İNSAN SORGULAYABİLİR BİR CANLIDIR…

İyi bir matematikçi olabilmek için; hesap makinesi gibi hızlı işlem yapabilmekten ziyade;doğru soruları sormayı ve aynı zamanda da karşınıza çıkan durumları hem sorgulamayı, hem de sorgulatmayı iyi bilen biri olmalısınız. İşin püf noktası bu…

Bunu başarabiliyorsanız ancak o zaman iyi bir matematikçi olmak için büyük adımlar atmaya başlamışsınız demektir.

Soru tipleri çok çeşitlidir ama ana soru tiplerinden ikisi kapalı ve açık sorulardır.

Kapalı sorular tek doğru cevabı olan, genellikle bilgi ve uygulama basamağına yönelik tek tip sorulardır, çoktan seçmeli yani halk dilinde test tarzı soru tiplerinde olduğu gibi…

Açık sorular ise daha çok yoruma ve farklı stratejiler kurmaya fırsat tanıyan, birden fazla doğru cevabı olabilen ve 21. yüzyıl becerilerinin gelişimine katkıda bulunan soru tipleridir.

Kapalı sorular sormak asla bir matematikçiye yakışmaz. Çünkü son derece sıradan bir iştir.

Kapalı sorular sormak; sorunları sorun olarak görmekten ve sadece laf olsun diye konuşmaktan öteye gidemez.

Önemli olan açık sorular sormayı başarabilmektir.

Eğitim sistemin ilerlemesinin ve gelişmesinin sağlanması ve daha iyi bir eğitim sistemine ulaşabilmemiz için, Mustafa Kemal Atatürk’ün istediği gibi muasır Medeniyet Seviyesine ulaşabilmemiz için; cesurca sorular sormak ve cesaretli bir şekilde sorunları sorgulamak ve cesurca sorunların üstüne gitmek gerekir…

KADIN ÖĞRETMENLER NEDEN MEB’DE YÖNETİCİ OLAMIYOR?

Görev yaptığım okulda kadın yönetici olmama izin vermediler…

İlçe müdürlüklerinde kadın yönetici hiç yok…

İlçe şube müdürlüklerinde de kadın yönetici hiç yok…

İl şube müdürlüklerinde ise kadın yönetici hiç yok…

Asıl sorulması gereken soru; niye yok, neden yok, niçin yok?

Koskoca Balıkesir ili, Kuvayi Milliye şehri bir kadın öğretmeni yönetici olarak yetiştirmekten aciz mi?

Yok hoca hanım olur mu hiç öyle şeydiyorsanız;

O zaman neden Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 Aralık 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiş olmasına rağmen…

Siz neden Balıkesir’de, Kuvayi Milliyeşehrinde kadınların yönetici olmasının önünü kapatıyorsunuz?

Yoksa size göre kadınlar yöneticilik yapamaz mı?

Akademik kariyerim mi eksik?

Liyakat ve tecrübem mi eksik?

Başarılarım mı eksik?

Arkamda illaki torpil mi olması gerekiyor?

O zaman hukuk devletinden söz etmek mümkün olabilir mi?

Adalet anlayışınız nasıl işliyor?

Buradan söylüyorum; kadın yönetici haklarını birileri istemese bile, komple önünü engeller ile kapatmış olsa bilesonuna kadar savunacağım; o engelleri tek tek kaldırıp o barikatları tek tek yıkıp Kuvayi Milliye şehri Balıkesir’de kadınların hakettikleri yöneticiliğe kavuşması için sonuna kadar mücadele edeceğim…

Gayrisi beni hiç alakadar etmez…

Haklıyım ve hakkımı da sonuna kadar savunacağım…

Korkmadan, kapalı sorular arkasına saklanarak değil; açık sorular ile cesurca sorularımı sormaya devam edeceğim…

Bilmem anlatabildim mi?

Dr. Meryem ÇILDIR