İsrail’in bitmek bilmeyen zulmü 

19.10.2023
A+
A-

 

Nilüfer Belediyesi

Son günlerde sadece ülkemizin değil tüm dünyanın gündemi olan İsrail-Filistin meselesine değinmek istedim. Bildiğiniz gibi İsrail en şiddetli savaşta bile yapılmayacak, tamamen acizlik göstergesi olan bir şey yapıp masumların canına kıydı. İçinde hasta ve çocukların olduğu bir hastaneyi bombaladı. Savaşın iyisi kötüsü yoktur. Kazananı kaybedeni vardır ancak acı çekeni her zaman çocuklar olmuştur. Çocuk kavramı din, dil, ırk ayırt etmeksizin tektir ve ayrılması söz konusu olamaz. Savaş gibi büyük bir olayın görünen yüzünü tüm dünya görse de o dağın bir de görünmeyen yüzü vardır. Hatta görünmek istenmeyen yüzü… O yüzde ise çocuklar vardır. Her zaman tek zarar gören çocuklar… Ben de bir çocuk sayılırım, ve oyun oynaması gereken yaşta kardeşine kelime-i şehadet öğreten bir çocuğun videosunu izlediğimde gerçek anlamda içim acıdı. Bu dava ister haklı olsun ister haksız olsun hiçbir şekilde çocukların zarar görebileceği anlamına gelmez, gelemez. Ne olursa olsun çocuklar göz ardı edilemez, edilmemeli. Çocukları göz önünde bulundurularak oturulan masalarda kötü bir karar çıkabileceğine inanmıyorum, ancak bunun için öncelikle tüm devlet yetkililerinin çocukları en ön planda tutması lazım. Herkesin dilinde barış var. Sözde barış, hiç gelmeyeceğini bildiğimiz halde dilden düşürmediğimiz barış; insanlık gerçekten çabalamadıkça hiçbir zaman da gelmeyecek. Bu konu üzerine Fahri Özdemir’in çok sevdiğim bir sözü var: “Barış için insanların ne mi yaptığını söyleyeceğim? İnsanlık,bugün de kaytardı; mesaiye gelmedi.” Diyor. Gerçekten çok manalı ve günümüzü yansıtan bir söz. Tüm dünyayı bir kenara bırakıp sadece müslüman devletlere odaklanırsak ki müslüman bir ülkenin yanında ilk sırada durması gereken ülkeler olduğu için söylüyorum,hepsi şu an ebabil kuşlarının gelmesi için dua ediyor. Meydanlarda toplanıp eylem yapanlara hiçbir lafım yok, ama evinde oturup hiçbir çaba sarf etmeden sadece ebabil kuşları için dua edenlere söylüyorum. En başta dua edilmeli tabii ki ancak ebabil kuşları için değil. Bu konuda yine çok sevdiğim bir söze başvuracağım. Necmettin Erbakan: “8 milyonluk İsrail için, 1,5 milyar Müslüman ebabil bekliyorsa ebabiller gelse İsrail’i değil bizi taşlar…” demiş. Çok manalı, bir o kadar da haklı bir söz. Elbette ki İsrail de tek değil, arkasında güvendiği yandaşları var ancak durum böyle. Ve gerçekten sert bir tepki verilmediği takdirde katliamlar, ölümler, acılar ve feryatlar daha da artacak. Ve sessiz kaldığımız her gün hibemize geçen masum hakları… Çünkü çocuklar uyurken sessiz olmalıyız, ölürken değil…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.