NATO VE RUSYA – DOĞU AVRUPA’NIN KADERİ

04.12.2021
A+
A-

Rusya-Ukrayna-Belarus ve NATO arasında bitmek bilmeyen kriz ile birlikte her an saldırı olabilecekmiş potansiyeline sahip Donbass hattı sanırım Doğu Avrupa’nın kaderini olumsuz etkileyecek. Üzerine birde ABD’nin krizi körükler cinsten Ukrayna’yı destekleyeceğini açıklaması ile Yunanistan’daki üslenme faaliyetleri, Doğu Avrupa krizinin derinleşeceğini gösteriyor. Her ne kadar Dedeağaç bölgesine sevk edilen 20 bin ABD askerinin ve askeri malzemenin Türkiye için olduğu düşünülse de Doğu Avrupa açısından bakınca sevkiyatın bu yönde olduğunu söyleyebiliriz. Üs bölgesinin konumunun ne kadar jeostratejik ve jeopolitik olarak seçildiğini ve ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabiliyoruz.

Nato genel sekreteri Jens Stoltenberg’in Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri yığınağına değinerek, “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı herhangi bir saldırısının bedeli ağır olacaktır” açıklaması bölgede gerginliği tırmandırmaya devam ediyor. Tartışmaya Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko da dahil olarak NATO’nun Almanya’da konuşlu Amerikan nükleer başlıklarını Doğu Avrupa ülkelerine taşıması halinde Belarus olarak Rusya’dan nükleer destek alabileceklerini ifade etti.

Bölgede tansiyon yükselirken Rusya, Belarus’ta askeri ve ekonomik varlığını artırmaya devam ediyor. Nato ise Karadeniz’e kıyıdaş ülkeleri birliğe dahil ederek ittifak hattını genişletmeye çabalıyor. Tabi Rusya’nın Karadeniz’de icra ettiği tatbikatlarda bir güç gösterisi ile Nato’nun etkinliğini azaltma çabası olarakta görmeliyiz.

Bu kriz Nato ve Rusya arasında kendiliğinden çözüleceğe benzemiyor. Bence bir arabulucu olması gerekiyor. Eğer bölgede bir savaş istenmiyorsa, Türkiye’nin bu konuda arabulucu olması, bölge ülkeleri için bulunmaz bir nimettir. Nato üyesi olması, Ukrayna ile ticari, askeri, ekonomik işbirlikleri, Rusya ile Suriye konusu dışında büyük oranda uzlaşı içinde olması, Doğu Avrupa’da ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerle olan ilişkileri ile Türkiye, bu krizi aşabilecek yegane güçtür. Çıkabilecek bir çatışmanın, Türkiye dahil hiç kimseye fayda sağlamayacak olması da su götürmez bir gerçektir. Bu durum bilinmesine rağmen halen birbirleri ile dalaşan Abd güdümündeki Nato ile Rusya, çok büyük bir ihtimalle daha farklı bir planın peşinde olabilirler.

Belarus ile Polonya arasında yaşanan göçmen krizini de bölgede etkinliği fazla olan Rusya tetikliyor. Ne oldu da birden bire göçmen krizi patlak verdi peki? Aslında konu tüm Avrupa kıtasını etkileyecek türden bir göç hareketine dönüşmek üzere. Parçalanma sırası Avrupa’da. Gerilimlerle birlikte bu ateş Doğu Avrupa’dan yakıldı.

BİRNOT: Abd’nin sadece Almanya’da 36 üssü var. Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki üsleri ile birlikte Abd, çoktan Avrupa’yı kuşatmış durumda.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.