Pinpon topu

Merhaba sevgili okurlarım,

Gelin bugünkü sohbetimize minik bir görselleştirmeyle başlayalım…

Kendinizi bir masa tenisi maçında hayal edin. Rakip hırslı ve kaybetmek gibi bir niyeti yok. Tabii ki siz de öyle. Her ikiniz de raketinizi sıkı sıkıya kavramışsınız karşı tarafa kararlılığınızı, hırsınızı ve öfkenizi iletmesini istercesine gelen topa her defasında daha sert vuruşlar yapıyorsunuz. Bazen top filede kalıyor, kendinize öfkelenirken hırsınız daha da artıyor ve elçiye yani pinpon topuna indirdiğiniz darbeler daha da hoyratlaşıyor.

Birçoğumuz kendi çocukluğumuzda anne-baba çatışması arasında kalma ile ilgili üzücü olaylara maruz kalmış ya da çevremizdeki bireylerden bu gibi problemler ve kendilerinde yarattığı olumsuz etkilerle ilgili söylemler işitmişizdir. Belki de farkında olmadan tam da şu an kendi çocuğumuzu aynı duruma maruz bırakıyor ya da yakınımızdaki miniklerin bu hüzünlü ve zor sürecine şahit oluyoruzdur.

Hadi şimdi de gerek kendi hislerimizi ve tutumumuzu daha iyi anlamak gerekse yarının ebeveyn adayları olan miniklerimizi biraz daha huzurlu bir ortamda yetiştirebilmek adına yukarıda bahsettiğim pinpon topu metaforunu ve sonuçlarını, anne-baba çatışmaları ve bu çatışmalarda elçi olarak görevlendirilen çocuklar üzerinden ele alalım. Anneden gelen iğneli ve öfke dolu sözleri babaya, babadan gelenleri ise anneye -sert bir smaca maruz kalan pinpon topu gibi- iletmek zorunda kalan çocuklar duydukları ve ilettikleri her sözle:

• Çatışmaya dâhil oldukları için ve uzamasına neden olduklarını düşünerek/zannederek suçlu hissetme,
• Suçluluk duygusuna istinaden elçilik göreviyle cezalandırıldıklarını düşünme,
• Çatışmalara şahit olan fakat elçi olmayan çocuklara göre sağlıklı ilişki modellemesinden daha da uzak kalma,
• Kendi ilişkilerinde sağlıklı iletişimdense yıkıcı iletişimi sürdürmeye/öfke ve tartışmalardan kaçınmaya daha yatkın olma,
• Öz saygı, öz yeterlik gibi benlik alanlarında zedelenmelerle birlikte çarpıtılmış düşünce içeriği başta olmak üzere olumsuz etkileri kendi geleceklerine taşırlar.

Maçı kim kazanır, kaybeden bir çocuk olduğu sürece kazanan olur mu onu da bilemem; ama aranızdaki iletişimin elçisi yorgun, üzgün ve şuan ikinizden birinin bu maça son vereceği umuduyla bir size bir rakibinize(!) koşuyor.

Soru, görüş ve önerileriniz için psikologeylemdincer@gmail.com adresinden ya da pskeylemdincer adlı instagram hesabımdan bana ulaşabilirsiniz. Sevgiyle kalın…