KÖRFEZ ÜLKELERİ İLE SURİYE YAKINLAŞMASI

2011 yılında başlayan ve hali hazırda hâlâ devam eden Suriye iç savaşında körfez ülkeleri (BAE, Arabistan, Katar, Bahreyn, Lübnan, Kuveyt) öncelikle muhalif grupları destekliyordu.

Peki ne oldu da Körfez ülkeleri önceleri Esadsız bir Suriye hayal ederken birden bire normalleşme yolları arar oldular.

2015 yılında Rusya’nın bölgeye dahil olması ile körfez ülkelerinin muhaliflere verdiği destek neredeyse tamamen son buldu. Yemen savaşının patlak vermeside, BAE, Arabistan, Bahreyn gibi ülkelerin, Suriye’de muhalif gruplara destek vermeyi kesmelerine neden oldu diyebiliriz.

Rusya’dan destek alan Beşar Esad, iç savaşta kaybettiği yerleri bir bir geri alırken, muhalif gruplarda savaş hatlarını geri çekmek zorunda kaldılar. 2015 öncesi Suriye’de %25’lik bir toprak alanına sahip olan Esad, aldığı destekle hakimiyet alanını %60’a kadar çıkardı. Eğer Esad İDLİP’i yeniden alabilirse, Türkiye için büyük sorunlar baş gösterecektir. Hali hazırda 3,5 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye, yeni bir göç akınını kaldırabilecek durumda gibi görünse de toplumun daha fazla mülteciye müsamaha göstermeyeceği bir gerçektir. Bu yüzden İDLİP ülkemizin kırmızı çizgsidir demek doğru bir yaklaşım olur.

Gelinen süreçte de körfez ülkeleri İsrail ile bir bir normalleşme anlaşması imzalaması, bölgede İsrail’in İran milislerini bahane ederek Şam civarına hava saldırıları düzenlemesi de bu ülkelerin ellerini kollarını bağlamıştır. Geçtiğimiz sene İsrail ile bir çok körfez ülkesi normalleşme anlaşması imzalamıştı. Bu ülkeler Mısır, Fas, Bahreyn, BAE, Ürdün ve Sudan’dır. Bir yandan Rusya diğer yandan ortağı İsrail aslında Esad’a doğrudan destek vermektedirler.

2020 yılında İsrail ile normalleşmeyen tek ülke Arabistandır. Geçtiğimiz nisan ayında Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, İsrail ve Suudi Arabistan arasında yapılacak bir normalleşme anlaşmasının Orta Doğu’ya faydası olacağını söyleyerek ‘Normalleşme’ mesajları vermeye başlamış oldu. Arabistan’da bir kesim İsrail ile normalleşmeyi desteklerken diğer kesim şiddetle karşı çıkıyor.

Birkaç gün önce Birleşik Arap Emirlikleri Dış işleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan, Şam’a giderek Beşar Esad ile bir görüşme gerçekleştirdi. Bu adım BAE ile Suriye arasında 10 yıldan beri atılmış ilk diplomatik adım olurken, Suriye yönetimi ile körfez ülkeleri arasında bir anlaşmanın yada başka bir ifade ile normalleşmenin temelini kurmuş oldular. Belki ilerleyen süreçte Suriye yeniden Arap Birliği’ne dahil edilebilir.

Bu noktada

Soru 1) Suriye’de önce muhaliflere destek verip sonra geri çekilen ülkelerin güttüğü politika (bölgeyi istikrarsızlaştırma) aslında kime yaramış oldu ?

Soru 2) Peki şu anda Esad ile normalleşmeye çabalayan aynı ülkelerin güttüğü politika kime yarıyor?

İki sorununda cevabı aynı ve sanırım siz cevabı biliyorsunuz.

el-cevap: Suriye’nin toprak bütünlüğüne kim saygı duyuyorsa ona. Aslında istikrarsız bir Suriye, bölge ülkelerinin hiçbirinin menfaatine değil.

Gerçek Misak-ı Milli Çok Yakında.

Devletimize Güvenin!