FRANSA EŞİTTİR ABD

11.09.2021
A+
A-

Fransa’da yargıtay, Suriye’deki faaliyetlerini yürütmek için DAEŞ’e ödeme yaptığı gerekçesiyle “insanlığa karşı suça iştirak” suçlamasıyla soruşturma başlatılan Fransız çimento şirketi Lafarge‘ın, Fransız devletinin bilgisi dahilinde bu ilişkiyi yürüttüğüne ilişkin belgeleri yayınladı. Bu belgeler ile Lafarge şirketinin, Fransız hükümetinin bilgisi dahilinde DAEŞ’e finansal yardım yaptığı ortaya çıkmış oldu. Neredeyse her beyanında DAEŞ ile mücadele ettiğini ifade eden Fransız yetkililerin, bu belgeler ile büyük bir yalana imza attıkları da ortaya çıkmış oldu. Teröre destek verdiğini her zaman dile getirdiğimiz batı ülkelerinin daha çok dosyalarının çıkacağını bekliyorum. Bu arada Fransız Lider Macron’un, geçtiğimiz haftalarda Irak ziyareti ile ilgili yazdığım makaleyi yeniden okuyarak bu makaleyi değerlendirmeniz daha doğru olacaktır.

Yine Geçtiğimiz hafta Gine’de askeri darbe yapılmıştı. Konuyla ilgili detaylara ulaştıkça, darbenin altından Albay Mamady Doumbouya isimli birinin olduğunu öğrendik. Gine’de darbenin başındaki Albay Mamady Doumbouya’yı araştırdığımızda ise eşinin ve kendisinin Fransa vatandaşı, Fransız ordusu eski mensubu(légionnaire) ile İsrail’de eğitim aldığı bilgilerine ulaştık. Bu duruma şaşırdık mı? Tabiki de şaşırmadık. Söz konusu Afrika kıtası ve Türkiye olunca karşımızda her zaman Fransa’yı bulmamız tesadüf değildir. ABD’nin gönüllü taşeronluğu yapmak gibi bir misyon üstlenmiş Fransa sanırım. Daha ülkesindeki sivil itaatsizlik eylemlerini bastırmayı beceremeyen ülke, Türkiye eliyle yüzyıllardır sömürdüğü Afrika kıtasından elini çekmeye mecbur kalacaktır. Bölgenin hakim gücü hiç süphe yok ki Türkiye‘dir. Ülkemizin Libya konusundaki hamlelerine en büyük tepkiler hep Fransa’dan gelmiştir.

Afrika’da en büyük rakibimizin ABD olduğu sanılmaktadır. Aslında Fransa’dır. Bilhassa Kuzey Afrika’da kurduğu sömürü düzeni ile hem bölge ülkelerini kültürel olarak baltalamış, hem de tabii kaynaklarını sömürerek Avrupa’da zenginlik olarak üst sıralarda yer almıştır. Halen Cezayir, Tunus ve benzeri ülkelerde Fransızca resmi dil olarak kullanılmakta, Fransa’nın dahi kullanmadığı para birimi olan Frank, resmi para birimi olarak işlem görmektedir. Sömürdüğü ülkelerin para basmasına müsade etmeyen Fransa, para basım işini kendi darphanelerinde yapmaktadır. Bu durum da sömürülen ülkelerin bağımlılığını daha fazla artırması anlamına gelmektedir. Ne zaman bir direniş hareketi olsa ya darbe ile yada askeri müdahale ile bölge hizaya getirmeye çalışılmakta ve konunun sorumlusu olarakta Fransa gösterilmektedir. Türkiyemiz Afrika kıtasında dev adımlar attıkça, sömürü düzeninin bozulduğunu/bozulacağını bilmekte olan Fransa, bu yüzden feryadı figan etmektedir. Avrupa birliğinde de terör örgütü olarak kabul edilen DAEŞ’e yardım eden Fransa’yı bundan sonra zor günlerin beklediğini tahmin etmekteyim. Gerçi bu konu ilk olarak 2016 yılında Lafarge’nin istifa eden CEO’su tarafından iddia olarak ortaya atılmıştı ancak şimdi belgelerle kanıtlanmış durumdadır.

Geçtiğimiz yıl Lübnan’ın Beyrut limanında olan patlamayı hatırlarsınız. Patladan 3 gün sonra Macron koşa koşa bölgeye gitmiş, halk ise Macron’u devlet başkanını karşılamadığı şekilde karşılamıştı. Bundan yaklaşık 1 ay sonra bölgeye yeniden giden Macron’u bu sefer bir kesim büyük bir protesto gösterisi ile karşılamıştı. Protestolar gölgesinde devam eden ziyaret için “Katil mutlaka olay mahaline geri döner” yorumlarını yapmıştık. Çünkü Lübnan’da bir uyanış hareketi ile halk sömürüye karşı başkaldırmaya başlamıştı.

Peki neden yazının başlığı neden “Fransaeşittir Abd”?  Birleşmiş Milletler’de daimi üye ve veto hakkı olan 5 ülke; ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve Çin’dir. Bu çizgiden bakınca, bence beşi de birbirinden farksızdır. Dikkatinizi çektimi bilmiyorum. Irak’ta Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Afganistan’da, Pakistan’da hep bu 5 ülke en aktiftir ve Türkiye söz konusu olunca her zaman ilk açıklama bu ülkelerden gelir. Peki neden? Aslında benzer politikalar ile her zaman birbirlerini destekledikleri için olabilir mi ? Kesinlikle olabilir. Bugün Afganistan’dan ABD çekilirken Taliban Çin ile iyi ilişkiler içinde olduklarını açıklıyor. Yani bölgeden ABD çıkarken, Çin giriyor. Sanki abi kardeşine yediği yemeği ikram ediyor gibi geliyor bana. Yarısını ben yedim, kalanını da sen ya hadi bakalım der gibi değilmi?

Türkiye karşıtlığı konusunda da Fransa’nın daha 2020 yılında BAE ile işbirliği içinde olduğunu yazmıştık. Şimdi ise BAE Türkiye’ye yanaşmak için diplomatik girişimlerini arttırmış durumdadır. Tabi 15 Temmuz hain darbe girişiminin finansörü olarak gördüğümüz BAE konusunda şimdilik ılımlı açıklamalar yapmamız tamamen siyasetendir. Yoksa sevdiğimizden falan değil.

Dış politikada etki alanı genişleyen ve en etkili ülkelerden olduğumuz gerçeğini söylememek olmaz. Bazen siyaset gereği en sevmediğimiz ülkelerle veya ülke liderleri ile bir araya gelmek zorundayız. Çünkü siyaset böyle birşey. Devletimiz bu konuda en akıllı adımları atmaktadır.

Devletimize Güvenin.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.