‘Okçuluk toplumu kuşatıyor’

Bilal KAYAALTI

Her geçen gün toplumun daha fazla dikkatini çeken okçuluk, Bursalı gençlerin merak ettiği spor dalları arasında yerini aldı. Uyuşturucu, telefon ve internetin düşmanı olan okçuluk, herkesi kucaklıyor. Alpler Okçuluk Derneği Başkanı Fikret Özmen ve ekibi, Kent Gazetesi’ne herkesin ilgisini çeken okçuluğu anlattılar. Söz, Fatih, Gerçek hayatlar, Beni bırakma, Ailecek şaşkınız gibi dizilerde rol alan derneğin kurucusu Özmen, yaptıkları işin toplumu kuşattığını, kültür ve sanata olan önemin artmasının önünü açtığını söyledi. Aidiyet duygusu içinde hareket ettiklerini dile getiren dernek yönetimi, Bursa’daki bazı okullarda okuyan öğrencilere eğitim verdiklerini, okçuluğa kurum ve kuruluşların destek vermesi gerektiğini belirttiler.

‘POZİTİF GELİŞMELERE ŞAHİT OLUYORUZ’

Okçuluk farklı bir spor dalı, Osmanlı’nın savaş silahıdır. Allah ok atmanın faydalarını Kur’an’ın da belirtiyor, Hz. Peygamber ısrarla tavsiye ediyor. Buradan yola çıkarak, ok atmak insan sağlığına faydası olduğu kadar, psikolojik olarak rahatlamasına, sosyalleşmesinde büyük rol oynuyor. Ok atmak denge ve dikkat bozukluğunu ortadan kaldırdığını, yaptığımız çalışmalar neticesinde tespit ettik. Günümüzde a-sosyal gençlerin sayısında hızlı bir artışın olduğu ortada. Devletin farklı kurumları, uyuşturucu, telefon ve internet bağımlılığına son vermek için farklı projeler ortaya koyuyor, tavsiyelere, önerilere kucak açıyor. Bizler Bursa’mızda bulunan bazı okullarda eğitim gören gençlere; ok atmayı, ata binmeyi öğreterek kendilerinin sosyalleşmesini, özellikle telefon bağımlılığından kurtulmaları için yoğun çaba sarf ediyoruz. Yapılan gayretli çalışmaların sonuçlarını, çocukların üzerindeki pozitif gelişmeleri gururlanarak takip ediyoruz.

‘TOPLUMLA İÇ İÇE OLUYORLAR’

Eğitim verdikleri çocuklardaki hızlı değişimi gözlemlediğini ifade eden Alper Okçuluk Dernek Başkanı Fikret Özmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim hedefimiz, gençlerin önce ahlaklı, adaletli ve dürüst olan bireyler olmasını sağlamak. Çalışmalarımıza katılan kardeşlerimizde inanılmaz değişiklikler gözlemliyoruz. Anne- babalarından kopuk yaşayan, akrabalarını tanımayan, komşularıyla diyalog kurmayan gençlerin şimdi toplumla iç içe olmaları bizi ziyadesiyle memnun ediyor. Ayrıca madde bağımlısı olanların, uyuşturucudan uzaklaştığına şahidiz. Bunun en büyük sebebi okçuluk sporu, ruhu olan bir branş olmasından kaynaklanıyor. Bu sporla içli dışlı olanların güvenilir insan olmaları mutluluk verici bir gelişme”.

‘BASKETBOL SAHALARI BİLE DEĞERLENDİRİLEBİLİR’

Özmen, ailelerin evlatlarını okçuluk sporuna yönlendirmeleri gerektiğine dikkat çekerek,  “Aileler okçuluk sporunu hafife almasınlar. Çocuklarını bu branşa yönlendirsinler, ellerinden tutsunlar. Bursa’mız sanayi şehri, iş insanları okçuluğa sponsor olmaları, destek vermeleri gerekiyor. Mesela, Doğanbey Toki’de gençlere yönelik çalışmalar yapabiliriz.  Burada basketbol sahalarını belli zamanlarda kullanarak, kendilerini apartman dairesine kapatmış, sokağa çıkmayan gençlere yönelik çalışmalar yapıp, sosyal aktivitenin içinde olmalarını sağlayabiliriz” diye konuştu.

‘TARİFİ MÜMKÜN OLMAYAN BİR SPOR’

Alpler Okçuluk Derneği ile kısa süre önce tanışan, farklı kurumlarda çalışıp, 11 yıl makam şoförlüğü yaptığını söyleyen Selahattin Yıldız,“Ben bugüne kadar vücudumun tamamının çalıştığını düşünüyordum, yanılmışım. Okçuluk yapmaya başladıktan sonra, kendimi 20 yaşında hissediyorum, kılıç sallamak, ok atmak ve tabi ki ata binmek çok farklı bir duygu. Tarifi mümkün olmayan, ancak yapılınca farkına varılan bir spor ve eğitim dalı olduğuna şahit oldum” dedi.

‘HAYATTAN LEZZET ALIYORUZ’

Derneğin yöneticisi ve eğitimcisi Tarkan Izgara’da açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:  “Toplumda okuma kültürü hızla yok olduğunu görüyoruz. Ben bu spor sayesinde okuma kültürünü yeniden kazananlara şahit oldum. Zaten bizim derdimiz de bu. Okçuluk hayattan lezzet aldıran, yaşama azmini arttıran bir spor dalı. Gençlerin ok atması demek, hayata yeniden bağlanması, lezzet alması, kendi tarih, kültür ve değerlerine sahip çıkması demektir. Ben eğitim gören çocuklarda bu gelişimi görüyor, duygulanarak şahit oluyorum.Biz aynı zamanda, okçuluğun yanında gençlere, tiyatroyu, sinemayı ve farklı sanatsal faaliyetlerde kabiliyetlerinin gelişmesine yardımcı oluyoruz. Birçok sanat dalını öğrenmelerini sağlıyoruz.”

‘ÜLKEMİZ ADINA SEVİNDİRİCİ BİR ADIM’

Her insanın topluma faydalı olması için farkındalık oluşturması gerektiğini anımsatan Şakir Turan, Alpler Okçuluk Derneği’nin Bursa’da her kesime el uzattığını belirterek, “Okçuluk baştan aşağı yeniden bir aile oluşmasına neden oluyor. Saygıyı, sevgiyi, merhameti adaleti, haklıyı savunmayı, haksızın karşısında durmayı öğretiyor. Ecdadın izinden gidilmesi gerektiğini işaret ediyor. Geçmişe sövmemeyi öğütlüyor. Dünyanın çirkin çarklarının arasından sıyrılıp, insani kodlarımıza dönmenin yolunu açıyor. Ben okçuluğun gençlere iyilik köprüsü kurduğunun inancındayım. Zaten eğitim verdiğimiz gençlerde bu parıltıyı görüyor, haz duyuyoruz. Ata binen çocukların sevinci, olumsuz şeylerden kopması anlamına geliyor, buda ülkemiz adına doğru işler yaptığımızı gösteriyor. Bursa gibi tarih ve kültür kentinde ailelerin yüzünü güldürmek için yoğun çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu.