUMLAR

  1. Embiya GÜNDOĞAN dedi ki:

    Herzamanki gibi gerçeklere dikkat çekmişsiniz hocam
    Kaleminize sağlık..