Jules Supervielle

23.08.2021
A+
A-

Fransız şiiri, sadece özelde Fransa genelde Avrupa’da doğan şairlerce değil, başka kıtalardan Fransa’ya gelen isimlerce de zenginleşmiştir.

Uruguay’ın başkenti Montevideo’da 1884 yılında doğan Jules Supervielle bu isimlerdendir. Comte de Lautréamont ve adaşı Jules Laforgue gibi Latin Amerika’dan Fransa’ya gelen Supervielle’in ebeveyni Fransızdır.

Tahsil hayatını Paris’te tamamlayan ve ilk kitabını 1919 yılında Hüzünlü Humor Şiirleri adını vererek yayımlayan şair, bu eserinden itibaren okurlarına, yollarını humora çıkaran dizeler hediye etmiştir.

Bu dönemde ve sonrasında yazdığı şiirlerde enternasyonal mesajlar veren Supervielle’inhumoru, realizm ve özellikle sürrealizmden beslenmiştir.

Enternesyonal perspektifi genişletme amaçlı dizeleri, gündelik pratiğin ayrıntılarına inmeyi de bilmiştir. Sözü edilen perspektifi genişletirken, özeli gözlemlemeden genel hakkında hüküm verilemeyeceğini okurlarına hatırlatmak istemiştir.

Geneldeki özeli okurlarına çalakalem tanıtmayan Supervielle, onları isyana değil, anlamaya yönlendirmiştir. Bu özelliği onun, duyarlılığını konformizmle bezeyen bir şair olmamasını beraberinde getirmiştir çünkü ona göre, özel bir durumu, bu durumdaki ayrıntıyı hakikaten anlamadan gerçekleştirilecek bir isyan, ister istemez konformizmin hatta sekterliğin fasit dairesine, isyana kalkışanları düşünceleriyle birlikte dâhil edecek ve oradan çıkarmayacaktır.

Sürrealistlerden, ahengi es geçmemesiyle ayrılan şair, enternasyonal bir duruş sergilemekle birlikte, dizelerine odaklananları doğduğu topraklara da götürmüştür.

Uruguay’dan, orada doğmanın gururunu iliklerinde hissederek ya da Bask kökenli bir ailenin çocuğu olarak, henüz sekiz aylıkken başka bir ülkeye gittiği için ağlak bir söylem geliştirerek bahseden Superville, yerel duyarlılıkların şairi de olmadığı için, poetikasının Uruguay’la sınırlı olduğunu vurgulamak mümkün değildir.

Ekmeğini Fransa’da kazandığını unutmadan, Fransa’yı, İkinci Dünya Savaşı’nda yaşadığı trajedisinde, trajediye merhem olarak yalnız bırakmayan Supervielle, SimonBolivar hakkında bir oyun kaleme alırken de düşüncelerinden feragat etmemiştir çünkü eserinde Bolivar’ı, Latin Amerika’dan çıkmakla birlikte, sesini dünyaya duyuran bir figür olarak tanıtmıştır.

Humorla komedi arasında mekik dokuyan başka bir oyun daha kaleme alan Supervielle’inpoetikasının müziği de düz bir çizgide ilerlemeyen, okurlarını sürprizlerle karşılaştırmayı amaçlayan, enternasyonal perspektifin nabzını tutmayan ona nabız olan notaları bünyesinde barındırmıştır. Şiirleri Türkiye’de şimdilik, Türkiye’de toplu bir şekilde bir araya getirilmese de, belirli tarihlerde; Orhan Veli Kanık, Sabahattin Eyüboğlu, İlhan Berk, Can Yücel, Özdemir İnce ve Aytekin Karaçoban gibi imzalarca Türkçeye kazandırılan Supervielle üzerinde yeterince durulmamıştır.

Türkiye’de ikâmet eden, eli kalemi ya seyrek, ya sımsıkı tutan ya da eli kaleme değmese de değmiş gibi davranan birçoğu sol tandanslı okur için Latin Amerika; daha çok kurgusal metinlerde yoğunlaşmış edebiyatçılarıyla ve ön plana çıkan siyasileriyle bilinmesine rağmen, şairleri akla bir çırpıda gelmeyen bir coğrafyadır.

Supervielle’in dizeleri; sadece Latin Amerika’nın değil, Latin Amerika’dan Avrupa’ya akan kültürün de Türkiye’de henüz tam anlamıyla idrak edilemediğini göstermesi bakımından önemli bir yerde durmaktadır.

Şairlerin Prensi unvanını almış olsa da, bu unvanın sarhoşluğuyla artistik hareketlere girişmeyen Jules Supervielle, poetikasıyla sadece şairlere değil, humoru aşağılama sanan, sözümona mizahçılara da, taşı gediğine oturtarak, üzerinde durulacak bir ders vermiştir. Dillerinden enternasyonal perspektifi düşürmeyenlerin, onun bu yönünü hakikaten kavramaları gerekmektedir. Aksi hâlde; amorfluk ve yapaylıktan kurtaramayacakları enternasyonal duruşlarını, sadece yerel, sadece ulusal kalmaya mahkûm olmuş düşünceleri her daim gölgede bırakacaktır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.