NİLÜFER GENÇLERİN ODAK NOKTASI OLDU

NOSAB Başkanı ve Nilüfer Belediye Başkan Aday Adayı Erol Gülmez, seçilmesi halinde Nilüfer’e yapacağı hizmetlerden bahsetti. Başkan Gülmez, Nilüfer’in gençlerin odak noktası haline geldiğini söyledi.

SAVAŞ ESEN

NOSAB Başkanı Erol Gülmez, Nilüfer Belediye Başkanlığı’na aday adaylığı dosyasını teslim ederek, Nilüfer’e talip ve aday adayı olduğunu duyurmuştu. Kent Bursa Gazetesi’ne  adaylık süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Gülmez, bir çok konuya değinerek sorulara cevap verdi.

“GENÇLERİN EN BÜYÜK SORUNU BARINMA VE GIDA”

CHP’den adaylar ne zaman açıklanacak sorusuna, “Kazandığımız ilçeler daha geç açıklanabilir” diyen Gülmez; “Bizim yönetmediğimiz ilçelerde hızlı açıklanacak. 13 tane aday adayıyız Turgay başkanı saymıyorum. Onun için 12 kişi kalıyoruz. 12’miz en geç yıl sonuna kadar açıklanması için talepte bulunuyoruz. Çünkü geriye 3 ay kalıyor. 3 ayda ekip kurulacak, proje yapacağız, çalışacak. En geç ocağın ilk haftası gibi bekliyoruz” İfadelerini kullandı. Nilüfer’in gençlerin odak noktası olduğunun altını çizen Gülmez projeleri ve yapacakları hakkında şu ifadeleri kullandı: “Uludağ Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi’nin ciddi bir rakamda öğrencisi var. Öğrencilik hayatını bittikten sonra da buraya yerleşiyorlar, yerleşenler de var. O nedenle sosyal alanlar, kültürel alanlar, Nilüferde çok yoğunlaştığı toplandığı için dolayısıyla gençler için de bir çekim merkezi, gençlerin eğlenecekleri epey yer var. Orada bir sorun özellikle üniversite öğrencileri 2 tane temel ihtiyacı var. Barınma ve gıda, internet için yani beslenme ihtiyacı.Ben belediyenin kent lokantaları yapabileceği, işletebileceğini düşünüyorum buna. Bir belediye lokantası olabilir Öğrenciler için böyle uygun beslenmeye göre olabileceği kendi lokantaları olabileceğini düşünüyorum. Konak mahallesi bir kız öğrenci yurdumuz var ama tabi yatak sayısı çok az. Erkek barınma ihtiyacında erkek çocuklar için de çok yetersiz. Çünkü sonuçta barınma ihtiyacı ayrı yere ciddi bir yük.O nedenle belediyenin hem erkek öğrenciler hem kız öğrenciler için de barınma ihtiyaçlarını karşılanacak ya tam yapması gerektiğine inanıyorum. Bunlarda yoğunlaşacağız.”

‘’NİLÜFER FESTİVALİ MUTLAKA YAPILMALI’’

Nilüfer’in festival kenti olduğunu ifade eden Gülmez, “Nilüfer’de aklınıza gelebilecek her festival var. Enginarından incirine kadar festivalimiz var. Tabi üzücü bir durum bu sene iptal olması. Bir önceki yıl da aynı baskıya maruz kaldılar, iptal etmediler. Hatta yani biraz bu durum kolaycılık gibi geldi bana. Kaymakam, valilik tarafından, alkol yasağı gerekçe göstererek iptal edilmek istendi. İnsanların yaşam tarzlarına müdahale etmek doğru değil. Çok gereksiz iptal edilmiş. Bir de gerçekten çok keyif alınan bir festival gençler için. Ben şartlar ne olursa olsun festivalin yine de devam etmek, ettirmek isterim” dedi.

‘’KENTSEL DÖNÜŞÜM CİDDİ İŞ’’

Nilüfer’de deprem riski yüksek bölgelerden olduğunu ve bunun unutulmaması gerektiğini söyleyen Gülmez, “Bursa’nın bir deprem haritası var. Nilüfer’de kentsel dönüşüm yapıyorlar. Hani bir sürü eleştiri alıyor. Özellikle FSM’deki kentsel dönüşüm. Zor iş tabi. Bursa rantının en yüksek olduğu bölgelerde. İnsanlar da faydacı yaklaşıyorlar. Yani ev sahipleri de faydacı yaklaşıyorlar. Çünkü 30 yıllık bir konutu var ve güvenliği kötü. Onu yenilenmesi bir maliyeti olacak. Evet elinde bir tapusu var ama o tapu o binayı arsa tapusu haline geliyor. Oysa süreçte herkes iyi niyetli olsa dönüşümü daha rahatlatır, daha kolay hale getirir, hızlı hale getirir.Yasa çıkıyor. Yeriniz var. Hiç risk alanında falan da değil. Orayı belediye veya çevre bakanlığı rezerv alanı ilan edebiliyor. Bir yasayla anlatabiliyor muyum? Yani özel bir mülkiyet güvenliğimizi ortadan kaldıran bir yasa değişikliği bu yönüyle tabii ki eleştiriyoruz ama bunu bu yönüyle kapsam dışı bırakılacak halde dönüştürülmesi bu kentsel dönüşüm hızlandıracaktır. Yasa değişikliğinde maalesef hiçbir şey doğru yapmıyoruz. İyi bir şey yapmaya çalışırken, ondan faydalanabilecek alanlar açıyoruz.

‘’BİR ARAMA KURTARMA EKİBİ OLUŞTURUYORUZ’’

‘’Son depremde günün hangi saati olursa olsun aslında çalışanlar var ve bu şekilde can kayıpları çok olmuş. Çünkü hepsi prefabrik inşaatlar ve deprem sonrası bütün fabrika çökmüş ve çalışanlar da altında kalmış böyle manzaralar gördük. Döndüğümüzde fotoğrafları çektik, sebeplerini anlattık. Bununla ilgili birkaç eğitim verdik. Tavsiyemiz bundan sonraki yapılanmalarda çelik pozisyon yapılmasıdır. Bir arama kurtarma faaliyeti için ciddi bir ekip oluşturuyoruz. Bursa’da, Türkiye’de çok iddialı bir ekip kuruyoruz. Ciddi bir bütçe ayırıp bunun için. Bütün araba kurtarmada yani köpekle destekten tutun da her türlü teknolojik araç gerişe kadar temel edeceğiz. Hedefimiz minimum 100 kişilik ekip kurmak. Projesini bitirdik. Hatta geçen hafta start verdik. Organize sanayi bölgesinde bir bölge yaptık. Orada binalarını yapacağız. O binalarda eğitimdir işte ya da kahvedir çadır kurma yerleridir. Allah göstermesin böyle bir felaketle karşılaştığımızdaEn çok ilk ihtiyacımız olan şey arama kurtarma. Çünkü son depremde gördük ki Türkiye araba kurtarma anlamında çok profesyonel bir durumda değil. Buradaki gecikmeler buradaki acemilikler de birçok can kaybına sebep oldu. Elâzığ’dan ilk etapta kurtarabildiği kadar can kurtarılsın diye bu anlamda da not olarak biz belki Türkiye’de ses getirecek bir projeye başladık. Öyle diyebilirim” dedi. Başıboş köpekler hakkında ne yapılacak sorusuna cevap veren Gülmez; “Köpek saldırıları maalesef oluyor benim mahallemde de var. Ben 29 EkimMahallesi’nde oturuyorum. En çok şikayet sokak köpeklerinden geliyor. Çözebileceğimizi düşünüyorum. Onlar bizim canlarımız.Biz bir kampanya başlattık. Mama topluyorduk. En doğal çözüm ise kısırlaştırma. Kısırlaştırıyorduk, yani kısırlaşma, doğum kontrolü bence çözebileceğin bir şey. Sen onu maliyetten kaçarak doğum kontrolü yapmazsan kısırlaştırmazsan üremeye devam ediyor. 3 tane, 5 tane 10 tane daha yapıyorlar. Oradan önüne geçemiyorsun insanlar o canlıları canlı diye besliyorlar. Doğal olarak sokakta da olsa komşuluk mutlaka hepimiz yapıyoruz.’’ Dedi.

‘’MÜLTECİLER KÜLTÜRÜ DEĞİŞTİRECEK’’

Suriyelilerin Türk vatandaşlarımıza oranla daha fazla ürediğinden ve çocuk yaptığından bahseden ve bunun geleceğimiz adına tehlike olduğunu vurgulayan Gülmez; “Suriyelilerin, afganların gelen mültecilerin doğum oranı 5. 2 deniyor, bizde bu oran maalesef 1 veya 2 arasında. Bir altıda düşmüşüz. Geçen ayki verilen de onu ciddi bir sorun.Resmen azınlık.Yani çok 10 yıl sonra devlet okullarında çoğunluk arap çocuklardan oluşacak. O çocuklara etki büyücek sonuçta sınıflarda.Kültür. Kültürde değişiyor.Demoografik yapı hızla bozulacak” şeklinde konuştu. Yeni yapılması planlanan çöplük hakkında doğru olmadığını dile getiren Gülmez, bu konuda daha uygun yer bulunması gerektiğini ifade etti. Son olarak deprem ve ekonomi konusuna değinen Gülmez; Evlerinin deprem testi konusunda sırf fiyatı düşme ihtimali var diye test yaptırmak istemeyen vatandaşlar hakkında; ‘’Ama kapitalizm böyle bir şey işte. Yani yapacak bir şey yok. Yani acımasız insanlar ölüm riskine vermen para kaybı göze almıyorlar. Maalesef fayda olarak bakıyorlar o işe’’ dedi.

‘’ÇOK KÖTÜ VE ZOR BİR YIL GEÇİRDİK’’

Ekonomi konusunda ise ‘’Çok kötü bir yıl geçirdik. Aslında 2 yıldan beri geçtik. Sıkıntı ya bizim derdimiz için işte pandemi bitti. Savaş başladı. Ondan sonra seçim başladı. Bir de başımızda bir ekonomist var. Faiz sebepti işte enflasyon soruştuğu veya bilmem ne gibi yeni şeyler teoriler üretiyor. Bunun bedellerini biz ödüyoruz tabi yani halkta ödüyor, üretici olarak zorlanarak biz de ödüyoruz.’’ İfadelerini kullandı.