Peyami Safa Yeşilçam ve Televizyonda-2

22.10.2021
A+
A-

Cingöz Recai’yi Safa, Arsen Lüpenkarakterinden etkilenerek ete kemiğe büründürmüştür. Bu karakteri edebiyat dünyasına, Maurice Leblanc tanıtmıştır.

Leblanc’ın, anarşizan düşünceleri yanında, hırsızlığıyla da bilinen MariusJacob’tan etkilenerek oluşturduğu bu karakteri Türkiye’ye taşıyan Safa’nın, merkezine bu karakteri oturttuğu eserleri de Yeşilçam’ı mesken tutmuştur. Bu eserlerden ilki, Beyaz Cehennem/Cingöz Recai adıyla, 1954 yılında gösterime girmiştir.

Eser, kaçırılma ve hırsızlık olayının izini sürmüştür.

Arkadaşı Melahat’le bir gece gezmesinden dönen Leman kaçırılmak istenmiş ancak polislerce kurtarılarak Çiftehavuzlar’daki eve getirilmiştir. Polisler ve Leman eve geldiklerinde, Leman’ın kocasının bir kaşkolle boğulduğunu görmüşlerdir. Olayı haber alarak olay yerine gelen Cingöz Recai namlı Gazeteci Nevzat’la polis müdürü Mehmet Rıza, olayın üzerindeki sis perdesini dağıtmak için kollarını sıvamışlardır. Cingöz Recai, nişanlısı Jale’yi eve hizmetçi olarak yerleştirmiştir.

Kaçırılma olayı gerçekleştirilirken, yurt dışıyla bağlantısı olan bir eroin şebekesinin Türkiye temsilcisi olan Armatör Hüseyin Faik Bey’in öldürüldüğünün öğrenilmesi Leman’ı ve olayı duyan diğer karakterleri telaşlandırmıştır çünkü üzerinde bulunan dört yüz bin dolar da Hüseyin Faik Bey’in ölümüyle kayıplara karışmıştır. Cingöz Recai’yle şebekenin elemanlarından Persia, bu paranın peşine düşmüşlerdir. Persia, kocası öldürülen Leman’ın yanına giderek parayı istemiş ancak Melahat, paranın, kocasının metresi şarkıcı Aynur Işık’ta olabileceğini söylemiştir. Bir süre sonra Aynur Işık da öldürülmüştür. Ölümlerin boşluğundan istifade eden katil, Cingöz Recai ve Persia paranın peşine düşmüşlerse de, Polis Müdürü Mehmet Rıza’yla Başkomiser Hamdi Bey de bu maceracıları yakalamak için seferber olmuşlardır.

Arsen Lüpen’in maceralarını gölgede bırakmayan bu eser, 1954’te, Metin Erksan tarafından sinemaya uyarlanmıştır. Senaryosunu, Mesude Özkılıç’la kaleme aldığı bu uyarlamanın yapımcılığını Nazif Duru üstlenmiştir.

Görüntü yönetmeni olarak Fethi Mürenler’in çalıştığı bu sinema filminde; Turan Seyfioğlu, Avni Dilligil, PolaMorelli, NubarTerziyan, Neriman Köksal, Emine Engin, Belkıs Dillgil bir araya getirilmişlerdir.

Erksan’ın diğer kalburüstü çalışmalarında olduğu gibi, psikanalizi devreye yerleştirmese de, kapısını aralama ihtiyacı hisseden uyarlama, izlenme sorunu yaşatmamıştır.

İkincisi, Cingöz Recai adı verilerek 1960’da çekilen eseri, mali desteği Berker İnanoğlu’ndan alarak ve senaryosunu da yazarak Safa Önal çekmiştir.

Nejat Okçugil’in görüntü yönetmeni olarak ter döktüğü, bu uyarlamada; Ayhan Işık ile Sema Özcan başrolleri paylaşmışlardır.

Önal’ın Erksan kadar etkili olamadığı bu uyarlamadan sonra Server Bedi müstearlı eserler, Yeşilçam Sokağı’nın olmazsa olmazları arasına girmişlerdir.

Safa’nın bu müstearı kullanarak yazdığı eserlerden biri de Cumbadan Rumbaya’dır.

Kurgusu ilerleyen bölümlerde ele alınacak olan Fatih- Harbiye’ye benzeyen bu eserde Safa, Karagümrük’te, annesi ve dul ablasıyla ömür süren Cemile’nin Nişantası sevdasını ön plana yerleştirirken, her dile ve kaleme pelesenk olan Doğu- Batı Çatışması’nın nedenlerini analize tâbi tutmaya çalışmıştır.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.