Mutluluğun Formülü

18.03.2021
A+
A-

Sorgulamak, eleştirel düşünmek… İnsan hep sorgulamıştır hem de var olduğu günden itibaren. Bazen bu sorgular tarihte derin izler bırakmıştır. Bir insan hayal edin, bulunduğu bölgenin önde gelen rahiplerinden birinin evladı. Protestan Hristiyanlığın beşiğinde büyümüş, eğitim almış ve hatta ileride babası gibi bir rahip olmak için gelecek eğitimini bunun üzerine adamış bir isim.  İyi bir insan olan babasını daha 4 yaşında iken ölümcül bir beyin hastalığı yüzünden kaybeden bu çocuğun aklına babasının ölümü temel bir soruyu getirdi. Babasının çok sevdiği ve aynı zamanda hayatını adadığı bu tanrı neden babasını böyle bir işkenceyle cezalandırmıştı. Bu sorulara rağmen bu genç 20 yaşında teoloji alanında eğitim almak ve rahip olmak için Almanyanın Bonn şehrine geldi fakat burada tartışmalı bir incil çalışmasının yöntemi etkisinde kaldı. Bu yöntemin adı Ahit eleştirisiydi. Kutsal metnin tarihi bir çalışmadan çok mitolojik bir metin olduğu iddia ediliyordu. Babasının ölümü tanrı fikrini sorgulmasına neden olmuşken bu iddia da gence bilimsel bir şüphe sunmuş oldu. Genç teoloji alanında eğitimini bırakarak inancını da kaybetmişti. Gelecekte, dinlerin, ailenin, toplumun ona verdiği yapay inançlara bağlı değil, kendi belirlediği amaçlara ulaşmayı beceren biri olmayı savunacak olan bu genç şüphesiz Friedrich Nietzsche’ydi. Aslında hayatının anlamını ararken, hayatında edindiği tecrübeleri de kendisine rehber edinmiştir. Bunlardan birisi mutluluktur. Acı çekmenin ta kendisi mutluluğun zor bulunan sırrını ortaya koyar. Tabii ki mutlu olmak için kendinize fiziki zararlar verin demiyoruz. Yoksa sorgulamanın öneminden bu denli bahsetmişken bunu sorgulamadan yapacak insanlar var. Bahsettiğim şey kendi belirlediğiniz amaçlara ulaşmaya çalışırken çıktığınız yolda çektiğiniz zorluklar, yaşadığınız acılar sizi mutluluğa götürecek olan şeydir. Örnek olarak a noktasından Uludağ’ın zirvesine helikopterle çıkarak yolda yorulmadan ve emek vermeden çıkmak sizde bir tebessüm yaratmayacaktır fakar bir dağcı edasıyla tırmanarak, yeri geldiğinde suzuz kalarak, hava şartlarına dayanarak emek vererek, acı çekerek çıktığınız da çektiğiniz zorlukların, siz zirveye çıkınca yüzünüze kondurduğu gülücük asıl mutluluktur. Bu fiziksel bir örnek olsa da hayat bu formülden ibarettir. Acılar mutluluk ve zevki, mutluluk ise beraberinde acıyı getirir. Mutluluk tek başına size gelmez ya da siz ona ulaşamazsınız. Dostoyevski’nin şu sözünü unutmamak lazm “Acıda hazların en tatlısı saklıdır.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.