HEPAD’dan terk edilmiş dostlara yuva çağrısı: Onların yeri burası değil

YASEMİN ÖZKEREM / RÖPORTAJ
‘Satın alma yuva ol’ mottosuyla terk edilmiş hayvanlara yuva olan HER EVE BİR PATİ DERNEĞİ’Nİ (HEPAD) Kent Bursa Gazetesi olarak ziyaret ettik. HEPAD hakkında bir röportaj gerçekleştirdiğimiz HEDAP Kurucu üyelerinden Emre Demir, herkese bir çağrıda bulundu. Merak edilen HEPAD hakkındaki soruları cevaplayan Demir, “onların yeri burası değil asıl yeri olan sizin yuvalarınız” dedi.
Barınakta toplam kapasite nedir, kaç tane hayvan bulunuyor?
Şu anda mevcut sayımız bin yüze yakın ne yazık ki, ‘ne yazık ki’ diyoruz. Çünkü biz bu sayıdan çok mutlu değiliz. Bizim her zaman öngörümüz bu sayının beş yüz maksimum düzeyde olması ama ne yazık ki son zamanlarda değişen yasa, mevzuat, işte koronanın bitmesiyle beraber artan terk edilmeler gibi birçok faktör olumsuz yönde olunca haliyle ister istemez bu sayı arttı. Bizler bunları, bu dostlarımızı yuvalandırmaya çalışıyoruz. Aylık yuvalandırma dönüşüm hızımız da yüzde on. Yani bin yüz gibi bir sayıyı vurduğumuzda artık aylık ortalama onlara çıkabiliyoruz ama genelde yetmiş, seksen arasında da kalabiliyoruz. Biz bunu geçen ay en son yüzde ondu, yüzde onda sabitleyerek, bir süre de dışarıdan farklı bir dost almayarak bu sayıyı beş yüzlere düşürmek istiyoruz. Çünkü bizim için önemli olan onları burada ömür boyu tutmak değil, onları burada yuvalandırmak.
“BİZ DIŞARIDAN HİZMET ALIYORUZ”
Barınakta kaç veteriner hekim, sağlık teknisyeni ya da bakıcı personel var?
Biz dışarıdan hizmet alıyoruz bu anlamda, özerkten alıyoruz. Mevcut sağlık çalışanımız, teknikerimiz var. Fakat bazı köpeklerin, kliniklerden çıktığında, bir süre kontrol altında kalması gerekiyor ama onun dışında veteriner hekimimiz yok. O yüzden birçok klinik ve hastaneyle çalışabiliyoruz. Tabii ki yeterli değil, dış hizmet alıyoruz ama takdir edersiniz ki her şey birer maliyet, her ne kadar bazı klinikler bu anlamda destek de olsa sonuç itibariyle onlar da belli kapasiteleri olan işletmeler.
Kısırlaştırma, aşılama ya da bir tedavi için ameliyat ya da bir rehabilitasyon üniteniz var mı?
Biz bu hizmetleri de dışarıdan alıyoruz. Çünkü bizim burada çok çok ağır hasta hayvan olmuyor. Bizim burada daha çok terk edilenler yer alıyor. Bizim buradaki hayvanların rahatsızları genelde işte kalp yarası olanlar, yani aşırı üzgün olanlar ve psikolojik yardıma ihtiyacı olanlar.
“ONLARIN YERİ BURASI DEĞİL”
Psikolojik açıdan nasıl bir sisteminiz var?
Yaşam alanları dışında iki tane oyun parklarımız var. Bu oyun parklarını onlar için değerlendiriyoruz. Aynı zamanda her hafta sonu buralar kalabalık. Ziyaretler ve etkinlikler oluyor. Sonuçta burası onlar için doğal alan denemez. Onların yeri burası değil. Onların yeri yuvalar. Çünkü ne yazık ki müebbet bir hapis cezası gibi bir şey.
Hayvanların mikroçip ya da kayıt işlemleri hangi aşamada?
Evet, ilk geldiğinde zaten mevcut mevzuat ve yasa gereği hepsi çipleniyor. Kuduz aşısı yapılıyor, iç dış paraziti yapılıyor, onların Tweet muayenesi yapılıyor, çok bulaş hastalıklara önem veriyoruz. Çünkü burada bir şekilde birlikte yaşıyorlar. Bu konuda çok hassasız da diğer aşı programları karantina süreci bittikten sonra devam ediyor. Kısır değilse de kısırlaştırılıyor.
“www.hepad.org” WEB SAYFASI VE
hepad.hereve1pati SOSYAL MEDYA
HESABINDAN TAKİP SAĞLANABİLİR
Yuvalandırma süreci nasıl işliyor?
Yuvalanma süreci şöyle işliyor: Biz daha çok sosyal medyada Instagram’ı daha aktif kullanıyoruz, internet sitemizde de var fotoğraflar ama her günlük üç tane köpek, bir tane kedi ilanını açıyoruz.
Bunların hepsi dernek koruması altında, kendi bünyemiz altında. Bu dostlarımızın yuva ilanları açılıyor. Burada ortalama köpeğin karakteri, işte yaşı, geçmişiyle alakalı bildiğimiz bilgileri ekliyoruz ama onların çok net ve pürüzsüz fotoğraflarını koymaya çalışıyoruz. Sonrasında bir başvuru süreci oluyor. Ya iletişim ağı olarak onları almak isteyenler tarafından “www.hepad.org” sayfasında form oluşturuluyor. O form bize geldiğinde ekiplerimiz, ekip arkadaşlarımız yedi iş günü içerisindeki arıyorlar ya da yuvalandırma ekibindeki gönüllülerimizin numarasını veriyoruz. Bu görüşme genelde ikili görüşmelerde belli sorular oluyor. Hepimizin amacı onlara yuva bulabilmek, arayan da yuva olmak için istiyor, biz de yuva vermek için istiyoruz. Karşı tarafı iyi niyetle çok sıkmayarak, boğmayarak ama sevgi ve güven esaslı bir şekilde konuşuyoruz.
Gelenler arasında çok tutmadığınız insanlar olur mu?
Ekibimiz ev ziyareti yapıyor ama genelde video istiyoruz. Yaşayacağı ortamı merak ediyoruz. Ufak mı, doğal koşullara uygun mu diye inceliyoruz.
Biz buna olumsuz dönebiliyoruz ama aile bizim için tamamsa fakat “bu köpek olumsuz ama isterseniz daha sakin köpekler önerelim” diyoruz. Yani doğru eşleşme ve doğru aile çok önemli bizim için.
Bir de aile buraya geldiğinde insanlar onu seçmiyor, o aileyi seçebiliyor.
Daha sonra biz dostlarımızı ödünç verme sözleşmesiyle verdikten sonra altmış gün içerisinde ya da o süre ikili şeyle ayarlanıyor, devrini sağlıyoruz her şey tamam olsun diye arada fotoğraf istiyoruz. Yani takibini de sağlıyoruz. Türkiye’nin, dünyanın her noktasında artık ailelerimiz her geçen gün büyüyor. O yüzden her geçen gün daha da fazla yuvalandırma yapıyoruz.
Son zamanlarda barınaklara, bütün genel olarak Türkiye’deki barınaklara ve önyargı var.
Kötü şartları olan barınaklarda hayvanlara yapılan eziyetleri içeren haberler bence çok ses getirdi.
Bu anlamda bu barınaklar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Barınaklarda çalışan insanların iyi seçilmesi lazım. Bu insanlar alındığında, bir hayvanın bakma tecrübesi olmadığında işte bu kötü olaylar yaşanıyor. Sadece vicdan sahibi olmak bile durumu çok daha farklı ve güzel bir noktaya getirebilir.