Mevsimsel depresyon

09.09.2021
A+
A-

Merhaba değerli okurlarım,

Hayatın frene basmaya hiç niyetinin olmadığı bugünlerde Güneş’in ani vedasıyla biraz olsun stresimizi azaltan, yorgunluğumuzu gideren, içimizi ısıtan yaz dönemini sonlandırmış bulunuyoruz.

Sonbahar kimimiz için yeni bir dönemin/döngünün/doğuşun elçisi olarak nitelenirken kimimiz içinse hüzün/hazan mevsimidir. “Yorgunluğumu hani atmıştım ben?” diye şaşırtan her zamankinden daha yoğun iştah artışı, sabah yorgunluğu/zor uyanma, umutsuzluk ve isteksizlik hissettiren hüzün, yanına bir de değersizlik hissini alarak karşımıza mevsimsel depresyon adıyla çıkabilmektedir. Zaman içinde bu semptomların artmasıyla birlikte gündelik işleri yerine getirmekte zorlanma/getirememe sık gözlemlenen belirtilerdendir. Tabii ki insanın biricikliğini unutmadan -yani herkeste belirtilerin farklı şekilde seyredebileceğini atlamadan- mevsimsel depresyonda keyif alamama, karamsarlık, nedeni belirlenemeyen ağrılar, sosyal çevreden uzaklaşma, konsantrasyon güçlüğü gibi semptomlar da gözlemlenebilmektedir. Ayrıca bireyin depresyonun alt türlerinden biri olarak tanımlanan mevsimsel depresyon tanısını alabilmesi için mevsimlerle ilgili psiko-sosyal bir stres kaynağının bulunmaması gerekmektedir (Örn: her sonbahar/kışta işsiz kalınması, yoğun iş yükünün oluşması gibi.).

Mevsimsel depresyonun depresyondan farklı olan biyolojik sebeplerine bakıldığındaserotonin ve melatonin hormonlarının kan düzeyindeki değişkenliği (gün ışığından alınan faydanın azalmasıyla serotonin düzeyinde azalma, melatonin düzeyinde de artma) tolere edilememesi öne sürülmekte ve mevsimsel depresyonun tedavisi; medikal ilaç kullanımı, psikoterapi gibi depresyon tedavilerine ilaveten fototerapi olarak adlandırılan ışık tedavisiyle desteklenebilmektedir. Bunun yanı sıra havaların soğumasıyla bireyin sosyal ve fiziksel çevresindeki azalma, hareket kısıtlılığı ve evrimsel teoriden gelen ‘kışa hazırlık’ olarak nitelendirilen yağ/enerji depolama motivasyonu da mevsimsel depresyonun gerekçeleri arasında sayılabilmektedir.

Peki, mevsimsel depresyonu önlemek/atlatmak için bizim payımıza düşenler nelerdir?

  • Gün ışığından maksimum fayda sağlamaya çalışıp molalar, mesai saatleri dışında açık havaya çıkmak,
  • Sağlıklı bir uyku için geceleri geç saatte özellikle karbonhidrat tüketiminden ve spordan kaçınmak, uyku için sessiz ve karanlık yerler seçmek, geç saatlerdeki cep telefonu/bilgisayar uğraşlarını azaltmak,
  • Keyif alabileceğimiz hobi ve aktiviteleri keşfetmek ve sürdürmek,
  • Açık havada haftada en az 3 defa olmak üzere 40-45dk yürümek,(Serotonin merkezini uyaran maddelerin harekete geçmesini sağlayacak ve gün ışığının azalması sebebiyle serotonin salınımındaki azalma dengelenmeye başlayacaktır.)
  • Sosyal ilişkilere daha fazla ağırlık vermek -hiç değilse telefon görüşmeleri yapmak-,
  • Uzun vadede konsantrasyona da iyi gelebilecek, anda kalmayı ve bedensel farkındalığı sağlayan yoga, nefes ve kas-gevşeme egzersizleri, meditasyon gibi aktivitelere başlamak/artırmak,
  • Fonksiyonelliğinizi geri kazanmak ve motivasyonunuzu artırmak adına mevsimsel depresyonda ve gündelik hayatta ortaya çıkan sorunların hepsiyle aynı anda uğraşmak yerine bir önem listesi yapıp adım adım çözümlemek,
  • Uzmanlardan (psikiyatrist ve klinik psikologlar) yardım almaktan çekinmemek sizi daha sağlıklı bir hayata taşıyacak adımların temelini oluşturmaktadır.

Değerli dostlarım soru ve görüşleriniz için psikologeylemdincer@gmail.com adresine mail atarak ya da @pskeylemdincer instagram adresinden bana ulaşabilirsiniz, sağlıkla kalın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.